SOKAK HAYVANLARI GÜVENDE Mİ?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Kızılcahamam'da katıldığı 'Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda son zamanlarda artan köpek saldırılarını gündeme getirmiş ve sahipsiz hayvanların yerinin sokaklar değil de barınaklar olduğunu belirterek belediye başkanlarına seslenmişti.
Bir süre önce Gaziantep’te yaşayan 4 yaşındaki bir çocuğa 'sahipli' pitbull cinsi bir köpeğin saldırmasının üzerine böyle bir açıklama yapan Erdoğan, “Sahipsiz hayvanlar için önlem alın, sıcak, güvenli barınaklar kurun” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan’ın bu açıklaması saldırılardan şikayetçi olan kesim tarafından memnuniyetle karşılanırken; hayvan severler de açıklamaya karşı olumsuz tepki gösterdi. Aslında her iki tarafında haklı kaygıları var…
Hayvanseverler hayvan barınaklarının toplama kampına benzediğini, hayvanların burada bakımsız, aç ve sefil durumda olduklarını, hatta geçmiş zamanlarda ise barınağa götürülme bahanesiyle hayvanların toplatılıp katledildiğini vurgulayarak durumdan endişe duyduklarını belirttiler…
Olaya bir de saldırıya uğrayan minik Asiye tarafından bakmamızda fayda var.4 yaşındaki Asiye Ateş, 2 tane pitbull köpeği tarafından saldırıya uğradı. Asiye’nin saldırı anını izlediyseniz ya da saldırıdan sonraki halini gördüyseniz son hali sizin de gözünüzün önünden gitmeyecektir…
Siz Asiye’nin ailesi olsaydınız ya da sizin çocuğunuzun başına gelmiş olsaydı o an sokaktaki değil belki bütün dünyadaki sahipsiz köpekleri toplasalar acınız dinmeyebilirdi. Zaten bu da tam anlamıyla bir çözüm değil çünkü saldıran köpekler sahipli, dolayısıyla sahibi de suçlu…
Hayvansever bir ailede büyümüş biri olarak hayvanseverlerin de endişesini anlayıp empati kurabiliyorum… Tanıyanlar bilir, kendimi bildim bileli hep kedilerim köpeklerim var…
Onlara sahip olmak çok büyük mutluluk. Kaybetmenin ne kadar acı olduğuna da defalarca şahit oldum. Tabi ki de barınaktan ziyade her hayvanın bir ailesi olması en güzeli…
Ancak yeteri kadar sahiplenme olmuyorsa hayvanları sahiplendirmek için hayvan dernekleri ya da gönüllüler tarafından kampanya başlatılabilir. Eğer yine olmuyorsa mecburen barınaklara teslim edilmesi gerekir.
Barınakların standardının yüksek olması ,denetlenmesi ve kontrollü bir şekilde belediyelerin gözetimi altında kısırlaştırmak da hayvanseverleri mutlu edebilir
Olayın bir de şu boyutu var… Sadece hayvanlar çocuklara saldırmıyor. Çocuklar da bilinçsiz bir şekilde oyun amaçlı hayvanlara eziyet edebiliyor… Çocukların eziyeti çok daha masum kalır hayvanlara yapılan tecavüzleri de unutmamak lazım…
Bu açıdan baktığımızda böyle olaylara maruz kalmamaları için sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi ya da barınaklara teslim edilmesi onlar için çok daha güvenli olacaktır.
Böyle düşünüyor olmamın bir sebebi de benim gördüğüm hayvan barınağının bahsi geçen hayvan barınaklarına hiç benzemiyor olması. Alanya’nın Demirtaş Mahallesi’nde 24 dönümlük bir arazi üzerine kurulan Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı Sahipsiz Hayvan Bakım Evi ve Rehabilitasyon Merkezi olma özelliği taşıyan bir barınaktan söz ediyorum…
Barınağın konumu gereği de bana çok yakın olduğu için sık sık ziyaret ettiğim bir yer… Hayvanlar burada çok güzel şartlarda eğitiliyor ve besleniyor. Bu yüzden bütün barınakları kötü diye genelleme yapmamak lazım…
Önemli olan sahipli ya da sahipsiz bütün hayvanların bakıldığı şartlardır…