ŞAMPİYON GÜREŞÇİNİN MERAK EDİLEN KÖY HAYATI GÖRÜNTÜLENDİ
Antalya’da yörük ailenin çocuğu olarak konargöçer sürdürdüğü yaşamında, yayladaki kıl çadırında çobanlık yaparken Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne dualarla uğurlanan Cengizhan Şimşek (26), köyüne altın kemeriyle ve 'başpehlivan' unvanıyla dönmenin gururunu yaşadı. Şimşek, sevenleriyle hasret giderdikten sonra dağda otlattığı koyunlarına yem verip, ahır temizledi.
Bu yıl 661'incisi düzenlenen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde Antalya Büyükşehir Belediyesi ASAT Spor Kulübü adına güreşen ve ilk kez çıktığı başpehlivanlıkta altın kemeri kazanan Cengizhan Şimşek, Er Meydanı'nda dikkat çeken bıyıkları, güçlü yapısıyla güreşseverlerin gönlünde taht kurdu. Supleks hareketiyle gerçekleştirdiği yenişler sonrası 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başpehlivanı' unvanını kazanan Şimşek, altın kemeri ve şampiyonluk kupasıyla doğup büyüdüğü Antalya'nın Serik ilçesine bağlı Gebiz Mahallesi'ne gitti.
KOYUN YEMLEYİP AHIR TEMİZLEDİ
Yörük ailenin çobanlık yapan evladı olarak Kırkpınar'a uğurlanan Cengizhan Şimşek, çayırda güçlü rakiplerini yenerek elde ettiği başarının gururunu ailesi ve çocukluğundan tanıyan akraba, komşu ve arkadaşlarıyla paylaştı. Baba Mehmet Şimşek ve anne Şerife Şimşek ile anneannesi Şerife Büyükgebiz'i ziyaret eden Şimşek, Kırkpınar süresince ayrı kaldığı yakınlarıyla hasret giderdi. Başpehlivan Şimşek, yakınlarıyla görüşmesinin ardından dağda otlattığı koyunlarının bulunduğu ahıra gitti. El arabasında ahıra yem taşıyan, odun kırıp ahırın temizliğini yapan Şimşek, kuzuları sevdi.
Çocukluğundan itibaren çobanlık yapıp, ata binen, konar göçer yaşam sürdürüp yaz aylarında ailesiyle hayvanları yürüyerek 1 haftayı aşan yolculukla yaylalara götüren Şimşek, yaşamının büyük bölümünü kıl çadırında geçirdiği hayatını anlattı. Çocukluğunda futbolla başladığı spor yaşamında, babasının kispetli fotoğraflarını görmesiyle güreşe yöneldiğini anlatan Şimşek, yaz aylarında ailesiyle yaylaya göç ederken antrenörlerinden izin alıp hayvanlara baktığını söyledi.
DEDESİ, BABASINA ENGEL OLMUŞ
Ata sporunu öğrenirken babasından gördüğü destekten bahseden Şimşek, şöyle devam etti:
"Dedem güreş yapmasını istemediği için babamın kispetini kesermiş, babam kispet yaptırdıkça dedem kesmiş. Babam bana elinden geldiğince destek verdi. Ben de başpehlivan oldum. Yörük ailesiyiz, dedem, babam, annem hayvanlara bakar. Babam annemi, kıl çadırında almış. Çobanlık yaparak büyüdüm. Yörük olunca ben de doğayı, hayvanları seviyorum. Göçebe hayatımız, çobanlığımız devam ediyor. Yaz aylarında yaylaya göçüyoruz. Bir hafta yürüyerek yaylaya gidiyoruz kıl çadırında hayvanlarımıza bakıyoruz. Aileme yardım ediyorum. Pehlivanlığa atalarımızdan, dedelerimizden gelen sevgi ve babamın da pehlivanlık yaptığı dönemde çekilmiş fotoğrafıyla merak sardım. İlk futbola başladım. Futbola ilgi duymadım. Babamın fotoğrafına baktığım dönemde güreşçi olmak istedim. Güreşi öğrendikten sonra da supleks, salto, tek kol, paça kazığı, tek dalma gibi teknikleri öğrendikçe daha çok sevdim. Başpehlivan olmayı altın kemeri kazanmayı istiyordum. Hayallerime kavuştum. Daha önce ustalarıma bakıp, 'Ben de kemer takabilir miyim' diye hayal ediyordum. İsteyince oluyor, bana da nasip oldu. Altın kemer başpehlivana yakışır, güzel bir şekilde taşımak istiyorum."
'ANİ KARARLA SUPLEKS YAPTIM'
Her başpehlivanın altın kemer takmayı hayal ettiğini belirten Cengizhan Şimşek, kazanmak için gece gündüz çok çalıştığını söyledi. Eksiklerini tamamlamak için usta güreşçilerle görüştüğünü dile getiren Şimşek, supleks hareketinin sırrını anlattı. Supleks hareketinin Grekoromen güreşte yaygın kullanıldığına değinen Şimşek, "Kırkpınar'da iki rakibimi supleks hareketiyle yendim. Güreşte supleks zor ve tehlikeli bir pozisyon. Rakibini de sakat bırakabilir. Tehlikeli hareket olduğu için çayırda çok görülmez ama bana nasip oldu. Bir anda karar verip, supleks yaparak kazandım" diye konuştu.
İLGİ GÖREN 'BIYIK' HİKAYESİ
Çayırda, 'Er Meydanı'nın karizmatik başpehlivanı' diye yapılan anonsların hoşuna gittiğini belirten Şimşek, "Bende sakal çıkmıyor. Çenemin altında ve dudak bölgesinde çıkıyor. Berberimin, 'bıyık deneyelim' tavsiyesiyle uzatmaya başladım. İlk dönemlerde kesmek istediğimde berberim engelledi. Sonra şekli güzel göründü. Rahmetli dedem, amca dayımda da var. Atadan gelen tarzı ben de sürdürdüm. Çayıra çıktığımda seyirciler de güzel göründüğünü belirtip kesmememi istedi. Ben de atalarım gibi bıyığımı kesmemeye devam edeceğim" dedi.
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi 4'üncü sınıf öğrencisi ve bekar Şimşek, ata sporu güreşte başarısını sürdürmeyi hedeflediğini söyleyerek, "Altın kemeri ilk kez aldım. Atalarıma, ustalarıma, yakınlarıma verdiğim sözü tuttum. 3 defa kemerin sahibi olup, ebedi olarak Antalya'ya, Gebiz'deki yakınlarıma getirmek istiyorum" dedi.
DHA