Kültürel bir değer olan türküleri popülarite kaygısı taşımadan, doğru ve özüne uygun biçimde yaşatmaya ve icra etmeye çalıştığını söyleyen Nurgül Şahballı, "Müziğimizdeki köklerimizi ve mirası korumak benim için son derece önemli. Çalışmalarımda dikkat ettiğim en önemli unsur budur. Türk halk müziği, binlerce yıllık köklü bir geçmişe sahip ve bu geçmişi her zaman olduğu gibi bozmadan, orijinal haliyle yeni nesillere ve toplumumuza aktarmak istedik. Türkülerimizin zenginliğini,bu zenginliğin ayrılmaz parçası değerli müzik adamlarını öne çıkarmanın, topluma tanıtmanın, onları korumanın önemli bir görev olduğuna inanıyorum.  Popülarite peşinde koşmak yerine, türkülerin içindeki duyguyu ve anlamı en iyi şekilde ifade etmeye odaklanıyorum. Her türkü, bir hikâyeyi anlatır, bir kültürü yansıtır ve bu mirası yaşatmak benim için hem önemli bir misyon hem de bir ayrıcalık" şeklinde konuştu.

“ATATÜRK’ÜN SEVDİĞİ TÜRKÜLERİ SESLENDİRDİ”

Yeni albümün stüdyo çalışmalarının yaklaşık 7 ay sürdüğünü dile getiren Nurgül Şahballı, yeni albümde halk müziğinin duayen isimleriyle çalıştığını, repertuvar oluşturma aşamasında zorlandıklarını dile getirdi. “Yeni albümümüz için yaklaşık 7 aydır çalışıyoruz. Bu uzun çalışma sürecinde türkülerimizi seçerken çok zorlandık. Okumak istediğim ama maalesef albüme koyamadığımız pek çok eserlerimiz var. Dillere pelesenk olmuş, birbirinden güzel türkülerimizi dinleyicilerimizin de beğeneceğine inanıyorum” diyen Şahballı, yeni albümünde Atatürk’ün en sevdiği türkülerin de yer aldığını sözlerine ekledi.  Şahballı, “Bu albümde beni en heyecanlandıran şey, ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği türküleri seslendirmem oldu. Hem aranje hem de stüdyo okuma aşamalarında Atamızın sevdiği türküleri seslendirirken gözyaşlarımı tutamadım. Kıymetli Babam Halk Ozanı Hilmi Şahballı, Türk Halk Müziği Sanatçısı kıymetli ağabeyim Nurullah Akçayır ve kıymetli müzisyen ve aranjör kardeşimiz Yalçın Duran’ın bu albümde çok büyük emekleri var” ifadelerini kullandı. 

ATATÜRK’E HAKARET EDENLERE TEPKİ GÖSTERDİ

Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk aleyhine sosyal medyadan yapılan çirkin paylaşım ve provokasyonlara tepki gösteren Nurgül Şahballı, “Gazi Mustafa Kemal’i, o dönemde yaşanan işgali, bu vatanın kurtulması için verilen mücadeleyi bilselerdi bunu asla yapmaz, yapamazlardı. Yürekten inanıyorum; bu çirkin paylaşımlara alet olan insanların elleri, dilleri ahir dünyada bu kişilerden şikayetçi olacaktır” ifadelerini kullandı. Sanatçı Şahballı tepkisini şu sözlerle şöyle devam ettirdi: “Atatürk, bu ülkenin çimentosudur. Bu ülkenin kurtuluşu için varını yoğunu, gerektiğinde canını vatanına ve milletine adayan bir insandır.  Düşman işgali altındaki vatanımızı korumak için türlü zorlukları aşan, düşmanı bu topraklardan kazıyan, milletini her şeyin üstünde tutan, çocuklarına bayram armağan eden, Cumhuriyet’i gençlere emanet eden, dünyanın saygı duyduğu bir insana bu yapılmaz.  Buna Allah da kul da razı gelmez. Bu bir nevi kul hakkına girmektir. Ben böyle düşünüyorum. Bugün bu topraklarda ezan okunuyorsa, camilerimizin tepesinde hilalimiz varsa Atatürk ve aziz şehitlerimizin verdiği emek ve gayret sayesindedir. Atatürk’e kötü laf söylemek; Çanakkale’de, Dumlupınar’da, Afyon’da Kocatepe’de düşmana karşı savaşan aziz şehitlerimize hakaret etmek demektir. Atatürk tek başına bir kişi değil, milletin kendisidir. Bu tarz paylaşım ve provokasyonlara milletçe tepki göstermemiz ama hiç olmadığı kadar da birbirimize, değerlerimize sarılmamız lazım. Ayrıştırıcı provokasyonlardan uzak durmamız lazım. Bu bir cehaletse, bu cehaletle mücadele etmemiz gerekiyor. Her şeyin başı eğitim. Ailede eğitim, okulda eğitim ve toplumda eğitim” ifadelerini kullandı.