ŞEHİTLERLE BİRLİKTE BİZLER DE 'ÖLÜYORUZ'

Aslında yazacak pek çok konu var. Her gün onlarca konu köşemde yazılacak sıra bekliyor. Çeşit çeşit. Hani bir türkü var ya, “Herkesin bir derdi var durur içerisinde” diye. İşte bugün de böyle bir gün.

Maalesef o kadar dert var ki bunların hepsi önceki gün ocaklara ateş düşüren şehit haberinin yanında fasa fiso kalıyor. Belki de dünya telaşı içinde gereksiz hepsi.

Ama unuttum sanılmasın bir günlüğüne o konulara ara verdim bu acı günümüzde. Hem KAÇAK İSKELE hem de İZİNSİZ PLAJ konusu. Unuttum sanılmasın diye buraya bir not düşeyim.

Farkında mısınız bilemiyorum ama yiğitlerimiz bir bir şehit oluyor. Özellikle son dönemde ki Pençe Kilit Operasyonlarında. Önceki gün 5’i birden şehit oldu, omuz omuza. Bu vatan için.

Toprağı sularcasına kanlarını dökerek şehit oldu Piyade Uzman Çavuş Onur Doğan, Piyade Uzman Çavuş Hüseyin Cankaya ve Piyade Sözleşmeli Er Celal Tekedereli, Piyade Teğmen Abdulkadir Güler ve Piyade Uzman Çavuş Bican Kapılay.

Askerlerimizin başında gözünü kırpmadan canını feda eden şehidimiz Antalyalı Piyade Teğmen Abdulkadir Güler’in baba ocağı başta olmak üzere şehrimize ateş düştü.

Biz evlerimizde rahat uyuyalım, vatan elden gitmesin, dört beş çapulcu ülkeyi bölmesin diye bu aslanlar canlarını feda ederken biz ne yaptık? Hiç. Bu kadar mı duyarsız olur bir millet!

Maalesef hasletlerimizi kaybetmişiz. Sadece şehit evi ile o mahallede matem var. Şehrin dört bir yayında ‘Vur patlasın çal oynasın’ sazlı sözlü cümbüş devam etti önceki gün ve dün.

Akdeniz Üniversitesi Camisi’nde şehidimiz Piyade Teğmen Abdulkadir Güler için hazin bir tören düzenledi. Daha sonra Uncalı Şehitliği’nde vatan toprağına defnedildi.

Hani, “Ateş düştüğü yeri yakar” dereler ya, dünde öyle oldu. Şehidin ailesinin yürekleri yanarken birkaç vatan sevdalısının da içi sızladı. Onlar hariç herkes normal hayatına döndü.

Evet. Şehitler ölmez diyorlar, ama maalesef ölüyorlar. Hain örgüt nedeniyle her gün bir ocak sönüyor neredeyse. Bir anne yüreği yanıyor, bir baba yüreği eriyor.

Dilimize pelesenk olmuş “Şehitler ölmez diyorlar” ama ölüyorlar. Ben düşündükçe ölüyorum. Suluyorlar toprağı gül kokan kanlarıyla, “Vatan sağ olsun” diyerek. Hem de toprağa yeni tohumlar bırakarak.

Gündelik koşuşturma ve unutmaya zorlandığımız köklü ve güzel hasletlerimiz nerede? Böyle günlerde bu hasletlerimizle tekrar yüzleşip tanışmamızın zamanı. Hiç değilse acılara ortak olmanın zamanı!

Çünkü şehitlerimiz giderken bize bir gelecek bırakıyorlar. Gözlerimizi açıp dikkatle bakmamız gereken bir gelecek. Öyle böyle değil. Çanakkale ruhuyla.

Eğer “Şehitler ölmez” sloganını gerçekten yürekten hissederek haykıracaksak ufak tefek kavgaları, çıkar ilişkilerimizi çöpe atarak söylemeliyiz.

Yoksa şehitlerimizin kemiklerini sızlatırız. Beşi bir yerde şehit olan aslanlarımızın son fotoğrafına bir kez daha bakıp düşünelim. Hatta şehit teğmenimizin, “Birazdan ölürüz belki, sen her yazdığımı veda say” mesajını okuyarak!

Ne dersiniz?

ERKEKLER KÖTÜ ÖRNEK OLDU

Gün geçmiyor ki bu memlekette garip gureba işler olmasın. Gün geçmiyor ki Cübbeli Ahmet Hoca haklı çıkmasın. ‘Manyak manyak işler bunlar’ sözü boşa çıksın.

Olmuyor olmuyor maalesef. Erkekler kadınlara, kadınlar çocuklara kötü örnek oluyor. Bunun en son örneği Manavgat’ta yaşandı. “Sonumuzu Allah hayreyleye” dedirten bir olay buda.

Manavgat ilçesinde Zeynep U, atladı otomobiline, yanına da arkadaşlarını alıp ilçe turuna çıktı. Tam  Herford Caddesi’ne gelince içindeki trafik canavarı harekete geçti.

“Heyttt ulan erkekler yaparlar da ben yapamam mı” diye bastı gaza, başladı drift atmaya. Hey yavrum hey. Ortalığı tozu dumana kattı. İhbar üzerine polis olay yerine geldi.

Zeynep hanımdan sürücü belgesi istendi ama ne görsün polisler, “Belge yok” yani ehliyetsiz. Katmerli bir ceza yazılacak amma, “Trafik için tehlike olmayan yerde yaptım” diye savunma!

Özrü kabahatinden büyük. Ceza yazılmaması için boşuna dil döktüler. Hem kendisine hem de yanındaki aracın sahibi arkadaşına drift atmaktan toplam 16 bin 473 TL ceza uygulandı.

Şimdi şöyle bir bakın bu olaya. Hep erkekler drift atacak değil ya kadınlarda sıraya girmiş demek ki. Üzüm üzüme pardon, kadınlar erkeklere baka baka olmuş bu iş.

Hani deveye sormuşlar “Neren eğri” diye. Devenin, “Nerem doğru ki” cevabı gibi.

ŞAMPİYONLAR DERTLİ

Brezilya'da yapılan 24. İşitme Engelliler Yaz Olimpiyatı'nda şampiyon olan ve derce yapan milli takımlarımızın sporcuları vardı. Bunlar Antalyalı. Hepsi bizim çocuklar.

Emrullah Palaz, Remziye Orhan, Hasan Baydar ve Yasin Süzer ile tercümanları Guddusi Aydın' ı Lider Haberde canlı olarak ekranlara gelen ARTI SPOR'da ağırladık.

Kimi zaman elde edilen başarıyı, kimi zaman eğitimde yaşadıkları sorunları, kimi zamanda destek ve sponsorluk meselesini konuştuk. Hepsinin hedefi ve hayalleri var.

Ama “Bir dokun bin ah işit” misali sorun ve dertleri büyük. Amma elde ettikleri başarı öyle azımsanacak bir başarı değil. Lakin herkes futbolu düşündüğü için gölgede kalıyor,

Bu konuyu önümüzdeki günlerde irdeleyeceğim. Sessiz dünyalarına ışık olmaya çalışacağım.