SENEDE BİR GÜN DEĞİL HER GÜN
Dünyada onlar olmazsa hiçbir şey olmayacağını bilenlerden
sanırım kendimi. Yani KADINLARDAN bahsediyorum. Hani o eli öpülesi KADINLARDAN.
Bugün 8 Mart! Neredeyse tüm dünyada ses getiren eylemlere
sahne olan 8 Mart'ın tohumları 1908 yılında, New York'ta 15 bin çalışan kadının
daha kısa mesai süreleri, daha yüksek maaş ve seçme hakkı talep etmesiyle
atılmış. Bir yıl sonra Amerika Sosyalist Partisi 8 Mart'ı Ulusal Kadınlar Günü
ilan etmiş.
Ve günümüze kadar gelmiş bu erkek egemen toplumumuzda senede
bir gün kadını hatırlatan Dünya Kadınlar Günü! Sürekli yanı başında olan kadını
unutanlar senede bir gün hatırlasa ne olur hatırlamasa ne olur…
Ben de bugünün önemine binaen içimden geçenleri aktarmak
istedim. Biliyorum ki beni takip eden kadın okuyucularım da var. Onlar beni
unutmamışken ben de onları unutmak istemedim.
Aslında bugüne özel Aziz Nesin’in ‘BİR KADINI AĞLATMAK’
şiirini buradan aktaracaktım lakin birkaç kelam etmemek işin kolayına kaçmak
olacaktı. Vazgeçtim. İsteyen bakar ve okur.
Bir kere kadınlar çok kuvvetli canlılardır. O yüzden kadınları ağlatmak sanılan kadar kolay değildir aslında. İçinde biriktirir, biriktirir. Artık o birikim çekilemez hale gelir. O an kadın ağlar. Ama hep denir ki “Kadınlar her zaman her an ağlayabilir.” İşin aslı bu değildir. Daha duygusaldır kadın, her şeyde ince düşünür. Bu yüzden birikimi daha çoktur.
Bir film izler ağlar. Zamanında biri yakmıştır canını, o an
ona ağlar. Bir şarkı çalar ağlar. Daha bir sürü şeye ağlayabilir. Ama bunun
altında yatan ince detayı kimse algılayamazmış. Şu kesindir ki hiçbir kadın
aslında ağlamak istemez. Biz erkekler sanır ki kadın kendini acındırmak için
ağlar. Bana kalırsa kadın ağlarken resmen gülüyor gibi bizim halimize.
Kadın ağlarsa bir erkek kendini eksik hisseder. Yani
yetersiz kaldığını düşünür. Oysa gerçek farklıdır. Bakın beyler, kadınlar derin varlıklardır. O
derinliğe siz ulaşamadığınız için, içindeki derin pınarın siz tarafınızdan
keşfedilmesi, fark edilmesi için ağlarmış. Hele bir kadın hıçkıra hıçkıra
ağlıyorsa, vay derim onu ağlatan erkeğin haline.
Bir erkek gözüyle, hissiyle kadın nasıl anlatılır
bilemiyorum. Bana göre kadın sevgidir aslında. Çünkü onlar her zaman içinde
sevgiyi taşır, sevdiklerinden kolay ayrılamaz. Sevdiklerini kolay kolay
kıramazlar. Kadın zor sever ama tam sever. Bir kadının tam anlamıyla
sevebilmesi için yüreğinin kabul ettiğini beyninin de kabul etmesi gerekir.
Şuna inanın ki bir kadın sevmezse de onu asla sevmeye zorlayamazsınız.
Yahu “Sen erkek ağzıyla, erkek hissiyle kadını yazamazsın” diyenleri duyar gibiyim. Yok öyle şey. Kendini onların yerine koyup düşünen herkes aynı duyguyu paylaşabilir. Biz erkekler hep kolay elde etmeyi severiz ama işin içine kadın girince öyle değildir. Hiçbir zaman kadını bütünüyle elde edemezsiniz. Kendisine ait bir dünyası vardır ve orada hep yalnızdır. O dünyaya kimsenin girmesine izin vermez. Hiçbir anahtar o dünyanın kapısını açamaz.
O aslında erkek için bir sığınaktır. O sığınağa kimin ne
zaman gireceğine, ne kadar kalacağına hep kendisi karar verir. Hatta o kendi
sığınağındayken oradan çıkmaya zorlarsanız onu sonsuza dek kaybetme ihtimali
bile vardır erkeğin.
Kadınlar çılgındır aslında. Neler yapabileceklerini erkek
aklı çoğu zaman hayal bile edemez. Üreticiliğinin sınırı yoktur. Ama bunu
ortaya çıkartmak için hayatının erkeğini bekler. Hoyratça harcamaz
üreticiliğini. Sadece erkeğine saklar. Bir kadının gerçek erkeği olmayı
başarabilmişseniz çok şanslısınız demektir.
Aziz Nesin’in şiirini okuyanlar benim “AĞLATMAYIN KADINLARI”
dememi çok iyi anlayacaklardır. Nedeni ise kadın ağlıyorsa erkek eksiktir
arkadaş. Kadın ağlıyorsa erkek kadını anlamamış demektir. Hayatın içinde olan
her şey ancak kadınlar olduğunda anlam kazanıyor; yemek yemek, su içmek.
Düşünün bir kere, kadının elinden içtiğiniz suyla kendi kendinize bardağı
doldurup içtiğiniz su arasındaki lezzet farkını.
Hemcinslerime sesleniyorum; “Senede bir gün değil her gün
hatırlayın ve kadınları ağlatmayın beyler. Kadınların ağlayışını kabahatiniz
olarak kabul edenlerden olun. Onların ağlayışı sizin azalışınız demektir.”
İşte bu duygularla bir gün değil her gün anamızın, eşimizin,
kızımızın ve bilumum herkesin kadınlar günü kutlu olsun. Her gün onlar için
bayram olsun.