SİYASET- AHLAK İLİŞKİSİ

Medyada son zamanlarda ilginç siyasi haberler okuyoruz… Bir siyasi görüş ya da bir siyasi parti ile adeta özdeşleşmiş isimlerin bir başka partiye geçtiği/geçeceği yönündeki haberleri büyük bir şaşkınlık ve hayretler içinde okuyorum…

“Ne var ki siyaset işte” diyebilirsiniz… Ancak siyaset nedir? Bu işin ahlaki boyutu yok mu? Yoksa bu kurum içerisinde her şey mübah mı? Kısa bir araştırma yaptım… Ve siyasetle ilgili şu kısa ve öz iki tanımı sizlerle paylaşmak istiyorum:

Siyaset nedir? Bu soruya bugüne kadar çeşitli cevaplar verilmiştir. Verilen cevaplar ve yapılan tanımlamalar bir tahlilden geçirildiği zaman, bunların başlıca iki değişik ve karşıt görüş etrafında toplandığı görülür.

Bir görüşe göre, siyaset toplumda yaşayan insanlar arasında bir çatışma, bir mücadele ve kavgadır. İnsanlar yaradılışları, sosyal ve ekonomik durumları bakımından değişik fikirlere ve değişik menfaatler (çıkarlara) sahiptir.

Aralarındaki düşünce, çıkar ve psikolojik eğilim farklılıklarından doğan çatışma siyasetin temelini oluşturur. Bir bakıma çatışmanın asıl konusu, toplumdaki değerlerin paylaşılması denebilir. Çatışmanın hedefi ise, iktidarın ele geçirilmesidir.

Toplumdaki çeşitli gruplar siyasi iktidarı elde etmek ve onu kullanmak suretiyle kendi görüşlerini ve çıkarlarını gerçekleştirmek amacını güderler. Şu halde hedef, siyasi iktidarın ele geçirilmesi ve onun paylaşılmasıdır.

Diğer görüşe göre, siyasetin amacı toplumda bütünlüğü sağlamak, özel çıkarlara karşı koyarak genel yararı ve insanların ortak iyiliğini gerçekleştirmektir.

Şimdi bu iki tanım siyasetin belki binlerce tanımı içerisinde “Olması Gereken” olarak anlatılmıştır…

Oysa bizde siyaset;

- Ben bir yerlere geleyim,

- Yakınlarımı bir yerlere getireyim,

- Koltuk sahibi olayım,

- Rant sağlayayım,

- Belli bir güç elde edeyim,

- Ne derlerse desinler ama siyasetin içinde aktif olarak kalayım,

- Ben olmazsam siyaset kesin yara alır,

- Benim işim-gücüm-mesleğim siyaset,

Bu gerekçeleri liste halinde daha geniş sıralayabilirsiniz… Siyasetin ülkemizde niçin böylesi bir yapıya kavuştuğu konusu bizi aşıyor… Derin mevzulara girip boğulmak istemiyorum… Ancak siyasetin ahlaki boyutunun ciddi manada yara aldığı bir gerçek…

Ancak ülkemizin bu durumuna ya da daldan dala zıplayan siyaset cambazlarına çok şaşırmamak gerekiyor zira “Deveye neren eğri demişler, nerem doğru ki” demiş…

Kalın sağlıcakla...