Prof. Dr. Uğur Bilge “18-24 Mart Yaşlılar Haftası” nedeniyle yapmış olduğu açıklamada, değerlerimizi gelecek nesillere taşıyan yaşlıların kimseye muhtaç olmadan yaşamalarını ve itibar görmelerini sağlamanın toplumumuzun en önemli görevlerinden biri olduğunu anlattı. Toplumda bu bilincin yerleşmesi ve yaşlı bireylerin toplumla bütünleşmesini, daha aktif olmasını sağlamanın önemine değinen Bilge, “Yaşlanma, anne karnından başlayarak yaşamın sonlanmasına kadar devam eden bir süreçtir. Yaşlanma, anne karnından başlayarak yaşamın sonlanmasına kadar devam eden bir süreçtir. Zamana bağlı olarak, hastalık söz konusu olmaksızın ortaya çıkan anatomik yapı ve fizyolojik işlev değişiklikleridir. Yaşlılık, yaşamın diğer evreleri gibi doğal, kaçınılmaz ve tüm insanlar için geçerli olan bir durumdur.

 Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 65-74 yaş genç yaşlılık, 75-84 yaş ileri yaşlılık, 85 yaş ve üstü çok ileri yaşlılık olarak sınıflandırılmaktadır. Yaşlanma süreci; moleküler yaşlanma, hücresel yaşlanma, doku ve organ yaşlanması, bireysel yaşlanma, toplum yaşlanması olarak beş aşamada incelenmektedir. Normal yaşlanma sürecinde zamana bağlı olarak vücut yapısında, organlarda ve organların fonksiyonlarında bir takım değişiklikler ortaya çıkar. Fiziksel değişiklikler, organ fonksiyonlarındaki değişiklikler tat ve koku duyusunda azalma, tükürük salgısında azalma, bağışıklık sistemi fonksiyonlarında azalma ve yaşam biçimindeki değişiklikler yalnız yaşama, eşini kaybetme, ilaç kullanımı, sosyal izolasyon gibi.

Normal şartlarda, yaşlanma sürecinin doğal bir sonucu olarak ortaya çıkan bu değişikliklere beslenmenin ihtiyaçlara uygun planlanması, düzenli fiziksel aktivite yapılması ve sigara, alkol içilmemesi gibi koruyucu önlemlerle uyum sağlanabilir. Yaş grubu ve hastalıklarınıza uygun koruyucu aşılarınızı mutlaka yaptırın” diye belirtti.

İHA