SEÇİM VAATLERİ VE DEPREM GERÇEĞİ

31 Mart Yerel Seçimleri’ne 19 gün kadar kısa bir süre kaldı.

Siyasi partilerin adayları yaklaşık 2 aydır sahada vızır vızır dolaşıyorlar.

Sahada dolaşmanın yanında proje tanıtım toplantıları yaparak da seçmene kendilerini anlatmaya çalışıyorlar.

Bunun yanında her aday sosyal medyayı ve geleneksel propaganda yöntemlerini de aktif şekilde kullanmaya devam ediyor.

***

Yerel seçimlere bu kadar az bir süre kala üstünde durulması gereken bir konuyu yazmak istedim bugün.

Bu konuya geçmeden önce geçtiğimiz yıl Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalan depremzedelere ise sabır ve metanet diliyorum.

Türkiye olarak zor bir dönemden geçtik.

Deprem felaketi o kadar yıprattık ki bizleri deprem bölgesinde olmasak bile en derinden hissettik o korkuyu.

Hepimizin kafasında ‘deprem gerçeği’ yeniden belirdi.

***

Türkiye olarak ne yazık ki deprem coğrafyasında yaşıyoruz.

Avrupa levhasına göre çok daha genç bir levha üzerinde bulunuyor Türkiye bildiğiniz gibi…

Öyle ki bir de bilinmezlik hakim.

Bilimin bile bu durumda eli kolu bağlı kaldı.

Türkiye’nin deprem haritası Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra güncellendi.

Yeni fay hatları tespit edildi.

***

Bu felaket bizlere şunu hatırlattı:

Türkiye’nin neresinde olursak olalım hepimiz deprem riski altındayız.

Bu deprem riski hepimizin gece uykularını kaçırıyor.

Özellikle Marmara Bölgesi’nde yaşayanlar için adeta bir kabus durumu hakim…

İstanbul’da yaşayanlar deprem olacak mı olmayacak mı diye değil, ne zaman olacak diye soruya kendilerine.

Bilim adamları İstanbul depreminin kapıya dayandığına hemfikir…

***

Böyle bir deprem korkusuyla yüz yüze gelmişken 31 Mart Yerel Seçimleri’ne sayılı günlerde kala neredeyse tüm başkan adaylarının en önemli seçim vaadi ‘kentsel dönüşüm’ oldu.

Özellikle Marmara Bölgesi’ndeki adaylar bu konunun üzerinde oldukça duruyor.

Hepsi deprem gerçeğini gündemine almış durumda.

Açıklanan vaatler, yapılması planlanan projeler peş peşe sıralanıyor.

Bu deprem gerçeğinin daha önce değil de ‘asrın felaketi’nden sonra gündeme gelmesi kafamı karıştırsa da adayların depreme karşı planladıkları projeler bir nebzede olsa beni rahatlattı.

Fakat bu vaatler umarım lafta kalmaz.

Belediye başkanı seçildiklerinde ilk öncelikleri umarım kentsel dönüşüm olur.

Çünkü kaybedecek hiç zamanımız yok.

Yaşanacak bir İstanbul ya da Marmara depremi Türkiye’nin bağımsızlığını bile tehlikeye atabilir.

O yüzden bu ciddiyet gerektiren bir iş ve bu işi yapmak yerel yönetimlerin boynunun borcu.