ŞEHADETE BİR KALA!

Şehadete 1 gün kala, şehit olacaklarından habersiz olarak hayatlarına devam eden insanlar vardı. Onların hayalleri duaları hedefleri vardı, verdiği sözler beklettiği sevenleri vardı. Hepsi kendi halinde, işinde, gücünde ve kulluğundaydı. Evet, onlar için şehadete tam 1 gün vardı.

Bugün şehadetlerinin üzerinden seneler geçti, arkalarında onları seven, özleyen, sürekli onlara dualar eden kahraman bir millet kaldı, koca yürekli bir millet… Onlar, İslam diyerek, ezan diyerek, Allahu Ekber diyerek şehadetin üzerine koşa koşa gittiler, canlarının emanet olduğu ancak Allah yolunda feda edileceğini bilerek gittiler.

Evet, onlar için şehadete 1 gün vardı; o gün için doğurmuştu anaları onları, o gün için büyütmüştü babaları onları, o gün için hazırlamıştı Allah onları… Evet, onlar şehadet için doğmuş ve şehadetleriyle 15 Temmuz'da yeniden doğmuş yiğitlerdi.

Onlar da şaşkındı nereden bilebilir nereden hesap edebilirlerdi ki, Peygamber ocağı denilen yerden asker üniformalı canavarların çıkıp zerrece merhamete uğramadan suçsuz yere katledileceklerini? Nereden bilebilirlerdi ki, o asker üniformalı vahşilerin onların üzerine tankla tüfekle yürüyüp bedenlerinin parça parça edileceğini?

Minicik bedenler şehit düştü o gün, tertemiz yürekler şehit düştü o gün. Batı gerçek kimliğini o gün göstermişti. FETÖ denilen kanı bozuk bir iblisten emir almıştı asker üniformalı Ebu Cehil torunları, firavunun askerleri.

Dertleri başta İslamiyet’i yeryüzünden silmek idi, amaçları önce mazlumlara yuva olmuş bir Türkiye'yi parça parça bölüp ülkeyi Coni’lere çok ucuza satmaktı, onların derdi girecekleri cehenneme erkenden heves edip gitmeye çalışmalarıydı.

Ve bir ses yükseldi ekranlarda bir vatan evladı halkına cesaret veriyordu herkes öldü mü bir şey mi oldu yoksa kaçtı mı derken er meydanına çıkmış bir er vardı, anası onu o gün için doğurmuştu.

Ve haykırdı ölümüne ölümüne ölümüne!

Bunu işiten imanlı yürekler şehadet için Allahu ekber diyerek indi meydanlara, bombaların mermilerin üzere cennete koşar gibi koştular. Bir bir cansız bedenleri yere düştü, yaralı olanlar şehid olmak için ağlıyorlardı, ölümün yüzüne gülerek koşan yiğitler vardı o gün.

Evet, şehadete tam bir gün kala onlar için berzahta hazırlıklar başlamıştı. Hazır olun denildi ey berzah aleminin şehitleri! Bugün yeni şehit kardeşlerimiz gelecek seçilmişler gelecek en güzel karşılama ile karşılayın onlara denildi.

Ve vakit geldi ve vade doldu Azrail o gün yoğundu şefkat ile toplarken tertemiz şehit ruhlarını, kahır ile öfke ile topluyordu terörist, din, iman, İslam, vatan düşmanlarının leş ruhlarını. Ne pis ruhtur o takkeli münafığın uğruna can veren deccalın askerleri.

Ve selâlar yükseldi gecenin puslu karanlığında, selâyı duyanlar bu gece kıyamet midir ki yürümüyor koşuyor insanlar meydanlara diyerekten attılar kendilerini meydanlara! Uyuyanlar uyandı, bir milletin uyanışı idi bu karanlık gece bir destan yazılıyordu selâlar ile…

Ölüm hiç bu kadar tatlı gelmemişti o gün şehadete koşanlara, akan kan Allah için diyerek tekbirlerle helallik bile alamadan eşlerinden çocuklarından arkadaşlarından atladılar teröristlerin önüne…

Galip olan Allah’tır hüküm Allah'a aittir teslimiyeti ile yürüdüler o gün tertemiz dimağlar imanlı yürekler. İmanlı yürekler çünkü onların elinde mermi, silah, top, tüfek yoktu. Sadece bir Al bayrak vardı, dillerinde ve kalplerinde Allahu ekber sâdasi vardı…

Gece karanlığını arttırdıkça tekbirlerle beraber bir bir düşüyordu toprağa, şehitlerin kimisi boğaz köprüsünde kimisi hava alanında kimisi karakolda kimisi meclis önünde kimisi vatan toprağının bağrında hepsi başka bir adreste Şehit düşerken aynı hedefe gidiyorlardı ilahi rızaya…

O GÜN SAFLAR NETLEŞTİ

O gün salâları susturmak isteyen abdestsizler de vardı, teröristler başarılı olsun diye sessiz kalanlar alttan alta kuyu kazanlarda vardı... O gün herkesin rengi belli olmuştu saflar netleşmişti… Evet şehadete bir gün vardı o gün geldi ve üzerinden tam bir yıl geçti. Bir gün gelecek on yıllar geçecek belki yüz yıllar ama 15 Temmuz destanı asla unutulmayacak. Çanakkale gibi Malazgirt gibi Uhud gibi Bedir gibi unutulmayacak. 15 Temmuz’un şanlı yiğitleri; ruhlarınız şad olsun, Allah makamlarınızı ve derecelerinizi yüceltsin. (AMİN)