SİZCE; UYSAL’IN KARİZMASI DÜZELİR Mİ?

Muratpaşa’nın hukukçu başkanı Ümit Uysal’ın ADALETLİ çalışmalarını anlatmaya devam edelim..

Ve dünya harikalarından biri olan FALEZLERE gidelim..

Biliyorsunuz, Konyaaltı plajlarından başlayıp Lara’daki Karpuzkaldıran Askeri tesislerine kadar uzanan FALEZ BANDI, Antalya’nın cennet köşelerinden biridir..

Bu falez bandı aynı zamanda, “Nitelikli Doğal Koruma Alanı ve Kesin Korunacak Hassas Alan”dır..

Yani, üzerinde DOĞALLIĞINI bozacak hiçbir işlem yapılamaz..

1980 darbesiyle birlikte başlayan ve Hasan Subaşı zamanında en üst seviyeye çıkan YÜKSEK BİNA inşaatları, kentin denizle bağlantısını kesmiş durumda..

DOKUSUNA UYMAYAN “özel park ve plajlar” da üzerine tuz-biber ekti..

Bir Başkan gelir de, “falez bandını korur” diye çok bekledik..

Her gelen Başkan, öncekini kötülemekten ileri gitmedi..

Öyle ki; Koruma Kurulu kararları özellikle Muratpaşa’nın bugünkü Başkanı tarafından hiçe sayıldı..

Falez bandını koruyacağını söyledi, tersi işler yaptı..

POPÜLİZM adına, AĞIR MAKİNELER kullanılarak KOMŞULARI (partilileri) için 5 adet plaj yaptırdı..

***

Şimdi daha vahim bir çalışmasını aktaracağım..

Antalya’ya geldiğim 1995’lerde en çok rağbet gören mekanlardan biri olan BAMBUS PLAJ TESİSLERİ, son yıllarda birkaç el değiştirdi..

Burası plaj haline getirilirken, denizden iş makineleri getirilerek falezler delinmişti..

Yani, falezlerin doğallığı bozularak betonlar döküldü vesaire..

HUKUKÇU BAŞKAN çıktı, “ben falezlerin böylesine delik-deşik edilmesine müsaade etmem arkadaş” dedi..

Ve (plajla ilgili yapılan haberleri de İHBAR kabul ederek) 2016 nisan ayında Bambus için YIKIM KARARI aldı..

Tebligata gerek olmadan yıkım yapabilme hakkını kullanan HUKUKÇU BAŞKAN, beton dökülen bölümleri kırıp eski haline getirecekti..

Bugüne kadar böyle bir şey olmadı tabii..

İçindeki işletmeciyi çıkarttı, Bambus Tesisleri de bakımsızlıktan viraneye dönüştü..

Bambus’ta “falezleri düşünen” HUKUKÇU BAŞKAN, bu yıkımın ardından iş makineleriyle FALEZLERİ PARÇALADI ve 5 plaj yaptı..

Sonra kendini KIRCAMİ’ye adadı..

Ama Kırcami fiyaskoyla sonuçlanınca, tekrar falezlere dönüş yaptı..

Ve “orası park, kıyı SİT alanı, hiçbir şey yapılamaz orada” dediği Bambus Tesislerini, KOMŞULARINA plaj yapmak için bu ay içinde “Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü”ne ALTINCI başvurusunu yaptı..

Bu başvuruyu yaparken, “mavi bayraklı plaj yapacağım” gibi SÜSLÜ SÖZLER kullanmayı da ihmal etmedi..

Kurnaz ya..

Başvurusu reddedilirse KOMŞULARINA(!), “bakın ben mavi bayraklı plaj yapacaktım, ama iktidarın adamları buna izin vermiyor” algısını verecek..

***

1’inci derece doğal SİT alanında bulunan kayalıkların düzlenerek beton dökülmesinin HUKUKA AYKIRI olduğunu söyleyen HUKUKÇU BAŞKAN’ın ne yapmak istediğini sanırım anladınız..

Sayıştay raporları ile köşeye sıkıştı, Kırcami’de hayal kırıklığına uğradı, şimdi parça parça olan karizmasını POPÜLİZMLE düzeltmeye çalışıyor..

Sizce BU KARİZMA düzelir mi?

 

……………………

GONG

Türkiye'nin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı'nın yüzde 96'sı tamamlandı..

Bir de 18 yılda bitirilen 585 baraj var..

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “kuraklığa çare olması” adına 2023 yılına kadar 150 YERALTI BARAJI yapılacağını açıkladı..

“Bu iktidar Türkiye’yi felakete sürüklüyor” diyen CHP’lilere bir lafınız olacak mı?

 

……………………

NAGİHAN ALÇI HANIMEFENDİ’YE..

 

Demişsiniz ki; “Öğretmenler yatıyor”..

Ben de bir öğretmenim, itiraf ediyorum ben yattım..

- Altı saat üst üste bilgisayar ekranına bakarak ders anlatmaktan kan çanağına dönünce gözlerim..

- Hep aynı pozisyonda durmak zorunda kaldığım için kasılınca kaslarım..

- Üst üste ders anlattığım için, düğümlenince boğazım, kuruyunca dilim..

Usulca yattım ben..

Biliyor musun Nagihan;

Verdiğim sunumu zamanında hazırlamayan bir öğrencime sorumluluklarını hatırlattım..

Cevap vermeyip boyun büktüğünü gördüm..

Ders bitiminde yazdığı mesajda, “evde tek akıllı telefonun babasına ait olduğunu, onun da ekranının kırık olduğunu, zar zor ancak derslere girebildiğini” yazınca, içimde duyduğumum mahcubiyeti bastırmak için yattım..

Haklısın Nagihan!

Gün boyunca evdeydik doğru..

Ama beraber yaşadığımız yaşlı annem yalnızdı..

Hanım ben ve iki oğlum her birimiz bir odada, herkes bilgisayar başında..

Kimsenin kimseyi gördüğü yok aslında..

Yemek saati bile ortak buluşma saatimiz değil artık..

Ve ben her akşam, anneme yeterince zaman ayıramadığımı bilmenin acısıyla yattım..

Biliyor musun Nagihan?

9. sınıf öğrencilerime Mete Han’ın “toprak vatandır” kavramını Türk halkına nasıl yerleştirdiğini anlattım..

Bir kız öğrencimin, “Hocam ben çok etkilendim.. Vatanımın ve toprağımın ne kadar kutsal olduğunu anladım” dedi..

Şimdi gece yarısı, saat bire on var..

Ve ben şimdi bu öğrencimin yüzünde açan gülleri sınıfta görememenin üzüntüsüyle yatıyorum..

İzninle Nagihan..

SELİM AKDİ / BİR ÖĞRETMEN

 

………………….

TRAFİK

Yaya geçidinden geç, kendine güvenli bir yol seç..