SEÇİMDE SON VİRAJ

Cumhurbaşkanlığı seçiminde son viraja girildi. Bu hafta sonu yine sandık başına gidip Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanını seçeceğiz.

***

Her şeyden önce, pandeminin ardından başlayan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa, Suriye’den milyonlarca kişinin ülkemize sığınmasına, deprem felaketinin neden olduğu onca soruna rağmen AK Parti 14 Mayıs’taki seçimden de birinci çıkmayı başarmıştır.

***

28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimini de açık ara kazanmayı hedefleyen AK Parti ve Cumhur İttifakı var gücüyle çalışıyor. Koltuğun sahibi sandığa daha fazla seçmenin gitmesini sağlayan; sahaya hakim olan taraf olacaktır. Ülkemiz için hayırlısı ne ise o olsun.

***

Öte yandan seçim öncesi bir sürü vaatlerde bulunuldu. Biri, “Sana söz” diyerek oy istedi. Diğeri “Karadeniz’den doğalgaz çıktı, Gabar dağından petrol fışkırdı” dedi.

***

Seçim sürecinde hep söylendi. “Türkiye zengin bir ülke” dendi. Öte yandan sokaklarda duyuyorum. “Seçim sonrası kim gelirse gelsin acı reçeteler uygulanacak” deniyor. Bir korku, bir endişe var...

***

Seçimden sonra bakıp göreceğiz: Ülkeye bahar mı, gelecek, yoksa kara kış mı bastıracak? Hep birlikte yaşayacağız. Muhtemelen hayat kaldığı yerden devam edecek. Seçim defterini kapatıp, kendi gerçeklerimizle yüzleşeceğiz. Ülke yönetimine talip olan siyasetçilerimiz zorlukları bilerek aday oldular.

***

En önemli sorun ekonomi olacak. Depremlerden etkilenen illerin her bakımdan yeniden ayağa kaldırılması olacak. Bütün bunlar için bir kaynak gerekiyor. Bunları bulmak ülkeyi idare edenlerin işi. Karadeniz’den çıkan doğalgazın, Gabar’dan fışkıran petrolün yaraları sarıp saramayacağını göreceğiz.

***

Öte yandan bulunduğu vaatlerle yönetime gelenlerin görevi bahane değil, çözüm üretmektir. Seçimlerden önce verdiği sözleri yerine getirebilmektir.

***

 “Dünyada şöyle olaylar oldu. Öcüler, böcüler, dış mihraklar, iç mihraklar” gibi bahaneler uydurmak değildir. Hayal kırıklığı yaşatmak hiç değildir. Güveni sarsmamak gerekiyor.