SEDAT PEKER

YouTube üzerinde çektiği videolar ile son zamanlarda Türkiye genelinde gündem olan Sedat Peker’i hayatımda hiç görmedim, kendisiyle yolum hiç kesişmedi. Ancak adını yıllardır duyarım. Ama tanıdığım ve de çok sevdiğim bir “Sedat Peker” var.

Kendisini sadece ben değil, birçok Antalyalı tanır, iyi de bilir. Bizim Sedat Peker’i 1990’lı yılların ortalarında ilk muhabirlik yaptığım dönemde tanımıştım. Kendisi Anavatan Partisi’nin yöneticileri arasındaydı. Yıllar sonra Antalyaspor’a da başkanlık etti. Çok değerli bir iş insanıdır kendisi.

Bizim Sedat Peker Antalyalıdır.  İş insanı olduğu için sık sık il dışına da çıkar kendisi. İstanbul’a gittiğinde bir akşam Kumkapı meyhanelerinden birine telefon açıp bir masayı kendisi ve arkadaşları için rezervasyon yaptırmış. Meyhaneye gittiğinde herkes seferber olmuş. Masanın etrafında herkes pır dönüyor. Bir şey istendiğinde anında yerine getiriliyor. Görülmemiş bir hürmet…

Sonra ezile büzüle biri gelip “ağabey Sedat bey ne zaman teşrif edecek” diye soruyor bizmkine. Bizim Sedat Peker de  “Sedat Peker benim” diyor. Adamlar şok, meğer meyhanedekiler bizim Antalyalı Sedat Peker’i malum şahıs ile karıştırmışlar.  Yıllar önce bizim Antalyalı Sedat Peker bizzat kendisi anlatmıştı bu olayı. 

Neyse; Kumkapı meyhanelerini ben de öğrencilik yıllarımdan bilirim. İstanbul’da üniversite öğrencisi iken yaklaşık 3 yıl Kumkapı’daki Kadırga erkek öğrenci yurdunda kalmıştım. Gözlerimin önüne bazı akşamlar tramvaydan inip yurda giderken meyhanelerin olduğu sokaktan geçtiğim günler geliyor. 

Ben hiç müşteri olarak Kumkapı meyhanelerine gidip eğlenemedim.  Çünkü oraya gidecek, çilingir sofrası kuracak kadar param hiç olmadı. Neyse o cafcaflı sokakta bile malum Sedat Peker korku salmış demek ki, bizim Sedat Peker aradığında el pençe divan gelmesini beklemişler.

Öte yandan Antalya, suç örgütlerinin de iştahını kabartan rantı yüksek bir şehirdir. Hatta Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşanan bir olay, dönüp dolaşır Antalya ile ilintili çıkar. Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce vefat eden Kayserili Halı Tüccarından dinlemiştim.

Antalya’da geçmişte Akdeniz Koleji diye bir özel bir okul vardı. 2001 krizinde Akdeniz Kolejinin kurucusu mali çıkmazla karşılaşmıştı. Okulu büyütmek için etrafındaki arsaları alırken çektiği kredilerden dolayı tefecilerin eline düşmüştü. O dönemde Okulun hisseleri birilerinin eline geçmiş. Antalya’da hayırsever olarak bilinen ancak hakkında tefecilikle ilgili davalar açılan bir işadamımız aracılığı ile Akdeniz Kolejinden Kayserili Halı tüccarı bir miktar hisse almış. 

Okula malum Sedat Peker’e yakın isimler de ortak olunca ortalık karışmış. Sonra Kayserili’yi bir araca bindirip karayolu ile İstanbul’a götürmüşler. Yalova’da araba vapuruna araç yetişemeyince birilerine telefon açmışlar.  Vapur geri gelip malum kişilerin aracını alıp tekrar hareket etmiş. Öylesine bir güç Kayserili’yi şaşkına çevirmiş.

İstanbul’a varınca Kayserili’ye önce banyo yaptırmışlar. Sonra da 5 yıldızlı bir otelde Sedat Peker’in karşısına çıkarmışlar.  Sedat Peker,  Kayserili işadamına “bizim elimizdeki hisseleri de alacaksın” demiş. Kayserili parasının olmadığını söylemiş.

Ben o yıllarda Akşam Gazetesinde çalışıyordum. Okula gittiğimde Kayserili işadamı ağlaya ağlaya anlatmıştı. Hatta bu dertten kurtulmak için elindeki hisseleri milli eğitime bağışlamak da istemiş. Ama milli eğitimde görüştüğü kişiler  “Sizin okulun borcu var. Biz borçlu okulun bağışını kabul edemeyiz” demişler. 

O dönemde el üstünde tutulan Fetullahçılar okula talip olmuşlar. Fakat Kayserili işadamı bunu kabul etmemiş. Bunları bizzat kendisi anlatmıştı bana o yıllarda. Hem de ağlaya ağlaya. Anlattıklarının ne derece doğru olduğunu bilmiyorum. Kayserili işadamını bir daha görmedim.

Sonra ne mi oldu? O kolej icra yoluyla satışa çıkartıldı ve satıldı. O satılan okul Fetullahçılara  geçip Toros Akdeniz  Koleji adını aldı. Adamcağız ise yaklaşık 10 yıl kadar önce vefat etti. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ise o okul da FETÖ ile iltisaklı olan diğer kurumlar gibi devlete geçti…