SELAMÜN ALEYKÜM VE MERHABALAR…

Selam bir duadır. Merhaba ise sevgiyi, saygıyı, hürmeti bünyesinde taşıyan sihirli bir kelimedir. Birbirini sevenlerin arasında bir köprüdür. Sohbet ve muhabbet etmek için bir anahtardır. Saygıdeğer Antalyalılar "aziz" kelimesi, Esmaül Hüsna'dan Allah'ın 99 isminin manasından biridir.

Bizim özelliğimiz değer verdiğimiz insanlara aziz ve muhterem kardeşim hitabıyla söze başlarız. 1977’de İstanbul’da konuşan bir hatibin sözlerinden aklımda kalanlar şöyle: "Bu aziz millet dini dayanağı ile manevi değerleriyle milli gurur ve haysiyetiyle dünyanın en şanlı ve şerefli bir milletidir. Böyle bir milletin fertleri olarak bize düşen vazife insanca ve İslam’ca yaşamaktır"

Elbette aziz olmak için ecdadımız gibi insanca, İslam’ca yaşamak lazım. Bakınız; şerefli bir komutanımızla, şerefli bir askerimiz arasındaki geçen konuşmaya şahit olalım…

-Oğlum senin adın ne: Aziz

-Babanın adı ne: Abdülaziz

-Annenin adı ne: Azize

-Nerelisiniz: El-aziz

-Yahu siz hep Azizlerden misiniz.

-Evet, Aziz komutanım.

Rabbime şükürler olsun ki; sizler gibi aziz ve şerefli milletin mensuplarına yazmak, dünyanın gidişatını paylaşmak bana mutluluk veriyor. Kendimi tanıtıyorum;

1950 yılında Antalya'nın Kumluca ilçesi Kuzca Köyünde doğdum. Köyümüzün Kürce Mahallesinde ilkokulu bitirdim. 1965- 1967 yılları arasında Kumluca'nın eski müftülerinden rahmetli Remzi Cengiz Hoca Efendi zamanında Kuran'ı Kerim eğitimi aldım. 1980 de evlendim. Rabbim bize biri oğlan biri kız olmak üzere iki evlat lütfetti. (Rabbim onların akıbetini hayreylesin)

Dört sene imamlık, yedi sene bakkallık yaptım. 1990 yılından itibaren şifalı bitkiler üzerine çalışıyorum. Notlarımın çoğunu kekik ve çal bağı keserken hazırladım. Yazdıklarımın onda birinden hal ve gidişat kitabını yazdım. Yani Türkiye'nin hal ve gidişatını özetledim. Nasipse bundan sonra zaman zaman o kitaptan sizlere aktaracağım inşallah.

Atalarımız, "komşu komşunun külüne muhtaçtır " demişler. Aslında komşu komşunun bazen külüne muhtaçtır. Bazen de evlenmek için gülüne "kızına" muhtaçtır. Fakat her zaman diğer insanların kültürüne muhtaçtır. O zaman din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeden tıpkı bir annenin şefkati, babanın hoşgörüsü gibi davranıp, Antalyalıların sempatisini kazanan, nasıl ki bir havuzun ortasına atılan taşın dalgalarının yavaş yavaş genişlediği gibi her geçen gün tirajını arttıran Antalya'nın saygın gazetelerinden Lider Gazetesi’nde milli, dini, tarihi edebi ve mizahi konularda aklımın erdiği kadar yazmaya çalışacağım.

Elbette eksiklerim, hatalarım olacaktır. Zaten insanoğlunun soyadı “hatadır.” Herkesin görüş farkı, inanç sistemi ayrı olduğu için bana elbette tenkitler gelecektir. Samimi olarak yapıcı tenkitlere devamlı açığız. Çünkü; insanoğlu devamlı ikaz şırıngasına muhtaçtır.

Yeni yazılarımda buluşmak üzere, Allah' emanet olun.