SON PİŞMANLIK 'YOĞUN BAKIM'

Faruk ÇELİK, İrem GÜNEYBAZ

Türkiye’de birçok hastanede olduğu gibi Kepez Devlet Hastanesi'nde de Covid-19 tedavisi gören hastaların sayısı hızla artıyor. Bu hastaların yarısından fazlası aşı olmamayı seçenler ve şimdi bu kararlarından büyük pişmanlık duyuyorlar. Lider Medya ekibi, yoğun bakım ünitesinde, büyük çoğunluğu aşı olmamış kişilerden oluşan hastaların tedavi süreci ve mücadelesini görüntüledi. 11 yoğun bakım servisi bulunan Kepez Devlet Hastanesi’nde, 107 yatak bulunurken, yoğun bakımdaki yatakların neredeyse tamamı koronavirüs hastaları için ayrılmış durumda. Yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören korona hastalarının yüzde 83’ünün, aşı olmayan vatandaşlar olduğu belirtildi.

YAŞ ARALIĞI GİDEREK DÜŞÜYOR

Kepez Devlet Hastanesi, Yoğun Bakım Yan Dal Uzmanı Burcu Çelik, koronavirüse yakalanan hasta yaşının giderek düştüğünü söyledi. Çelik, son 15 günde vaka sayılarının arttığını belirterek, “14 hastamızın şu an 13’ü entübe oluyor. Hasta profilimiz genel anlamda çok ağır. Son 15 gündür özellikle genç hastalarımızda ciddi artış var. Artık 20’li, 30’lu yaşları yoğun bakımda görmekteyiz. 14 hastamın 3’ü bu yaş grubunda ve durumları çok ağır. Yaş yelpazesinin aralığı düşmeye başladı” ifadelerini kullanarak, durumun ciddiyetini aktardı.

YÜZDE 96 HASTA TAM DOZ AŞISIZ

Hastaların aşılı, aşısız ve eksik aşılı olarak ayrıldığını belirten Çelik, “Yoğun bakıma giren hastaların yüzde 83’ü tam aşısız, tek doz dahi hiç aşısı olmayan vatandaşlar. Yüzde 13’ü de eksik aşı olanlar. Yani yoğun bakıma giren hastaların yüzde 96’sı tam doz aşıya ulaşamamış hasta gruplarıdır. Sadece yüzde 4’ü tam aşılı. Bu hastalarda çok sağlıklı olmayan ve yandaş hastalıkları bulunan hastalar. Gerçekten tam doz aşı koruyor. Elimizde Covid için etkin ya da özellikli bir tedavi yöntemi yok, elimizde tedavi yok. Elimizdeki tek şey aşı ve korunmak. Lütfen aşımızı olalım” diyerek aşı çağırısında bulundu.

“HEM YORULDUK HEM DE BUNALDIK”

Bir yılı aşkındır canla başla çalışan sağlık çalışanlarının yaşadığı zorluklara ve çalışma şartlarına değinen Uzman Çelik, servislerin tıka basa dolu olduğunu kaydetti. Çelik, “Burada gerçekten canla başla çalışıyor herkes. Ailemizden ayrıyız, hemşire arkadaşlarımızın mesai saati çok ağır. Hekim arkadaşların keza öyle. Normal servisler Covid yoğun bakıma dönmek zorunda kaldı. Artık bekleyen ameliyatlar bile yapılamıyor. Çünkü Covid’li hastalar nedeniyle servisler çok dolu. Aşılanarak bu dolaşımı kırmamız lazım. Çok yorgunuz. Artık hem yorulduk hem de bunaldık. Çoğu arkadaşımız izinsiz çalışıyor” şeklinde konuştu.

“GENÇLERİ YOĞUN BAKIMDAN ÇIKARAMIYORUM”

Kepez Devlet Hastanesi, Yoğun Bakım Uzmanı Ayça Gümüş, aşısını olmuş 89 yaşında bir hastanın 4 günde servisten çıktığını fakat, 30 yaşındaki aşısız bir vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtti. Gümüş, “1 saat önce 30 yaşında bir hastamı kaybettim. Yoğun bakımdaki hastaların yaş ortalaması o kadar düştü ki hepsi bizim için çok önemli. 89 yaşında olan bir hasta servise geldi. Kendisi 2 doz aşısını olmuştu ve onu 4 günde servise çıkarabildim. Ama aşısını olmamış ya da eksik olmuş 22, 33 ve 40 yaşlarındaki hastalarımı hala servise çıkaramadım. 89 yaşındaki aşılarını olmuş Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) hastasını servisten çıkarabiliyorum, ama hiç aşı olmamış genç insanları servise çıkaramıyorum. Hastaların büyük çoğunluğu aşısız ve gençler” dedi.

AŞI OLMAYAN HASTANIN BÜYÜK PİŞMANLIĞI

Yoğun bakım ünitesinde coronavirüs tedavisi gören hasta Gökhan Demirel, aşı sırası gelmesine rağmen, çevresindekilere ve sosyal medyadaki söylemlere inanarak aşı olmadı ve koronavirüse yakalandı. Daha sonra Demirel, filyasyon ekibinin verdiği ilaçları da kullanmayınca, gözünü yoğun bakımda açtı. Demirel, “Milletin dedikodusu yüzünden aşı vurulmadım. Pişman mıyım? Evet çok pişmanım. Sevdiklerimden ayrı kaldım ve onları dışarıda bıraktım. Aşı olsaydım burada 8-9 gün değil belki 1 gün yatacaktım. Kollarımda delinmedik yer kalmadı. Benim durumumda olmak isteyen varsa aşı olmasın” diyerek pişmanlığını dile getirdi.

“KEŞKE AŞIMI OLSAYDIM”

Hasta Gökhan Demirel, dışarıdaki söylentilere kulak asarak aşı olmak istemediğini belirtti. Ailesinin Azerbaycan’da olduğunu söyleyen Demirel, “ Her kafadan bir ses çıktı. Eşekler gibi pişmanım. Sevdiklerim dışarıda. Maddi ve manevi olarak çöktüm. Keşke aşı olsaydım, keşke milletin söylentilerine kulak asmasaydım. Milletimize diyeceğim, aşı öldürmüyor koruyor. Kimse korkmasın. Aşılarını olsunlar, ilaçlarını içsinler. Doktorlarımızdan Allah razı olsun. Bize çok iyi bakıyorlar. Çektiğimi bir ben bir Allah bilir. Eşim ve çocuklarım Azerbaycan’da. Onlar da mağdur oldu. Dükkanım var, belki de battım. Keşke kimseyi dinlemeseydim, aşımı olsaydım” diye konuştu.