SEVİNCİMİZ ACIYA DÖNMESİN

Hayırlısı ile bir Kurban Bayramı’na daha kavuşuyoruz. Uzun bir süredir devam eden pandeminin gölgesinde geçen günlerin ardından yasaksız bir bayram…

Her ne kadar tüm kısıtlamalar kalkmış olsa bile virüsün daha ortadan kalkmadığını da hatırlatmadan geçemeyiz.

Yollar adeta konvoy şeklinde devam eden bir yoğunluğa bürünmüş, otogar ve havalimanları ise deyim yerindeyse iğne atsanız yere düşmez bir hale dönmüş durumda.

Herkes iki yıla yakın zaman kapalı kalmanın acısını çıkarırcasına kendisini dışarı atmış, oteller, tatil köyleri ve günü birlik pansiyonlar bile tıklım tıklım dolmuş…

Tatil yörelerinde boş odayı bırakın açık hava oteli diye tabir ettiğimiz sahiller bile insan seli kaynıyor. Tabiî ki gezmek, eğlenmek, tatil yapmak herkesin en doğal hakkı.

İşte hem tatil yapmak hem de sevdiklerine kavuşmak için bu yoğunluğu oluşturanlara naçizene bir iki kelam ederek uyarıda bulunmakta bizim görevimiz olsa gerek.

Malum 4 bin beş yüzlere kadar gerileyen günlük vaka sayıları giderek artmaya başladı. Son veriler dikkate alındığında virüs yayılma oranının hızlı bir yükseliş gösterdiğini net olarak görebiliyoruz.

Bu durum böyle devam ederse giderek endişe verici boyutlara ulaşabilir.

Günlük 7 bin altı yüzlere tırmanan genel vaka tablosunu ve Antalya ölçeğinde % 35’lerden %65’lere yükselen risk haritasını incelediğimiz zaman tehlikenin nasıl yaklaştığını da net olarak anlayabiliriz.

Gerek gittiğimiz tatil yerlerinde gerek se bayram ziyaretlerinde mutlaka ve mutlaka sosyal mesafemizi korumalı, maske kullanımına ve hijyene çok dikkat etmeliyiz.

Gelecek günleri yeniden kısıtlamalarla geçirmek istemiyorsak, hem ekonomik hem de psikolojik olarak sıkıntı yaşamamak için, hem kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlıklarını düşünüyorsak TMM (Temizlik, Maske, Mesafe) kurallarına asgari derecede dikkat etmek hepimiz için hayati önem taşımaktadır.

Tüm bunları ifade ederken tabi ki yolculuk yapan sürücülerimizi de kurallara uymaları konusunda uyarmayı da ihmal etmemeliyiz.

Araçların bakımlarını mutlaka yapılmalı, uykusuz ve yorgun olarak direksiyon başına geçmemeliyiz.

Yolda yorgunluk ve uykusuzluk hali olursa mutlaka dinlenmeli, az kaldı nasıl olsa geldik mantığı ile yola devam etmemeliyiz.

KURALLAR BASİT

Takibi sadece bayramda değil hiçbir zaman alkollü araç kullanmamalıyız. İşte tüm bu basit kurallara hepimiz uyarsak Bayram sevincimiz acıya dönüşmez, sevdiklerimizi gözü yaşlı bırakmayız. Her daim neşe ve huzur içerisinde sağlık ve mutluluk dolu nice bayramlarda hep bir arada olabilmek dileğiyle Bayramımız mübarek olsun.