Sahur yapmadan oruç tutmayın!
Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, sahur yapmadan oruç tutmanın birçok sağlık sorununa neden olabileceğini belirterek, “Gün içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir. Sindirim problemleri yaratabilir” dedi.
Onbir ayın sultanı Ramazana sayılı günler kaldığını belirten
Uzman Diyetisyen Nafikar Başkan, tutulan oruçlarla birlikte beslenme düzeninin
değiştiği bu ayda vücudun düzeninin bozulmaması için beslenme tavsiyelerinde
bulundu. Uzm. Diyetisyen Nafikar Başkan, sahur yapmanın önemine dikkat çekti.
SAHURA KALKMAMAK KAN ŞEKERİ DENGESİZLİĞİNE YOL AÇABİLİR
Yeterli ve dengeli beslenme ile Ramazan ayını vücuda faydalı
hale getirmenin mümkün olduğunu vurgulayan Uzm. Dyt. Başkan, “Ramazan ayında,
günlük yenilen öğün sayısı azalır. Metabolizma yavaşlar. Yeterli ve dengeli
beslenme ile bu süreci vücudumuz için faydalı hale getirebiliriz. Sahur
yapmadan oruç tutmak birçok sağlık problemini de beraberinde getirebilir. Gün
içerisinde kan şekerinde dengesizlikler olabilir. Sindirim problemleri
yaratabilir. Uzun süren açlık ve susuzlukla birlikte vücutta su ve mineral
kayıpları olabilir" diye konuştu.
SAHURDA TATLI TÜKETMEYİN
Sahurda tatlı tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Uzm.
Dyt. Başkan, “Sahurda karbonhidrat içeren besinlerin tüketimi
sınırlandırılmalı, basit şeker içeriği yüksek olan besinler tüketilmemelidir.
Sağlıklı besinler uygun porsiyon ölçüleriyle tüketilmelidir. Sahur öğününde
tatlı tüketimi olmamalıdır. Sahurda tahıllı ekmek, yumurta, az tuzlu peynir, az
tuzlu zeytin, ayran, süt, yoğurt, ceviz, fındık, badem gibi lif, protein ve
sağlıklı yağ içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir. Bu besinler tokluk
süresini uzatır" dedi.
RAMAZAN PİDESİ YERİNE TAM BUĞDAYLI EKMEK
Ramazan pidesinin yerine yenilebilecek ekmeklerden bahseden
Uzm. Dyt. Başkan, “Hamur işlerinden uzak durulmalı. Beyaz undan yapılmış
besinler tokluk süresini kısaltır. Bunlar yerine lifli besinler tercih
edilmelidir. Sahurda ramazan pidesi yerine tam buğday, çavdar ve kepekli ekmek
tercih edilmelidir. İftarda ramazan pidesi bir avuç içini geçmeyecek şekilde
porsiyon kontrolü dâhilinde tüketilmelidir. Sahurla iftar arasında kilogram
başına 30-35 mililitre su tüketilmelidir" şeklinde konuştu.
İFTARA SU İLE BAŞLAYIN
İftara su ile başlamanın önemine değinen Uzm. Dyt. Başkan,
“Vücudumuza alınan yeterli sıvı toksinleri atarak, uzun süren açlıkta
dehidratasyonu önler ve böbrek sağlığı için önem taşımaktadır. İftara önce
vücudun en çok ihtiyaç duyduğu su ile başlanmalıdır. Sonrasında magnezyum,
potasyum ve liften zengin hurma ile devam edilebilir. Onun ardından çorba
içilebilir. Çorba sonrası mutlaka 10-15 dakika ara verilmelidir. Beyne tokluk
sinyali yaklaşık 20 dakikada iletildiği için eğer çorba sonrası ara vermezsek,
sofradaki her şeyi yemek isteyebiliriz. İftarda et, tavuk, balık, bulgur,
kepekli pirinç, kuru baklagiller, sebze ve meyve gibi kan şekerini yavaş
yükselten ve posa içeriği zengin olan besinler tercih edilmelidir. İftarda
yemekler küçük porsiyonlar halinde ve yavaş yavaş tüketilmelidir"
ifadelerini kullandı.
SAHURDAN SONRA IHLAMUR, İFTARDAN SONRA REZENE ÇAYI
İÇİLEBİLİR
Sahur ve iftardan sonra bitki çayları içilebileceğini dile
getiren Uzm. Dyt. Nafikar Başkan, “Sahurdan sonra melisa, papatya, ıhlamur gibi
uykuya geçişi kolaylaştıracak bitki çayları, iftardan sonra ise hazmı
kolaylaştıracak rezene, anason gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için fiziksel aktivite artırılmalıdır.
İftardan 1-2 saat sonra hafif yürüyüşler yapılabilir. Aşırı şerbetli, yağlı
tatlılar yerine sütlü tatlılar veya meyveli tatlılar tercih edilebilir. Oruç tutan
sağlıklı insanların metabolizmaları için bu süreç arınma dönemi gibi olup
vücuda fayda bile sağlar. Fakat diyabet, karaciğer, böbrek hastalarında,
emziren veya gebe kadınlarda sağlık sorunlarının oluşabileceği de bilinmelidir.
Kronik bir hastalığa sahip bireylerin oruç tutmadan önce hekimine danışması
tavsiye edilmektedir" dedi.
DHA