SEÇİM RÜZGARI ESTİ FIRILDAKLAR DÖNDÜ

Siyaseti sevmediğimi sürekli dile getiriyorum. Bunun nedeni, ilkesiz insanların davranış ve tutumlarıdır. Onların sayesinden siyasetten soğudum, sadece izleyicisi oldum. İşim gereği de siyasetin iyi veya kötü taraflarını yazmayı tercih eden safta yer aldım. Böylesi daha güzel. En azından kimin kim olduğunu net olarak öğrenebiliyorum.


İşte minvalde 17 Mayıs 2022’de ‘RÜZGAR GÜLÜNE GEREK KALMADI’ başlığı ile Antalya siyasetindeki üç ismi, yani o partiden öbür partiye gezen isimleri kaleme almıştım. Hatta ben onları elektrik üretiminde kullanılan ‘Rüzgar Gülü’ veya halk tabiriyle ‘Fırıldak’ a benzetmiştim. Kazım Bilgili, Eşref Ural, Yusuf Üras ve Cevat Yanar adındaki üç yerel siyasetçiyi.


Yanıldım mı? İnanın yanılmadığımı önceki gün gece bir kez daha gördüm. AK Parti’den istifa eden İrfan Koçaş, CHP’ye geçmiş ve rozetini de Kemal Kılıçdaroğlu ayaküstü takmış! “Ayaküstü” diyorum çünkü rozet takma töreni benim bildiğim büyük kitlenin katılımı ve konuşmalar yapılarak gerçekleşir. Böyle ayaküstü olduğu zaman KERHEN hoş geldin olur.

Şimdi işin aslına bakınca yerel siyaset dünyamızda bir isim daha FIRILDAK olduğunu gördük mü? Daha durun. Seçim rüzgarı sert estikçe daha ne FIRILDAKLAR ne RÜZGAR GÜLLERİ göreceğiz hele.  Peki ne demek bu FIRILDAK insan; “Sürekli düşünce değiştiren, sözünden dönen (kimse).” Yani bir sap üzerinde tutturulan ve rüzgârla bir eksen çevresinde dönen tekerlek biçimi.

Başka? Kâğıttan yapılmış çocuk oyuncağı. Başka başka? Hava girsin diye oda ya da mutfak pencerelerinin camlarına takılan, çember biçiminde, kanatlı araç. Yani hepsi dönüyor! Tabi bunlar sözlükte geçen anlatımlar. Benim çocukluğumda ise bu söz, yamuk yumuk hareket eden, özüne sözüne uymayan kişilere kullanılırdı. Yani ‘Fırıldak’ derdik bu tiplere.

Ama bu söz döndü dolaştı siyaset dünyasında oradan oraya koşan, daldan dala konanlar için söylendi. Duvara yapıştırılan çamur gibi üzerlerine atıldı ve onlarda anılır oldu. Seçim yaklaştı ya. Bunların sayısı giderek artacaktır. Tıpkı Antalya’da olduğu gibi. “İbrahim Okumamış aylar önce demişti” dersiniz. Yazın bir kenara unutmayın.

Bakın, siyaset yaparken adam olmak mı, adam gibi yaşamak mı, yoksa birilerinin kanadının altına sığınarak onların adamı olmak mı? buna bir karar vermesi lazım insanların. Zaten günümüzün en temel sorunlarından biri de ‘ADAM OLMAK’tır. Belki bakış açışı ile herkes adamdır diye bakarsak sorun olmaz ama mesele ‘ADAM GİBİ ADAM OLMAK’tır. 

Bir insan, başkan, milletvekili, meclis üyesi, oda başkanı olabilir ama eğer yoksa meziyeti ADAM olamaz. Bana göre de FIRILDAKLIKTAN önce adam olmak çok önemli. Birilerinin adamı olmaktansa kendin ol yeter.

Bizim son ‘FIRILDAK’IMIZI DA okudunuz. Dördünü bir araya getirip Antalya’nın yüksek bir noktasına ‘Rüzgar Gülü’ olarak diksek sanırım iyi bir enerji üretiriz. Hiç değilse bir işe yaramış olurlar. İnanın yoksa, oradan oraya savrulup gidecekler. Onlar böyle devam ederse HER DEVRİN ADAMI OLMAYI başaran tipler olacaktır.

YERİNİ BİLMEK ÖNEMLİ

Bu siyasetçilerin FIRILDAKLIĞI’NI gördükçe enerji üreten RÜZGÜR GÜLLERİNE bile bakasım gelmiyor. Çünkü yeteri kadar FIRILDAKLIĞI onlardan görüyoruz. Geçtiğimiz hafta İYİ Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Başaran, sevgilisi olduğu ileri sürülen E.Ş., adındaki kadın tarafından ‘Tehdit ve hakaret’ gerekçesiyle ile şikayet edildi mi?

Bu mağdur kadın birde kendisinin 4.5 hamile olduğunu ve kürtaj yaptırmadığı için bu tehditlere maruz kaldığını da iddia etti mi? Bu soruların cevabı EVET.  Tabi bunların hepsi jandarma karakolundaki ifade tutanaklarında yer alıyor mu? Bunun cevabı da EVET. Peki sonuçta ne oldu? İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran İSTİFA ETTİ!

Veya kamuoyuna yaptığı açıklama ile hepimiz öyle biliyorduk. Ama ÖYLE DEĞİLMİŞ! Çünkü halen kendisinin yerine henüz TÜZÜK gereği yönetimden bir ATAMA yapılmamış! Bu nedenle de Başaran, partiyi bir İL BAŞKANI GİBİ dizayn etmeye devam ediyormuş. Bana gelen bilgilere göre hala gizliden gizliye alenen İL BAŞKANLIĞI yapıyormuş!

Bu iddiaların doğru olup olmadığını araştırırken dün karşıma bir fotoğraf düştü. Aman yarabbi ne göreyim Başaran, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu’nu karşılamaya gitmiş. Hem de bir İL BAŞKANI EDASIYLA!

Yahu sen İSTİFEA ETMEDİN Mİ? Ne işin var o tür karşılamalarda? Hangi SIFATLA gittin sen oraya? Bırak kim giderse gitsin. Madem bir KOMPLO nedeniyle İSTİFA ETTİH çekil köşene bir bekle sonucunu!

Yok ama siyaset tatlı yaya, olmaz değil mi? Zaten istifa etmene rağmen il başkanı gibi davranmaya devam ettiğinden belli. Demek ki sizin için söylenen her söz VIZ GELİP TIRIS GİDİYOR!

İftirada olsa, gerçekte olsa umurunuz da bile değil. Bunun kanıtı da yaptığınız iş ve davranışlar. Önemli olan tek şey YERİNİ BİLMEKTİR öyle değil mi?

O zaman bize de sadece HAYIRLI OLSUN demek düşer.