“DOĞAL BİR ARI ÜRÜNÜDÜR”

Propolisin binlerce yıldır tedavilerde kullanıldığını söyleyen Doç. Dr. Engin Celep, “ Arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı bu madde, çok güçlü antioksidan, antimikrobiyal, antifungal, antiviral, antienflamatuvar ve antitümör özelliklere sahiptir. Bilimsel kaynaklarda özellikle antitümör etkisi ile ilgili 30 binin üzerinde akademik yayın bulunmaktadır. Bu yayınlarda propolisin, insan vücudunda sağlıklı dokuya hiçbir şekilde zarar vermeden, kanserli dokunun inhibe olmasına yardımcı olduğu belirtilmektedir. Araştırmacılar; akciğer, karaciğer, baş boyun, meme, rahim, tiroid, pankreas, mide ve bağırsak gibi çeşitli kanser türlerinde düzenli olarak, yüksek miktarda propolis özütü kullanımını önermektedirler" dedi.

“PROPOLİSİN AĞIZ GARGARASI OLARAK KULLANILMASININ ETKİSİ İNCELENMİŞTİR”

Doç. Dr. Engin Celep, 2016 yılında yapılan çift kör randomize kontrollü bilimsel bir çalışmadan bahsetti.Dr. Celep; “Bu çalışmada, baş ve boyun kanseri hastalarında kemoterapinin neden olduğu oral mukozitin (ağız içi yaralar) azaltılmasında propolisin ağız gargarası olarak kullanılmasının etkisi incelenmiştir. Çalışmaya 20 kişi deney grubunu, 20 kişi ise kontrol grubunu oluşturacak şekilde toplam 40 kişi katılmıştır. Deney grubundaki bireyler 5 ml propolis, kontrol grubundaki bireyler ise 5 mililitre su ile, günde 3 kez 7 gün boyunca ağız gargarası yapmışlardır. Çalışmada; sadece su kullanan grupta bir değişim görülmezken, propolis kullanan grubun yüzde 65’inin ağız içi yaralarının çalışmanın 7. Gününde tamamen iyileştiği gözlemlenmiş ve tamamında ağız içi yara ve kızarıklığın azaldığı tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucunda; kemoterapi gören hastalarda propolisin ağız gargarası şeklinde kullanımın oral mukozit tedavisine yardımcı ve etkili bir müdahale aracı olduğu belirtilmiştir” diye konuştu.

“GÜNDE 60 İLA 80 DAMLA ARASINDA TÜKETMESİ ÖNERİLMEKTEDİR”

Propolisin karaciğer fonksiyonları üzerindeki etkisi hakkında konuşan Celep, 2005 yılında Madra Üniversitesi’nde yapılan bir diğer çalışmada kanserli ratlarda propolis kullanımının karaciğer fonksiyonları üzerine etkisinin incelendiğini hatırlattı. Çalışmada ratların 2 gruba ayrıldığını, bir gruba sadece kanser ilaçları verilirken, diğer gruba ise kanser ilaçlarına ek olarak propolis verildiğini söyleyen Ceyep şöyle devam etti: " Çalışmanın sonucunda; tıbbi tedavisine ek olarak propolis alan ratların karaciğer enzimlerinin ve karaciğer fonksiyonlarının tedavi boyunca daha düzgün olduğu, tümörlü dokuların da daha hızlı yok olduğu gözlemlenmiştir. Sonuç olarak, kanser vakalarında tıbbi tedaviye ek olarak propolis kullanımının tedavi süresini kısaltabileceği ve tedavide kullanılan ilaçların yan etkilerine karşı karaciğeri koruyabileceği belirtilmiştir. Tüm bu bilgiler doğrultusunda, kanser hastalarının %20 ya da yüzde 30 oranında saf propolis içeren bir özütten günde 60 ila 80 damla arasında tüketmesi önerilmektedir”

“KANSER HÜCRELERİ ÜZERİNE ETKİLERİ DEĞERLENDİRİLMİŞTİR”

Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı, Anadolu propolisinin meme kanseri hücreleri üzerine etkileri ile ilgili bilimsel çalışmadan bahsetti. Tanuğur; “2012 yılında İstanbul Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada, kadınlarda yaygın olarak görülen meme kanseri hücrelerinde, in vitro koşullarda, hücre kültürü yöntemi kullanılarak, propolisin kanser hücreleri üzerine sitotoksik ve apoptotik (kanseri yok edici) etkileri değerlendirilmiştir. Çalışmada; farklı bölgelere (Arjantin, Çin, Türkiye)’ye ait propolis özütleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda Türkiye’de üretilen Anadolu Propolisi’nin kanser hücrelerini yok edici (apoptotik) etki gösterdiği ve diğer propolis türlerinden daha güçlü antikanserojen etki gösterdiği ortaya konulmuştur. Bu durum Anadolu Coğrafyası’nın endemik bitki zenginliğinden kaynaklanmaktadır. Araştırmacılar, özellikle meme kanseri hastalarında tedaviyi destekleyici olarak Anadolu Propolisi özütünün kullanımını önermiştir” ifadelerini kullandı.

İHA