"Sağlıklı yaşam turizmi" için gelenler daha fazla döviz bırakıyor
Son yıllarda öne çıkan tatil trendleri arasında yer alan ve daha fazla gelir sağlanan wellness (sağlıklı yaşam), turizmin 12 aya yayılmasına katkı sağlıyor.

Son yıllarda öne çıkan tatil trendleri arasında yer alan ve daha fazla gelir sağlanan wellness (sağlıklı yaşam), turizmin 12 aya yayılmasına katkı sağlıyor.
Sağlık, fitness, maneviyat ve seyahatin karışımını kapsayan,
konaklama endüstrisinin bir sektörü olan sağlıklı yaşam turizmi, Türkiye'de de
ön plana çıkmaya başladı.
Özellikle Kovid-19 salgını sonrası hızla talebin arttığı bu
turizm dalı, sektördeki mevsimsellik sorununun ortadan kaldırılması için önem
arz ediyor.
Yeni yapılan oteller sağlıklı yaşam turizmine göre dizayn
edilirken, eski konaklama tesislerinin onarım ve yenileme çalışmaları bu turist
grubunun ihtiyaçlarına göre şekilleniyor.
Sadece fiziksel iyileşmeyi değil, aynı zamanda zihinsel ve
duygusal gelişimi de hedefleyerek tatile çıkan wellness turisti, termal
otellerin yanı sıra spası, kapalı yüzme havuzu, fitness salonları, sağlıklı
yaşam büfelerinin bulunduğu tesisleri tercih ediyor.
Antalya'da turizmciler, wellness turizminden daha fazla pay
alabilmek için çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı
Kaan Kavaloğlu, AA muhabirine, Akdeniz bölgesinde turizmde mevsimselliğin en
önemli konulardan biri olduğunu, bu engele takılmamak için turizmin çeşitlendirilmesi
gerektiğini söyledi.
Turizmin çeşitlendirilmesinde spor, sağlık, toplantı,
seminer ve kongrelerin yanında wellness turizminin de önemli olduğunu anlatan
Kavaloğlu, "Wellness kavram olarak bazen sağlık turizmiyle karışabiliyor.
Wellness, sağlıklı yaşam turizmi demek. Dünyadaki turizm hareketinin
içerisindeki yolcu sayısı olarak yüzde 8'ini wellness turisti oluşturuyor.
Gelir bakımından yüzde 17,8'ini sağlıyor. Wellness turisti, ortalama 1800 dolar
harcama yapıyor." diye konuştu.
Kavaloğlu, dünyada sağlıklı yaşam turizminde bu sene 1
trilyon dolar gelir sınırının aşmasının beklendiğine değinerek, Türkiye'nin de
bu grup için önemli altyapıya sahip olduğunu vurguladı.
Turizmin çeşitlendirilmesi ve mevsimsellik probleminin
ortadan kalkması anlamında wellness turizminin önemine dikkati çeken Kavaloğlu,
şöyle devam etti:
"Avrupa'da yaşlı bir nüfus var. Yaşlı nüfus iklim şartlarının daha kolay geçtiği kış aylarında Antalya'yı ve Akdeniz bölgesini tercih edilebiliyor. Kuzey Avrupa'da yaşayan ve kışın güneşi çok görmeyen bir kesim de var. Bunların maddi imkanı çok iyi. Wellness turizmi, sağlık turizminin de üzerinde bir gelir grubunu oluşturuyor. Ortalama bir turistin yüzde 70 daha üstünde harcama kapasitesi var. Bu grup, Türkiye ve Akdeniz Bölgesi için ciddi öneme sahip. Akdeniz Bölgesi denince kitlesel turizm hareketi akla geliyor. Özellikle 4 ve 5 yıldızlı otellerin altyapıları wellness turizmi için uygun. Sağlıklı yaşam turisti, 'Her şey dahil' sistemi yerine sağlıklı yaşam büfelerini tercih ediyor. Wellness turizmi asla atlanmaması gereken bir turist profili. Bu gruptakiler yemeye içmeye çok ağırlık vermiyor."
Lüks bir otelin wellness akademisinin sorumlusu Gülen Serim,
turistlerle mat ve fly yoga, pilates, zumba başta olmak üzere 10 farklı
etkinlik yaptıklarını söyledi.
Turistlerin günün 8 saatini wellness akademide
geçirebildiğini belirten Serim, "Deniz manzaralı alanda keyifli vakit
geçiriyorlar. Hem tatillerini yapıp hem sağlıklarına sağlık katıyorlar. Her
yarım saatte bir dersimiz var." dedi.
AA
Antalya'da hava sıcaklıklarının düşmesiyle Tahtalı Dağı'nın zirvesinde kar yağışı etkili oldu.
Her yıl milyonlarca turistin tatil yaptığı Antalya'da, yerli ve yabancı misafirlerin tertemiz tesislerde konaklaması için hummalı bir çalışma yürütülüyor.
Ramazan Bayramı tatilinin 9 güne çıkarılmasının iç turizm pazarını olumlu yönde etkileyeceğini söyleyen Turizmci Recep Yavuz, yerli turistin tercihinin Akdeniz ve Ege olacağını belirterek, “Özellikle Side, Alanya bölgesinden başlayıp daha sonra işte Belek, Kundu bütçeye göre Kemer bölgelerinde yoğunluk olacaktır. Bir de yerli turistin Ege'ye yönelebileceğini düşünüyorum” dedi.
Nevruz, Paskalya, Ramazan Bayramı ve ara tatilin arka arkaya denk gelmesi Antalya'da hem sezon açılışını öne çekti hem de otellerin doluluk oranlarını yükseltti.
Geçtiğimiz günlerde Antalya’da bir otelde erkek sayısı fazla olduğu gerekçesi ile 2 erkek müşterinin rezervasyonunun iptal edilmesi hakkında konuşan Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili İbrahim Güllü, “Maalesef çok kötü bir uygulama. Gerçekten ayrımcılık söz konusu” dedi.
Corendon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, 2025 turizm sezonu için umut verici bir tablo çizdi. Karaer, Avrupa’dan gelen rezervasyon rakamlarının bu iyimserliği desteklediğini vurguladı.
Ramazan Bayramı ile birlikte yaz turizm sezonunun başlayacağını söyleyen AKTOB Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, “Bu sene eğer savaş biterse gelen Rus turist rakamı 4 milyonun üzerine çıkacak. Sadece en olumsuz söyleyeceğimiz şey Benelüks ülkelerin dediğimiz Belçika ve Hollanda geçen seneye göre biraz durgun gidiyor” dedi.
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Kaan Kaşif Kavaloğlu, turizmde bu yılın Avrupa pazarı için çok hareketli geçeceğini belirterek, “Alman ve İngiliz pazarı bu yılı artıda tamamlayacak.” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, kruvaziyer turizminde şubat ayında yolcu hareketliliğinin geçen yıla göre yüzde 509,3 artışla 29 bin 826 olduğunu bildirdi. Bakan Uraloğlu, kruvaziyer turizminde yıla yolcu rekoruyla başlanan Türkiye'de, iki ay üst üste ay rekoru kırıldığını ifade etti.
Turizmci Recep Yavuz, 2025 yılında Almanya'dan, geçtiğimiz yıla göre artışla 7,5 milyon turist beklendiğini açıkladı. Yavuz, "Antalya'nın da geçtiğimiz yılın üzerine çıkacağını öngörüyoruz" diye konuştu.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz