Türkiye siyasetinin en haraketli ve hararetli günlerinin yaşandığı seçim atmosferinde, Cansu Oktay’ın hazırlayıp sunduğu,  usta gazeteciler İbrahim Okumamış ve Ahmet Demir’in siyasete dair cevap aradıkları program, ‘Gündem Özel Antalya’ Lider Haber TV ekranlarında izleyicisi ile buluştu. Antalya’yı 28’nci dönemde TBMM’de temsil edecek AK Parti MKYK Üyesi ve AK Parti Antalya Milletvekili Köse ile MHP Antalya Milletvekili Hilmi Durgun’un konuk olduğu programda Cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçimi, Millet İttifakı’nın değişen söylemleri ve Antalya’nın sorunları değerlendirildi.

“ÖZDAĞ, ‘TÜRKİYE İÇ SAVAŞA GİDER’ DİYORDU”

İkinci tura kalan cumhurbaşkanlığı seçimi için söylemini ve kampanyasını milliyetçi söylemler ile tamamen değiştiren Kılıçdaroğlu’nu sert eleştiren Köse, “Seçimden önce tuttunuz PKK’nın söylemini meclise taşıdınız. Selahattin Demirtaş’ı çıkarma vaadinde bulundunuz. KHK’lıları affetme vaadinde bulundunuz, yerel yönetimlere özerklik vereceğiz dediniz. Bütün bunları söylediniz ama bir baktınız ki Sinan Oğan ilk tur için seçim belirleyecek bir oy aldı hemen Sinan Oğan’a oy vermiş bir kitleye nasıl sevimli görünürüz onların nasıl oyunu alırız diye döndünüz bu sefer milliyetçi söylemlerde bulunmaya başladınız. Sizin ölçünüzü anlamaya bilmek mümkün değil. Gittiniz Ümit Özdağ ile masaya oturdunuz bir taraftan Ümit Özdağ’ın ‘Kılıçdaroğlu seçilirse Türkiye iç savaşa gider’ diyordu diğer taraftan Kılıçdaroğlu seçilirse ‘Bu ülke için bir felaket olur’ diyordu ama kapalı kapılar arkasında bir pazarlık yaptınız. Sussunlar diye büyükşehir belediye başkanların Cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları verdiler” ifadelerini kullandı.

“PKK’YI DESTEKLEYEN ÜLKELER KILIÇDAROĞLU’NA DESTEK VERİYOR”

Köse, “HDP’nin oyunu ve desteğini aldığından memnun olduğunu Sayın Kılıçdaroğlu ifade etmişti. HDP’nin yan yana ve kol kola yürüdüğü PKK elebaşları şunu ifade ettiler. ‘Bu bizim için bir ölüm kalım seçimi dediler’ yani ‘eğer Tayyip Erdoğan kazanırsa bu bizim için ölüm dediler’ ama ‘Kılıçdaroğlu kazanırsa bahar olacak’ dediler. PKK’yı destekleyen PKK’yı finansa eden ve hatta lojistik olarak da destekleyen ülkelerin Kılıçdaroğlu’na verdiği destekten de bunu anlayabiliyoruz” diye anlattı.

“SEÇMENİN HAKKINI ALMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Millet İttifakı’nın ortak mutabık oldukları tek birlikteliğin parlamenter sistem olduğunu ve onun da 14 Mayıs’ta Meclis çoğunluğunu Cumhur İttifakı’nın alması ile bunun bittiği belirten Durgun, “Milletimiz 14 Mayıs’ta bir şeye karar verdi. Dedi ki ‘biz Türk tipi başkanlık modeline cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemine devam etmek istiyoruz.’ Hatta bunu 2017’den bu yana 3’üncü kez onaylıyorlar. Milletimiz parlamenter sisteme geçmek istemediğini ortaya koydu. Bunlar birbirlerine makam mevki koltuk dağıtırken seçmenin elindeki hakkı da almaya çalışıyorlar. MHP ve AK Parti ilkeli bir birlikteliği var. Karşı tarafta ilkesel bir birliktelik yok” ifadelerini kullandı.

Durgun, Ümit Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararını ve yaptıklarını protokol hakkında şunları kaydetti:

“Daha bundan 10 gün öncesine kadar seçilirse HDP’nin PKK’nın oylarıyla seçilir. Seçilirse de iç karışıklık çıkma ihtimali yüksektir dediği, cumhurbaşkanı adayıyla gizli kapaklı günde 3 farklı toplantı yaparak milletin önüne de sanki o toplantıda konuşulanlarda 7 maddeden ibaretmiş gibi 7 maddelik bir protokolü basına servis ederken bu işlerin böyle olmadığının yüce Türk milleti farkında.”

“MİLLET İTTİFAKI ANKETLERİ İLE MEŞHUR”

Ayın 29’undan itibaren muhalefette işler karışacağını ve Millet ittifakında koltuk kavgası başlayacağını söyleyen Köse, “Demokrasiden dem vuruyorlar, Millet İttifakı anketleri ile meşhur hiç yüzde 55’in altın düşmediler anketlerde ama cumhurbaşkanı belirlerlerken anket neden yaptırmadılar. Seçmenlerle bir istişare görmedik. Aday olacağım dedi Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener’in tavrı oldu, müzakere yapalım, değerlendirelim dedi başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi” dedi.

“KESİNLİKLE BİR REHAVET SÖZ KONUSU DEĞİL”

Rehavetin olmadığını vurgulayan Hilmi Durgun, “28 Mayıs’ta, İstanbul’un fethinin eşiğinin olduğu bir günde mevcut Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın 13. Cumhurbaşkanı olarak kazanacağından, açık ara farkla bu yarışı bitireceğinden hiçbir şüphemiz yok. 15 Mayıs sabahı YSK’nın cumhurbaşkanlığı seçiminin 2’nci tura kaldığını açıkladığı andan itibaren Cumhur İttifakı paydaşları olarak 28 Mayıs’a hazırlanıyoruz. Kesinlikle bir rehavet söz konusu değil. 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımızın açık ara farkla seçimi kazanacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz” şeklinde konuştu.