SICAK HAVA BALDAKİ REKOLTEYİ YÜZDE 25 DÜŞÜRDÜ
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Üyesi Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Turan, "Çam bölgesinde bu sene kuraklık nedeniyle böcek çekildi, basara balı olmadı" dedi.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Üyesi Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Turan, "Çam bölgesinde bu sene kuraklık nedeniyle böcek çekildi, basara balı olmadı" dedi.
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Üyesi Antalya Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yücel Turan, arıcılık ile uğraşanların hızla yaşlandığını arkasından genç bir neslin gelmediğini belirterek, "10 yıl içinde şimdi arıcılık yapanlar iyice yaşlanacak, arıcı anlamında zor duruma düşeceğiz" dedi. Güz döneminde çam balı alamadığı için arıcının zor durumda olduğunu kaydeden Turan, kovanların gelecek yıla çıkabilmesi devletin besleme desteğinde bulunmasını istedi.
Turan, ülke geneli ve Antalya’daki arıcılık ve arı ürünleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yücel Turan, arıcılıkla uğraşanların hızla yaşlandığını ve arkasından genç arıcıların gelmediğini bildirdi. Şu anda arıcılığı yaşlı bir neslin yürüttüğüne belirten Turan, “Bunun başlıca sebeplerinden birisi arıcılıkla uğraşan genç neslin sahada umduklarını bulamaması yatıyor. Gençler bu işi heves etsin, buradan pazara kazansın, meslek haline getireyim diyemiyorlar. Çadırda, doğada gezginci bir iş yapılıyor. Kışın sahilde yazın yaylalarda olmaları gerekiyor. Genç nesil şu anda arıcılığa gelmiyor” dedi.
"10 YIL İÇİNDE SIKINTI BÜYÜR"
Turan, yetkililerin genç nesli arıcılığa teşvik için bir dizi çalışma yapmasını istedi.
Böyle giderse 10 yıl içinde arıcılığı yapan kişilerin baya bir yaşlanacağını ve bırakmak zorunda kalacağını ifade eden Turan, “Bunun ardından arıcı anlamında zor duruma düşeceğiz. Arkadan gelen bir genç nesil yok. Hevesli olan bu işi yapalım diyen genç bir nesil yok. Biraz tehlikeli durumdayız” diye konuştu.
"MAYIS VE HAZİRAN KURAKLIĞI ETKİLEDİ"
Arıcının zor durumda olsa bile küçük şeylerle mutlu olduğunu dile getiren Turan, “Geçtiğimiz mayıs ve haziran ayında ülke genelinde bir kuraklık oldu. Yaylalardan arıcı balını aldı ama biz esas kurtarıcı olarak başara balını görürüz. Çam bölgesindeki arıcı iki sağım yapmak zorundaydı. Bu sağımla balını alsın kredisini ödesin ve arısına kışlık stok bırakabilsin. Çam bölgesinde bu sene kuraklık nedeniyle böcek çekildi, basara balı olmadı. Bu bal olmadığını için arıcı sıkıntıda. Arıcı kredilerini ödeyemedi. Bahara arılarını çıkarabilmesi ve yeniden çoğaltabilmesi için ek besleme yapması gerekir. Devletimizden bu konunda arıcıya bir destek bekliyoruz” diye konuştu.
"ARIYI BAHARA ÇIKARAMAZSA SENEYE BAL SORUNU OLUR"
Antalya’nın kış boyunca birçok arıcıya ev sahipliği yaptığını ve arı üretim merkezi olduğunu işaret eden Yücel Turan, “Bal üreten sektörlere bahar mevsiminde arı Antalya’dan yetişiyor. Elimizdeki mevcut arılarımızı bahar ayına çıkaramazsak, bu sefer ülke genelinde bir arı kaybı olacak. Seneye bal sıkıntısı oluşacak” ifadelerine yer verdi.
"REKOLTEDE YÜZDE 25’LİK DÜŞÜŞ"
Türkiye’nin ortalama bal üretiminin yılda 105 bin ton olduğunu ifade eden Yücel Turan, “Bu yıl üretimde yüzde 25 kayıp meydana geldi. 70-80 bin ton üretim oldu. Bal elimizde var. Ama esas sıkıntı çamda bal olmamasıdır. Dünya çam balının yüzde 92’si ülkemize üretiliyor. Türkiye’nin kovan varlığı 8 milyon, bunun 6 milyonu çam balı alabilmek için sahildeki illere geliyor. Buradan aldığı balla arıcı hem kredisini ödüyor hem de arısının kışlık ihtiyacını karşılıyordu. Bu olmayınca zor durumdayız” dedi.
"BESLEME YARDIMI BEKLİYORUZ"
Pandemi döneminde esnafa, sanayiciye bir takım desteklerin sağlandığını aktaran Turan, “Arıcı işletmelerimize de bu destekten bekliyoruz. Ekonomik yardım olmasa dahi, arıyı besleme için şeker yardımı yapabilir. Bizim özellikle şeker beklentimiz var. Arıcımızın en azından bu kış besleme ihtiyacının karşılanması lazım. Bu kışı rahat geçiremezsek, arılarımızı bahara çıkaramazsak, arı kayıpları olacak. Kovan varlığı düşecek, bal üretiminde sıkıntı olacak. Bu da fiyatları arttıracak. Pandemide arı ürünlerine talep arttı. Şuan Türkiye’nin balı kendine yeter, arı sayısı azalırsa bal da azalır” dedi.
"30 TENEKE BAL ALDIM"
73 yaşındaki Finikeli arıcı İsa Çiftçi, yaklaşık 500 kovanıyla gezginci arıcılık yaptığını ve bu yılki kadar kötü giden bir mevsim görmediğini söyledi.
Bu sene çam balına endeksli olduklarını ama oradan da bal alamadıklarını kaydeden Çiftçi, "Şu an arılarım aç. Basara olmayınca şu an arımız aç durumda. Benim 80-100 kovanım öldü. Yılda 300 teneke bal alırdım, bu yıl 10’da birine düştü. Bu yıl devletimizden arıcılara destek bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.
İHA
İklim değişikliğinin tarım üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri anlatan Akdeniz Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde Türkiye tarım sigortaları kapsamında çeşitli tehditlere karşı üreticilere hükümet 10 milyar liralık bir ödeme yaptı. Ürününü garanti altına almak isteyenlerin tarım sigortası mutlaka yaptırması gerekiyor” dedi.
Türkiye’de ve dünya genelinde iklim değişikliğinin tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirten Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, iklim değişikliğinin Akdeniz Havzası’nı fazlasıyla etkilendiğini vurguladı. Özçatalbaş, “1 ile 4 santigrat derecelik bir artış söz konusu. Ancak 1 santigrat derecelik artış bile tarımsal faaliyetlerde önemli sınırlamalara yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'den 114 ülkeye yılın 9 ayında 1 milyar 160 milyon dolarlık meyve ihracatı yapıldı.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumunun (TUİK) açıkladığı Ağustos ayı Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'ni (Tarım-GFE) değerlendirdi. Tarım-GFE'nin Ağustos ayında aylık yüzde 1.39 ilan edildiğini belirten Çandır, “Bu rakam, endeksin ölçülmeye başladığı 2015 yılından itibaren Ağustos ayları ortalamasının (2.00) yaklaşık yüzde 30 altında olmuştur. Uzun bir aradan sonra ilk defa ortalamanın altında bir aylık tarımsal girdi fiyat endeksi düşüşü ilan edilmiştir” dedi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Abdullah Ünlü Toprağın Sesi programının konuğu oldu. Müdür Ünlü kurum olarak sektör ve paydaşlara öncülük etmeyi amaçladıklarını söyledi.
Türkiye'nin tohumculuk sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Orhan Özçatalbaş, “Türkiye’nin, tohumculuk sektöründe dışarıya bağımlı bir ülke olmadığını belirterek, aksine ihraç eden bir ülke olduğunu vurguladı.
Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Antalya, Isparta ve Burdur illerinde Şubat-Nisan dönemi özelinde ciddi kuraklık belirtileri gözlemlendiğini belirerek, kuraklık durumuna karşı alınması gereken önlemleri aktardı. Şube, yağışlarda geçen yılın Nisan ayına göre yüzde 70 azalma yaşandığını vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tayvan'a nitrofuranlı yumurta gönderildiği iddialarını araştırmak üzere inceleme başlatıldığı açıkladı.
Antalya’da 20 dönüm örtü altı alanda yıllık 50 bin paket tohum üretimi yapan Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Uzun, 7 türde 50 çeşit tohumu 16 ülkeye ihraç ediyor. Uzun, “Antalya’da ilerleyen yıllarda seralarda belki de yemek için domates üretilmeyecek. Tamamen tohumluk üretilecek. Çünkü biz tohumluk ürettiğimiz zaman birim alandan 10 katı daha fazla kazanabiliriz. Bunu bugün günümüzde Hindistan başarmış durumda. Sektörümüze teşvik alabilirsek hem istihdama katkıda bulunuruz hem de ülkemizin ihracatına katkıda bulunuruz” dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde sabahın erken saatlerinde seraya giren kadınların mavi yemiş (blueberry) mesaisi başladı. Saksılardan tek tek toplanan mavi yemişlerin 125 gramı 45 liradan alıcı buluyor.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz