Savaş…
Eski adıyla Twitter olan sosyal
medya platformu X’te dün öne çıkan gündemler arasında ‘savaş’ vardı.
Savaş, ne derin ne acı bir
kelimde değil mi?
Kaçınılmaz olan ise Dünya’nın
sonunu bu lanet olası savaşların getirecek olması.
***
24 Şubat 2022 tarihinde
başlayan Rusya – Ukrayna arasında halen devam ediyor.
Binlerce sivil bu savaşta ya
hayatını kaybetti ya da ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Antalya’da yaşayan biri olarak
o süreç kente binlerce Ukraynalı savaş mağduru geldi.
Can havliyle şehrimize
sığındılar, yeni bir hayat ve yeni bir düzen kurmaya çalıştılar eğsiyle
doğrusuyla…
Peki, ülkelerinden ayrılamayan
siviller ne yaptı.
Ya gönüllü olarak savaşa
katıldı ya da bir bomba ya da kör kurşunla hayatını kaybetti.
***
Rusya – Ukrayna arasındaki
savaş halen devam ederken geçtiğimiz yıl ise İsrail-Filistin arasındaki
çatışmalar 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı beklenmedik
saldırının ardından bir kez daha alevlendi.
Bilindiği üzere İsrail ve Arap
Birliği arasındaki bu savaş İsrail’in kurulduğu 1948 yılına dayanıyor yeni bir
gelişme değil ama yıllar içerisinde İsrail’in Filistin üzerinde uyguladığı
işgalci zihniyet bu savaş her geçen yıl alevlenerek büyümesine sebep oldu.
Nitekim iki ülke arasında
geçtiğimiz yıl geri dönüşü olmayan bir yola girildi.
Filistin toprak bütünlüğünü
korumak isterken, İsrail işgalci tavrıyla savaşı körükledi.
Binlerce sivil insanın ölümüne
sebep oldular.
Tarifi olmayacak acılar
yaşattılar ve yaşatmaya da devam ediyor.
***
Bu iki ülke arasındaki savaş
devam ederken gelin şöyle son bir yılda neler olmuş bakalım…
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e
düzenlediği baskınla ateşlenen fitil, İsrail’in misilleme olarak Gazze
Şeridi’nde askeri-sivil hedef ayırmayan şiddetli işgaliyle büyümeye devam
ediyor.
19 Mayıs’ta İran Cumhurbaşkanı
İbrahim Reisi, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahiyan’ın da aralarında
bulunduğu bir heyeti taşıyan helikopter kötü hava koşulları sebebiyle düştü.
Kazada kurtulan olmadı. Bu olayın kaza mı suikast mi olduğu halen bilinmiyor.
Reisi’nin ölümünden sonra 5
Temmuz’da İran’da yapılan cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunda reformcu aday
Mesud Pezeşkiyan, muhafazakâr rakibi Said Celili’yi geride bırakarak
cumhurbaşkanı seçildi.
***
30 Temmuz’da Lübnan Hizbullah’ı
Lideri Hasan Nasrallah’ın sağ kolu, askeri işlerden sorumlu kıdemli danışmanı
Fuad Şükür, Beyrut’ta düzenlenen bir saldırı sonucu öldürüldü.
Fuad Şükür’ün ölümünden bir gün
sonra ise 31 Temmuz’da İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın göreve başlama
törenine katılan Hamas lideri İsmail Haniye, Tahran’da misafir edildiği
konutunda uğradığı suikast sonucu öldürüldü.
Devam eden olaylarda ise Hizbullah’ta
Fuad Şükür’ün ardından onun yerine atanan, grubun iki numaralı ismi olarak
gösterilen İbrahim Akil, 20 Eylül’de Beyrut’ta öldürüldü.
***
Daha yakın tarihlere
geldiğimizde ise 17 Eylül’de Lübnan’da Hizbullah mensubu binlerce kişinin çağrı
cihazları eş zamanlı olarak patladı, 40’a yakın kişi öldü, 3 bin kişi
yaralandı. Hafta başından itibaren ise İsrail, Lübnan’a ağır hava saldırıları
başlattı.
Son olarak ise 27 Eylül’de
İsrail Şii grubun Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde yer altında bulunan
merkezi karargâhını hedef aldı. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve
Güney Cephesi Komutanı Ali Karaki öldürüldü.
***
İsrail artık savaşın kontrolünü
tamamen ele geçirdi diyebilir miyiz?
Bu sorunun cevabını size
bırakıyorum.
Fakat şöyle bir parantez açmak
istiyorum; savaşın seyrinin benim için bir önemi yok. Önemli olan bu savaşın
başlamamasıydı. Binlerce sivil, günahsızın hayatını kaybetmemesiydi önemli
olan. Ama maalesef bu mümkün olmadı.
İşgalci zihniyet ateşi
körükledi ve yine içinden çıkılmayacak bir sorun ortaya çıktı.
SON SÖZ
Benim için Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’ün şu sözlerinin derin bir anlamı vardır:
"Mutlaka şu ve bu sebepler
için, milleti savaşa sürüklemek taraftan değilim. Savaş zorunlu ve hayati
olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap
duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz.
Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir".