SAYGISIZLIK

Arkadaşlar; bir tanıdığınız sizi telefonla arayarak veya haber göndererek, yarın saat 11’de iş yerinize veya evinize gelmek istediğini söylerse, sizde müsait olmadığınızı kabul edemeyeceğinizi söylerseniz, buna rağmen ertesi gün, o kişi iş yerinizin veya evinizin zili çalsa, ne yaparsınız?

Ben kendi adıma kapıyı açmam. Açsam da içeri alamayacağımı kendisine müsait olmadığımı söylediğimi buna rağmen ısrarcı davranmasının yanlış olduğunu hatırlatırım. Anlamamakta ısrar ediyorsa, kovarım.

O kovduğum kişi daha sonra ortak arkadaşlarımıza; ‘’Şefik’in iş yerine (evine) bugün saat 11’de ziyarete gitmek için dün kendisini telefonla aradım. Bana müsait olmadığını söyleyerek kabul edemeyeceğini söyledi. Buna rağmen ben (arsızca, yüzsüzce, saygısızca) bugün söylediğim saatte kapısına dayandım. Beni içeri almadı’’ der ise; kimi haklı bulursunuz?

Bakın arkadaşlar, sizlerin de bildiği gibi; verdiğim örnek ziyaret kurallarının en küçük, en hafif örneğidir. Gerek müsait olmadığım için gerekse sevmediğim için benim evime iş yerime kabul etmek istemediğim hiçbir kimse kapıma dayanma saygısızlığı, arsızlığını gösteremez. Gösterirse de; kapıdan kovulur.

Bu saygısızlığını; ortak arkadaşlarımıza şikayet eder ise de;  yüzsüzlüğünü, arsızlığını kendisi ifşa etmiş olur. Yukarıda yazdıklarımı yedi yaşındaki çocuklar bile, bilirken; CHP’nin başında bulunan zat ve şürekası bunu nasıl bilmez? Ya da gerçekten bilmiyor mu?

Biliyorlar arkadaşlar, biliyorlar… Bir devlet kurumu olan TÜİK’e randevusuz gidilmeyeceğini de biliyor.      Yalandan, kuru gürültüden başka proje üretemedikleri için, kazandıkları belediyelerde halkımıza hizmet edemedikleri için; bile isteye böyle çamura yatıp, sonrada ‘’görüyor musunuz, Erdoğan bizi çamura yatırdı’’ iftirası atıyorlar.

Reklamın, iyisi kötüsü olmaz düşüncesi ile; gündemde kalma peşinde oldukları için de; TÜİK’e onlarca kameralar eşlinde gittiler.

Yazılarımı takip eden arkadaşlarım bilirler. 3 Aralık günü bu köşeden sizlere; bay Kemal’in ‘’Mersin mitingimizi valilik yasakladı’’ söylemine inanmayın. Yasaklama falan yok. Yarın (Yani; 4 Aralık Cumartesi günü CHP Mersin mitingini yapacak) diye yazmıştım.   

Yazdığım gibi mitinglerini yaptılar mı? Evet yaptılar… Sonuç? Fıııssss…. İki milyonluk şehirden ve komşu şehirlerden yirmi bin küsur kişi toplayabildiler.    

Bu durum tüm Türkiye tarafından görülünce; yine yalana sarıldılar. Ve; ‘’Efenim; biz yirmi bin küsur değil, yüz yirmi bin küsur kişi topladık’’ dediler.

İyi de arkadaş! Miting alanın eni, boyu, kapasitesi belli. Bir metre kareye kaç kişi sığdırdınız ki; yüz bin küsur kişiden bahsediyorsunuz?

SON SÖZ

Siz, halkımızın aklı ile alay ettikçe; geçmişte olduğu gibi,  gelecek seçimlerde de, halkımız sizi sandığa gömmeye devam edecektir.