SEVSİNLER SİZİN DEMOKRASİNİZİ!
Birileri sürekli,
“Atatürk kalkıp gelse kurduğu CHP’ye bir
baksa bu hale getirenlerin ağzına ayakkabının tersi ile patlatırdı” derdi de
inanmazdım. “Yapmayın abartmayın” diyordum.
Vay anam vay.
Bugünkü CHP’yi rahmetli Atatürk görseydi vallahi de billahi de kahrından bir
değil bin kez ölürdü. İnsanın, bir liderin kurduğu parti bu haldeyse ne
denebilir ki?
Genel Merkezi ayrı
bir dert, milletvekilleri ayrı bir terane, Genel Başkanı ayrı bir dert, Genel
Başkanlığa aday olanlar bin bir dert, kongreye giden teşkilatlarıysa boks ringi
gibi.
Teşbihte hata
olmasın, “70 model murat gibi” hepsi. Tuttuğun yer ya elinde kalıyor ya da
sapır sapır dökülüyor. Bunun adına da, “SOSYAL DEMOKRASİ” diyorlar. Öyle mi
değil mi ben bir olayı anlatayım siz karar verin.
CHP Antalya İl
Kongresi 8 Ekim’de yapılacak. Bir arıza çıkmaz ise! Hani CHP’de DEMOKRASİ VAR YA,
tek aday ile seçime gidilmesi için çalışılıyor. Kimse aday olamıyor!
Şimdi, mevcut il
başkanı Nuri Cengiz başta olmak üzere başkanlık için Nail Kamacı, İlhan
Buğdaycı, Müge Gezginci Ünal, Nilüfer Deveci, Altan Ayaz, Vural Şahin, Nazmi
Gündüz ve Devrim Kök’ün adı geçiyor.
Geçiyor geçmesine
de kimse cesaret edip ortaya çıkamıyor. Nedeni ise SOSYAL OLMAYAN
ANTİDEMOKRASİ. Nasıl mı? Çünkü Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu TEK ADAY ile
seçime gidilmesini istiyor!
Hatta ORTAK ADAY
için düğmeye bile basılmıştı. Örgütleri kendine bağlayan CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu’nun atadığı söyleyen CHP Antalya eski İl Başkanı ve
Milletvekili Mustafa Erdem’e de bu konuda görev verildiği iddia edilmişti.
Erdem ile ilgili resmi bir atama falan ortalarda halen yok. Amma kendi, orada burada gezip görüşmeler yapıyor. Nedeni ise ORTAK ADAY ismini belirlemek ve o isimde mutabakat sağlamak!
Herkesi ters köşe
yapan Milletvekili Erdem, Genel Merkez dahil herkesin beklediği isim Nuri
Cengiz yerine meslektaşı Mali Müşavir Altan Ayaz adında mutabakat
sağlanmışçasına görüşmeler yapıyor. Bunlar bana gelen iddialar tabi.
Bu ANTİDEMOKRATİK
çalışma devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem hafta sonu Antalya’ya
gelmiş. Gören, duyan sanar ki, Erdem ortalığı yatıştıracak ve DEMOKRATİK yani
çoklu aday ile seçime gidilmesini sağlayacak!
Öyle olmamış. Erdem,
belediye başkanlarını arayarak, kimi partililerle de görüşerek “Kemal
Kılıçdaroğlu, il başkanlığı için Devrim Kök’te birleşilmesini istiyor” deyip CHP’lileri
uyarmış!
Bakar mısınız
DEMOKRASİYİ savunan partiye, partililere ve yöneticilere!! “Balık baştan kokar”
derler ya. Hal böyle olunca iddialara göre Devrim Kök hemen bu fırsatı
değerlendirmeye koyulmuş.
Kök, partinin
kurmayları, belediye başkanlarıyla görüşerek “İstanbul’dan iş adamları devreye
girdi. Ben tek aday olacağım. Benim il başkanı olmam için Kemal Kılıçdaroğlu
sizi arayacak.” diye algı yönetimine başlamış.
Devrim Bey, siz
önce şu geçmişteki VERESİYE DEFTERİNİZDEKİ BORCU bir temizleyin sonra böylesine
önemli görevlere talip olun.
Çünkü yine bana
gelen bilgilere göre Antalya’da CHP’nin içinde yıllardır toz yutup siyaset
yapmış kişiler de sizin adınızı (Devrim Kök) duyunca “OLMAZ, OLAMAZ veya OLAMAYACAK”
diyor.
Geldiğimiz
noktada, bu işlerden çevrilen dolaplardan Kılıçdaroğlu’nun haberi var mı yok mu
bilmiyorum. Bildiğim, böyle bir DEMOKRASİ anlayışının partinin her kademesine
sirayet ettiği.
Ortaya çıkan tablo
karşısında benim son sözüm; “SEVSİNLER SİZİN DEMOKRASİNİZİ” olur. Sizinkini
bilemem.
BU NE
BOŞVERMİŞLİK?
Antalya cennet bir
şehir ama biz o cenneti çöplüğe çevirmesini bilen tek milletiz sanırım. Herkes
üzerine düşeni yapsa; görevli görevini yapsa sorun olmaz ve olmayacak.
Amma ne vatandaş üzerine düşeni yapıyor ne de görevli tam manasıyla görevini. Herkes kafasına göre takılınca ortaya istenmeyen nahoş görüntüler çıkıyor.
Günlerden pazar yani
22 Eylül 2023; yer Metin Kasapoğlu Caddesi’ndeki bankaların önü. Çöp
konteynerleri dolup taşmış. Binlerce kişinin gelip geçtiği yer ama çöpler
saatlerdir orada.
Bir diğer görüntü ise ilk adresin hemen 100 metre ilerisinde kalan 1446’ncı Sokak. Yine çöp konteynerleri dolup taşmış. Mahalleli ve o bölgede yaşayanlar, “Belediye burayı gözden çıkardı” diye söyleniyor.
Kim neyi bıraktı
bilemem amma görüntüye bakınca sanırım birileri ya görevi bıraktı ya da bilerek
ve isteyerek halka zulüm ediyor. Yazdan kalma günlerde koku bir dert sinek bin
dert.
Beyler; bu
görüntüler kıyıda köşede kalkmış bir yer değil. En üst tabakadaki insanların
oturduğu, protokolün ve turistlerin gelip geçtiği yer. Görevinizi azıcık da
olsa tam yapın yahu.
Yoksa Atatürk’ün
söylediği, “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir" sözü yerle
bir olacak ve cennet şehir çöplüğe dönecektir.