SEN NE DİLERSEN

Unutma, yüreğinin her emrini yaşarsın. Gerek isteyerek gerekse istemeyerek. Bazen iyi ki yaşamışım dersin bazen de... Ama iç sesini yaşarsın. Bazen farkında olarak bazen de farkında olmadan.

***

Ne yaşarsan yaşa, her şey ömür heybene birer tecrübe. Hadisen ne olursa olsun yüreğinin dergahına yerleşeceğini unutma. Neyi dilersen o gelir. Neyi istersen o olur. Bazen kaderin bunun önüne geçer.

***

Sen kaderin önüne geçemezsin. İstediğin olmaz belki ama kaderin sana senin istediğinden daha güzelini sunar. Yüreğin beklediğinden daha çok hoşnut olur. Sen yeter ki senin için el sallayan umutlarına küsme.

***

Yüreğini küstürme. Umutlarını kırma. Onlara iyi bak. Onlar sana yoldaş… Hayatta yaşadığımız her şey, kalıcı birer tecrübedir. Hani; ‘’Yaşadıklarımızdan ders çıkarmak’’ kavramı vardır.

***

Belki dün yaptığımız bir hatayı anlamak, bugün yeni bir adım atmaya ve doğru düşünceye ulaşıp, doğru adım atmaya vesiledir.

***

Sabrımızı, metanetimizi ve benzer duygularımızı biz insanlar çabuk tüketiyoruz. Belki düşünmeden harekete geçtiğimiz çok şey oluyor.

***

Düşünürken yaşamak yerine, yaşarken düşünmek noktasında takılı kalıyoruz. İşte bahsettiğim nokta tam da bu. Hayatımıza dair, doğru adımlar atabilmek adına;

***

 ‘Sabrın içinde sabır’ kavramını benliğimizin odak noktasına yerleştirmemiz taraftarıyım. Güzel düşünüp güzel yaşamak, sabırlı olup sabrımızın sonucunda kazanmak gibi.

***

Bir de bunun yanında ‘’Harekete geç!’’ düşüncemiz var. Düşünün ki zihninizde planlayıp hayatınıza uygulamak… Örneğin; hayatınızla ilgili önemli bir adım atacaksınız fakat düşünüyorsunuz, acabalarla savaşıyorsunuz.

***

Sözün özü, kendinize savaş açıyorsunuz zihniniz ve yüreğiniz arasında. Zihniniz ‘UYGULA’ diyor, Yüreğiniz ‘BEKLE’ diyor. Belki de tam tersi. Kısacası zihniniz ve yüreğiniz hep bir savaş halinde.

***

Bizler bu savaşı kazanmak istiyorsak, hem zihnimizi hem yüreğimizi eşit terazide tutabilmeyi öğrenmeliyiz. Hem yüreğimizi hem mantığımızı kendimize küstürmeden karar alıp, adım atabilmek bizim elimizde.

***

Ayrıca şunu belirtmek istiyorum; Yüreğimiz bizim elimizde. Her ne kadar yaşadığımız durumlara, iç sesimiz dışarıdan bir izleyici gibi görünse de, aslında hayatımızın her aşamasında iç sesimiz bize rehber. Hayatın zamanına yolculuk ederken, o rehber bize en güzel ışık, yoldaş…

***

Çünkü hayatta sadece zaman eskiyor bazen, üstelik eskitmeden bir şeyleri… Yön verebildiğini zannettiğin hayatının dışında yaşıyorsun bazen. Yüreğinin derinliklerinde biriktirdiklerin, sessiz sedasız akıyor benliğine… Özlemlerin, yarımlıkların, yalnızlıkların, olmayışlıkların ve olduramadıkların. Tabi bir de olup da, etkisinden kurtulamadıkların…

***

Yaşamın özünde çok şey saklı. Gönlünün saklı bahçesindeki hislerinle bir karşılaştır…  Senin bahçendekiler nerede?  Hayatın bahçesindekiler nerede? Yüreğin el sallıyor güzelliklere. Yeter ki onlara gülümse…  Umutlarına gülümsediğin müddetçe onlar seninle.

***

Umutlarına karanlık ışıklar yakarsan onları karanlığa davet edersin. Karamsarlık buradan gelir. Güzel düşünmek zor değil düşününce. Beyaz ümitlerin güzel düşünürsen hayatına yerleşir.

ÜMİTLERİN RENGİ

Denemelisin. Güzel düşündüğünde hayat sana daha güzel akıyor. Yaşamında her eylemin daha berrak işliyor. Yeter ki beyaz ümitlerini yitirme…

Ümitlerinin rengini siyaha boyama. Onlar beyazı sever…