ŞEHRİN TAPUSUNU İSTEYECEKLER GİBİ

Aslında “ben demiştim” demeyi hiç sevmem ama bu kez resmen öyle oldu. Toplu ulaşım işini üstlenen halk otobüsçüleri resti çekti. Bir dizi hesap yapıp taleplerde bulundular. Bu talepleri Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan sosyal medya hesabından dile getirdi. Öyle böyle değil, talepleri yerine getirilmez ise kontak kapatmak ile tehdit etti.

Tabi bu paylaşımı gören otobüs sahibi esnaflar altına yorumlar yaptı. Kimisi iktidarı kimisi de Büyükşehir Belediye yönetimine veryansın etti. İpin ucunu kaçıranlar bile oldu.

Eeee bu işin böyle olacağı baştan belliydi. Bir iki taviz verilince iş çığırından çıktı. Esnaf esnaflığını unutup kendilerini belediyenin yönetiminde zannetti. Hatta bu şehrin sahibi!

Ben her toplu ulaşım zammında açık ve net bu sisteme karşı olduğumu ifade ettim. “Belediye bu toplu ulaşım işini kendisi yapmalı. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Konya ve Kayseri gibi” diye yazmıştım.

Nedenini de açıklamıştım. Çünkü belediyeler toplu ulaşımı kendileri yaptıkları takdirde bu işi sübvanse edebiliyorlar. Nedeni ise belediyelerin asli görevi ve bundan kar amacı güdemiyorlar.

Ancak siz bu hizmeti kamu görevi olarak görmez, seçim döneminde halk otobüsü esnafları ile çalışanları oy ağacı olarak görürseniz sonucu bu olur. Buna da katlanmak zorunda kalırsınız.

Yasin Arslan’ın esnafı adına talepleri arasında neler var isterseniz bir göz atalım. Birincisi, plaka plaka günlük hak edişlerin açıklanması. İkincisi 65 yaş üstü bedava uygulamasında yeni düzenleme.

Bu düzenleme için devlete akıl bile veriyor otobüsçülerin başkanı; “Ya bin TL’lik rakam artırılmalı ya da bu sistem iptal edilmeli, binin başına ödemi yapılmalı” diyor. Yetmiyor kısıtlama istiyor.

Başka? Hükümetten kendilerine özel akaryakıta alınan ÖTV ve KDV’nin kaldırılmasını, MTV’den muaf tutulmalarını da istiyorlar. Oldu canım. Bizde otobüsün anahtarını istiyoruz sizden o zaman. Otobüsünüze biniyorsak bizde bu hakkı isteriz vallahi. Yoksa küseriz ha.

Bitti mi? Yok canım. Toplu ulaşımı kendisi yapan şehirleri örnek gösterip kendileri için destek istiyorlar. Yahu siz aklınızı mı karıştırdınız. Kamu hizmeti yaptıkları ile için onlar o yüzden destek alıyorlar. Sizin gibi kar amaçlı otobüs çalıştırmıyorlar.

Daha neler neler var açıklamada. Antalya Otobüsçüler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Yasin Arslan biraz daha ileri gitse vallahi de billahi de esnafı için şehrin anahtarını isteyecek.

İnanın bu işi Büyükşehir Belediyesi kendisi yapmaz ise otobüsçüler daha çok tehdit edecek ve kontağı KÜT diye kapatacaklar bir gün. İşte asıl o zaman hem fırtına hem de dananın kuyruğu kopacak.

Bana göre bu çıkıştan sonra vakit kaybetmeden testi yolda kırılmadan önlem alınmalı. Eski bir toplu ulaşımcı olan Başkan Muhittin Böcek bu işe halk adına neşteri vurmalıdır.

NE YER NE İÇERSİNİZ?

Son dönemlerde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan işlere akıl sır erdirmek mümkün değil. Garip gureba işler oluyor. Kim hangi kafayla neyi yapıyor belli değil.

Haydi 77 vizyon projenin yapılmamasını geçtik, düz yolda bile gitmeyi beceremez hale geldiler. Parkın içine girip merdivenlerden kestirme geçmeye çalışanları görür olduk. İşte bunun tıpkısının aynısı belediyenin bir hizmet aracı ile yaşandı. Hem de üzerinde, ‘BizBirlikteGüçlüyüz’ mottosu olanıyla.

Birlikte mi yaptınız nasıl yaptınız bilemiyorum. Ancak benim merak ettiğim siz ne yiyip içiyorsunuz da bu hallere düşüyorsunuz? Merak bu ya. Belki oradan geçmeyi bizde deneriz.

MOZAMBİK’İ YAŞAMAK

Mozambik’in haritada yerine göstermeye kalksak birçoğumuz dakikalarca ararız. Bizim kız Sibel Atasoy Aksoy’un Büyükelçi olan eşi Avni Aksoy’un oraya atanması ile işler değişti. Bizim medya mahallesinin naif, nazik, insancıl Sibel’i sayesinde Mozambik’e gitmeden oraları görme fırsatı yakaladık. Gazeteci ölünceye kadar gazetecidir ya Sibel’de aynen öyle.

Kendisi hemen her gün Maputo sokaklarından ilginç fotoğraf ve görüntüler paylaşarak bizim oraları görmemizi ve gezmemizi sağlıyor. Belki bir gün olur bizde görürüz oraları.

Ancak Sibel ve Büyükelçi eşi Avni bey aynı zamanda hem Türkiye’yi hem de Antalya’yı oralarda Afrikalılara tanıtıyor. Allah yardımcıları olsun ve bize Mozambik’e gitmeden oraları gezdirdikleri için teşekkür edelim.

ÖNCE ANLAMAK LAZIM

Dün Antalyaspor ile alakalı bir yazıyı kaleme aldım. Başkan Aziz Çetin’e hitap ettiğim bölümlerde ise AZİZ’İM kelimesini kullandım. Daha öncede böyle hitap etmiştim. Aslında niye böyle bir hitap tarzı kullandığımı ve AZİZ’İM kelimesinin meailini bilmeyenler bunu bir hakaret ve aşağılama gibi gördü. Bunun böyle olmadığını açıklama zarureti doğdu.

İşte sözlük anlamı ve benim ne demek istediğim; “AZİZ eski dönemlerden günümüze kadar ulaşmış, özellikle eskiden daha fazla kullanılan kelimelerden biridir. Özellikle 'AZİZİM’ diyerek eskiden cümleye çok sık başlanırdı. Bu arada Türkçe anlamı ile 'sevgili üstadım' ya da 'muazzez kişi' gibi saygı manasında kullanılmaktadır.”

Bilmem ahvalimi anlatabildim mi?