SİGARA İÇENLER DİKKAT! AKCİĞER KANSERİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR
Akciğer kanserine yol açan faktörlerin başında sigara kullanımının geldiğini belirten Göğüs Cerrahisi Uzm. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “Sigara kullanımı akciğer kanserinde en önemli risk faktörüdür. Sigara kullanımı arttıkça akciğer kanseri vakalarıyla karşılaşma oranımız da artmaktadır” dedi.
Tüm dünyada farkındalık oluşturabilmek için toplumun dikkati her yıl kasım ayında erken tanının hayati önem taşıdığı akciğer kanserine çekilirken tütün ürünlerinin en büyük risk faktörü olduğu belirtiliyor. Akciğer kanseri farkındalık ayı kapsamında Lara Anadolu Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzm. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, akciğer kanseri hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “Sigara kullanımı akciğer kanserinde önemli bir etkendir. Dolayısı ile sigara kullanımı arttıkça akciğer kanserinin ortaya çıkması da artmaktadır. İstatistikler bunu net olarak ortaya koymaktadır. Sigara kullanımının azaltılması akciğer kanserinin azalmasını sağlamaktadır” sözleriyle tütün kullanımının zararlarına dikkat çekti.
NEFES DARLIĞI VE ÖKSÜRÜK
Akciğer kanseri akciğer ve bronşlarda malign yani hücrelerin önlenemez çoğalması ile tüm solunum sistemini etkileyen bir durumdur diyen Prof. Dr. Bilgin, “Normal dokunun bir yaşam süresi vardır ve bir süre sonra hücre ölümü ve yerine yeni hücreler gelirken kanserde bu durum farklıdır. Hücrede gelişen nedeni tam açıklanmayan durumda hücre devamlı çoğalır yani ölümsüz bir hale gelir ve bütün dokuları işgal eder. Bu durum hasta da nefes darlığı ve öksürüğe neden olur” açıklamalarında bulundu. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “Akciğer Kanseri belirtileri arasından en sık karşılaşılan inatçı öksürüktür. Ayrıca öksürmekle kan tükürülmesi (hemoptizi) ve nefes darlığı da önemli belirtilerindendir” dedi.
KANSERİ TETİKLİYOR
Bugün akciğer kanserinin oluşumunda en önemli etken olarak sigara ve tütün kullanımının ön plan çıktığını belirten Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “Sigara kullanımı akciğer kanserinde önemli bir etkendir. Dolayısı ile sigara kullanımı arttıkça akciğer kanserinin ortaya çıkması da artmaktadır. İstatistikler bunu net olarak ortaya koymaktadır. Sigara kullanımının azaltılması Akciğer kanserinin azalmasına da yardımcı olmaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok öldüren kanser akciğer kanseridir" ifadelerini kullandı.
60 YAŞ ÜZERİNDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Akciğer kanserinde riskli grubun başında sigara ve tütün ürünleri kullananların geldiğine dikkat çeken Göğüs Cerrahisi Uzm. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “Hava kalitesini bozuk olduğu yerlerde yaşamak da önemli risklerdendir. 60 yaş üstü erkek ve kadınlar 25 yıldan fazla günde bir paket veya üstü sigara tüketmek de önemli bir risk faktörüdür. Cinsiyet dağılımına bakacak olursak önceleri erkekler daha riskli gruptaydı. Kadınlarda daha az görülmekteydi. Ancak günümüzde böyle bir durum yok. Her iki cinste ve her yaşta görülmekle birlikte 60 yaş ve üstün de daha sık karşılaşılmaktadır” dedi. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, Akciğer Kanserine yakalanmamak için şu önerilerde bulundu: “Akciğer Kanserine yakalanmamak için öncelikle sigara başta olmak üzere tütün ve mamullerini kullanmamalıyız. Bu ürünlerin kullanıldığı ortamdan da uzak durmalıyız (pasif içicilik). Ayrıca özellikle yatak odaları havalandırılmalıdır. Hava kalitesi kötü ortamlardan uzak durulmalıdır. Temiz hava çok önemlidir.”
TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
"Akciğer kanserinde, tanı da en önemlisi hastanın şikayeti ve hikayesidir" diyen Göğüs Cerrahisi Uzm. Prof. Dr. Mehmet Bilgin, “40 yaş üstü sigara içen bir hastada akciğer kanserinden şüphe edilmelidir. Ayrıca kan tüküren her hastada kanamanın yerinin ve nedeninin saptanması gerekir. Şüphe varsa öncelikle akciğer grafisi ve akciğerin bilgisayarlı tomografi ile değerlendirmesi basit ve kolay yöntemlerdir. Bu tetkiklerde şüpheli görüntüler varsa buradan biyopsi alınarak tanı kesinleşir. Hastada kanama var ve röntgen bulguları olmasa bile mutlak bronkoskopi denilen bronşların içini direk gösteren işlem yapılmalıdır. Bronkoskopi ile bronşlarda kanamaya neden olan hastalık bulunabilir ve aynı seans da şüpheli yerlerden biyopsi alınır. Çünkü kanama yapan başka nedenler de olabilir. Tanı da kanserin cinsi ve ne kadar yayıldığı da önemlidir. Tanı sonrası PET-CT ile yaygınlığı da tespit edilir. Tanı da mutlak biyopsi önemlidir” dedi. Akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra tedavi sürecinin başladığını belirten Prof. Dr. Mehmet Bilgin, tedavi süreçleriyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Erken evre akciğer kanserinde tedavi cerrahidir. Cerrahi tedavi ile tam kür sağlanabilir. Cerrahide tümör değil tümörün bulunduğu lob ve çevre lenf nodları tamamen çıkarılır. Gerekirse ve hastanın durumu uygunsa Akciğerin sağ ya da solu tamamen çıkarılabilir. Cerrahi sonrası kemo ve radyo terapi eklenebilir. Geç dönem tedavilerinde ise kemo ve radyo terapi kullanılır.”
İHA