SİVRİSİNEK VIZILTISI
Antalya’da bu yıl sivrisineklerden yakınılıyor. Herkes
sivrisinekler yüzünden yara bere içinde olduğunu, geceleri sinek kovalamaktan
uyuyamadığını söylüyor. Aralarında iş arkadaşlarımın da olduğu çok sayıda kişi,
kolundaki, bacağındaki ısırıkları gösteriyor. Geçenlerde Konyaaltı’ndaki Liman
Mahallesindeki bir firmada bekçilik yapan bir arkadaş aradı telefonla. O da
sivrisinekten yakınıyordu.
***
İşin tuhafı benim 2005 yılından beri ikamet ettiğim
Konyaaltı Altınkum Mahallesindeki evimde bugüne kadar bir tane bile sivrisineğe
rastlamadım. Vızıltısını bile duymadım. Bu meselenin Büyükşehir Belediyesi’nin
meclis toplantısında bile tartışıldığını duyunca “Acaba bu sivrisinekler bir tek bana mı
uğramıyor” diye de düşünmeden kendimi alamıyorum. Bu mücadele muhitten muhite
değişiyor mu onu da bilmiyorum. Muhittin Başkanın muhiti Antalya’da durum
böyle.
***
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 81
vilayet arasında nüfus bakımından ülkenin en kalabalık beşinci ili Antalya.
Antalya’da Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre 2 milyon
688 bin 4 kişi yaşıyormuş. Buna tatilciler, Antalya’da kaçak olarak ikamet eden
Suriyeliler filan dahil değil.
Antalya’da trafiğe kayıtlı araç sayısı da 1 milyon 400 bine dayanmış.
Yani her 2 kişiden birine Antalya’da bir araç düşüyor. Buna tatil için
gelenlerin ya da Antalya’daki yabancı plakalı araçları da kattığınızda sayının
nerelere varacağını siz hesap edin.
***
Ama onların sayısını da bilen yok. Bu yoğunluk trafiği de
etkiliyor. Geçmişte tek-tük araçların geçtiği yollarda bile kimi zamanlar
trafik kilitlenebiliyor. Yollarımız
trafiği kaldırmıyor. Menderes Türel’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı
dönemde kente kazandırılan alt geçitler, üst geçitler, köprülü kavşaklar ve raylı
sistem olmasaydı muhtemelen şehir içindeki yolculuk şehirlerarası yolculuktan
daha uzun zaman alacaktı. Nitekim bu
kavşaklarda bir kaza olduğu zamanlarda trafik anında kilitlenebiliyor.
Geçenlerde böyle bir duruma tanık oldum. Yener Ulusoy Bulvarından Konyaaltı’na
doğru giderken Güllük’teki alt geçitte bir otomobil arızalanmıştı.
***
Aracın içinde iki kadın vardı. Biri direksiyonun başındaydı.
Diğeri yolcu koltuğunda oturuyordu. Kilolu bir adam da aracı ittirerek yokuş
yukarı çıkarmaya çalışıyordu. Ancak araç yokuşu tırmanırken geri gelse onu
ittiren adam da altında kalıp ezilecek. Aracımdan inip yardım etmeyi
düşündüm. Baktım aracı park edecek yer
yok. Çünkü alt geçit malum. Birden bire trafikteki araçların arasından üç motosikletli
trafik ekibi olaya yerine geldi. Motosikletlerini uygun bir yere park edip,
arızalanan aracın arkasına geçip itmeye başladılar. Onları gören vatandaşlar da
yardıma koştular.
***
Üçü polis altı kişi aracı yukarıya çıkarıp uygun bir yere
park ettiler. Kan- ter içinde de kaldılar.
Hani trafik polisi denince aklımıza ceza gelir çoğu kez. İtiraf edeyim,
alt geçitte kalan araca yardım eden o motosikletli trafik ekiplerinin bu
duyarlı davranışlarından çok etkilendim.
Bir değil, iki değil; tam 3 tane motosikletli polis gelip trafiğin
kilitlenmesine fırsat vermeden o aracı oradan kaldırıp ulaşımı rahatlattıkları
gibi zor durumda kalan o araçtaki şahısların da takdirini kazandılar.
Kendilerini bu duyarlılıklarından dolayı kutluyorum.