SON NEFES ÖMÜR SAATİ

Özellikle İslam dünyasını kana boğan zalimlerin zulmü altında katledilen aileler ve onların yavruları ehli vicdan ehli iman herkesin yüreğini dağlıyor. Geride kalan sevenleri ise bu acı ile yaşıyor ve hakiki bir teselli arıyor.

***

Risale-i Nur külliyatında Üstad Bediüzzaman diyor ki:  Hazret-i Azrail (A.S.), kabz-ı ervah vazifesi hususunda Cenab-ı Hakk'a münacat etmiş. Demiş: "Senin kulların benden küsecekler." Cevaben ona denilmiş: "Senin vazifen ile vefat edenlerin ortasında hastalıklar ve musibetler perdesini bırakacağım; vefat edenler sana değil, belki itiraz ve şekva oklarını o perdelere atacaklar."

***

Bu münacatın sırrına göre; ölümün ve vefatın ehl-i iman hakkında hakikî güzel yüzünü görmeyen ve ondaki rahmetin cilvesini bilmeyenlerin küsmeleri ve itirazları Zât-ı Hayy-u Kayyum'a gitmemek için Hazret-i Azrail'in (A.S.) vazifesi de bir perde olduğu gibi, sair esbablar dahi zahirî perdedirler. Evet izzet-i azamet ister ki, esbab perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında fakat vahdet ve celal ister ki; esbab, ellerini çeksinler tesir-i hakikîden...

***

Aynen öyle Hazreti Azrail ruhları almaya gelir fakat bunu insanlar çoğu zaman düşünmez görmezler ve bir kimse ölünce bunu sebeplere verirler. Kalp krizinden öldü, trafik kazasından öldü, şu ya da bu hastalıktan öldü gibi zahiri hadiselere bağlarlar. Halbuki Allah'ın verdiği nefes sayısı, rızk sayısı sınırlıdır ve bellidir. Bu tükendiğinde sebepler dairesinde insanın dünya hayatı sona erdirilir.

***

Fakat bu durum şu demek değildir. Madem sebepler dairesinde bu işler oluyor o vakit intihar edenlerin durumu nedir bir kimse yüksek bir yerden kendini sert bir zemine atarsa düşer ve ölüm gerçekleşir bu durumda ölen kimsenin hayatının sona ermiş olması yine Azrail’in ruhu alması ise idam edenin suçu nedir diye sorabilirsiniz.

***

Burada mesele açıktır sorunun içinde cevap vardır. İnsana verilen cüzi irade vardır. Cüz-i irade ile yapılan tercihler neticesi hadisenin vukuu o kimsenin kaderidir. Azrail aleyhisselam hayatı belirlemiyor yaşam süresini belirlemiyor onun vazifesi emri hak vaki olunca ruhu alma vazifesi yani hangi sebeple olursa olsun bu vazifeyi yapmaya geliyor.

***

İntihar eden kimse ise eğer mecnun değil akli melekelerini yitirmemiş bir kimse ise kendi tercihi ile ölümü seçiyor fakat böyle bir tercih ile hayatına son vereceğini Allah biliyor. Kader Allah'ın kullarının tercihlerini bilmesi demektir. Tercihi yapan insandır, yaratan Allah'tır. Ve bu kimsenin yaşamı bu kadardır perde olan sebep zahiren intihardır.

***

İntihar etmesi sebebi ile karşılığını görecektir. İntihar etmeyi tercih etmeseydi dahi şayet ona verilen ömür bitmişse başka bir sebep perdesi ile yine hayatı sona erecektir. Külli Kader ise farklıdır irade-i külliyeye bakan bir cihettir. Oraya insan müdahil olamaz.

***

Yağmurun nereye ne miktarda yağacağı kabilinden cereyan eden hadiselere insan yön veremez karışamaz. Ona çizilen sınır içinde tercihlerini yapabilir. Ayrıca kul Rabbini haşa tecrübe edemez.

***

Yüksek bir yerden atlayınca Rabbim bana ne yapar diyemez ama Allah kulunu istediği gibi dener imtihan eder sınar. Kulum ben sana böyle yapınca sen nasıl davranacaksın diyebilir.

SON SÖZ

Zira mülkün sahibi odur dilediğinde dilediğini yapar insan sadece teslim olarak kulluğunu göstermekle yükümlüdür. El hasıl ecel gizlidir her vakit gelebilir.