Sağlık sektöründe üst düzey yönetici Önder Bayraktar Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili Aday Adayı oldu
Sağlık yatırımları ve enerji verimliği uzmanı Önder Bayraktar 14 Mayıs seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili Aday Adayı oldu. Bayraktar, sağlık sektörü ve milli enerjideki son durumu Lider Gazete'ye değerlendirerek,
Türkiye’nin farklı illerinde onlarca hastanenin inşa ve kurulumunu yöneten, sağlık yatırımları ve enerji verimliği uzmanı Önder Bayraktar 14 Mayıs seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi’nden Milletvekili Aday Adayı oldu. Son dönemde Milli Enerji konusunda çalışmalarını sürdüren Bayraktar ulusal ve uluslararası şirketlere danışmanlık yapıyor. Ülkemizin dört bir yanında ve yurt dışında hastanelerin inşa ve hizmete açılma süreçlerini yürüten Bayraktar ile ülkemizin sağlık alt yapısını ve Milli Enerji’nin önemini konuştuk.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz? Önder Bayraktar kimdir?
Sinop’ta dünya geldim. Hayatımın büyük bölümü İstanbul Eyüp Sultan’da geçti. Balıkesir Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümü mezunuyum. Maltepe Üniversitesi’nde İşletme Yönetimi konusunda “Master of Business Administration” Programından mezun oldum. Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans, Ukrayna Petro Vasylenko National Technical University of Agriculture’de ise hukuk eğitimlerim devam ediyor.
Lise ve Üniversitede çalışarak okudum. Üniversite sonrasında da otomotiv sektöründe ISO 9001-2000 Belgelendirilmesi sürecinde Kalite Mühendisi olarak iş hayatıma başladım. Sonraki dönemde bir ısı firmasında proje mühendisi, bir inşaat firmasında genel müdür yardımcısı olarak görev yaptım.
MedicalPark Hastanelerinde Teknik Hizmetler Direktörü olarak 21 hastanenin Proje ve İnşaat süreçlerinde görev aldım. Bu süre içinde 22 hastane şubesinden sorumlu olarak 4 yıl süreyle Mekanik ve Enerji Verimliliği Grup Müdürlüğü görevinde bulunarak yıllık 300 Milyon TL Teknik işletme ve Enerji 200 milyon TL İnşaat yatırım bütçelerinden sorumlu olarak Şirket Merkezinde Yöneticilik yaptım. Ankara’da Liv Hospital’da Şirket İmza Yetkilisi olarak 200 Milyon TL Genel İşletme ve Yatırım Bütçelerinden sorumlu olarak Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulundum. Aynı sürede 6 yeni hastane inşaatının sürecinde direktör olarak görev aldım. Bu süreçte hem mevcut Hastanelerde yıllık 300 Milyon TL Teknik işletme ve Enerji 300 milyon TL İnşaat yatırım bütçelerinden sorumlu olarak Şirket Merkezinde yöneticilik yaptım.
Bu süreçte sağlık yatırımları ve sıfırdan hastane kurma konularında uzmanlaştım. Mesleki açıdan hastane işletme yönetimi, sağlık , yatırımları, sağlık turizmi inşaat ,elektrik ve mekanik konuları başta olmak üzere ,kalite standartları, yasal mevzuatlar ve yürürlükte olan yönetmelikler ,resmî kurum ve kuruluşların hastanecilik üzerine olan tüm konularında profesyonel olarak yetiştirildim ve bu konularda çalışmalar yaptım.
Halen sağlık, eğitim ve endüstri alanlarında yatırım danışmanlığı yapmaya devam ediyorum.
14 Mayıs tarihinde yapılacak olan seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nden İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı oldum.
Sağlık yatırımları konusunda uzmansınız. Aralarında çok önemli hastanelerinde olduğu onlarca hastanenin inşa ve hizmete açılış süreçlerinde aktif olarak görev aldınız. Hastanelerimizin durumunu en iyi bilenlerden birisiniz. Ülkemizde hastanelerin durumunu değerlendirebilir misiniz?
Türkiye sağlık yatırımlarında adeta çağ atladı. Yeni hastaneler, sağlık tesisleri ile güçlü bir sağlık alt yapısına kavuştu. Hastanesi olmayan ilçe kalmadı. Tüm hastaneler son model teçhizatlarla donatıldı.
Ülkemizin sağlık alt yapısının gücünü pandemi döneminde ve kısa süre önce yaşadığımız deprem felaketlerinde gördük. KOVİD19 sürecinde bir çok ülke hastalarını tedavi edemezken, Avrupa’nın en önemli ülkelerinde hastanelerde yer bulunamazken Türkiye pandemi döneminde tüm dünyaya örnek olacak bir mücadele ortaya koydu.
10 ilimizi yaklaşık 13 milyon vatandaşımızı etkileyen 6 Şubat depremlerinde yaralı vatandaşlarımız hızla faklı şehirlere sevk edildi. Depremlerde müdahale edilemeyen hastanelere ulaştırılamayan tek bir yaralı duydunuz mu? Her fırsatta devleti eleştirenlerin bile ağzında yaralılar ile ilgili sözcük çıktı mı? Çıkmadı. Çünkü güçlü sağlık sistemi sayesinde sağlık personellerimizin kahramanca müdahaleleri ile tüm yaralılarımız kurtarılarak müdahaleler yapıldı.
Hastane yapımı ve kurulumu konusunda dünyada ki durumumuzu değerlendirir misiniz?
Hastane inşaatlarında da dünyanın en önemli devletlerinden biriyiz. Bu alanda yetişmiş çok önemli isimlere sahibimiz. Komşu ülkeler ve bizimle aynı coğrafyayı paylaşanlar başta olmak üzere bir çok ülkede yeni hastanelerin inşası ve kurulması işlerini Türkiye olarak biz yapıyoruz.
Çalışma alanlarınızdan biri de Milli Enerji. Türkiye’nin enerji ihtiyacını ve enerji politikalarını anlatır mısınız?
Türkiye, geçtiğimiz 20 yılda İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında enerji talebinin en hızlı arttığı ülke. Elektrik ve doğalgaz talep artışında Çin’den sonra dünyada ikinci sırada Türkiye geliyor. Türkiye enerji talebini karşılamakta yaklaşık %74 oranında dışa bağımlı. Bu da ülkemizi, bölgesindeki en büyük doğal gaz ve elektrik pazarlarından biri haline getiriyor.
Hızlı talep artışı, enerjide dışa bağımlılık ve bölgesel konum Milli enerji politikalarının önemini arttırıyor. Enerji arz güvenliğini güçlendirmek için güzergah ve kaynak çeşitlendirmesini sağlamak Türkiye’nin enerji stratejisinin ana hedeflerinden biri olmalıdır. Türkiye aynı zamanda bölgesel ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmayı ve enerjide bölgesel ticaret merkezi olmayı hedefleyecek politikalar ve uygulamalar sergilemelidir. Yerli ve yenilenebilir enerjinin elektrik üretimindeki payını artırmalı ve Nükleer Enerjiyi, enerji sepetine dahil etmelidir.
Milli Enerji politikalarında yenilebilir enerjinin yeri nasıl olmalı?
Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesine büyük önem vermektedir. 2017 yılında kabul edilen Milli Enerji Politikası uyarınca yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ana öncelikler arasındadır. Türkiye, yenilenebilir enerjide kurulu güç bakımından Avrupa’da 5. ve dünyada 12. sıraya yükselmiştir. Türkiye’de 2022 sonu itibariyle kurulu gücün %54’ü yenilenebilir kaynaklardan oluşmaktadır.
Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, yerel kaynakların kullanımının azami seviyeye yükseltilmesi ve iklim değişikliğiyle mücadele hedefleri doğrultusunda, Milli Enerji bileşiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yükseltme ve enerji sepetine nükleer enerjiyi ekleme yolunda çalışmalarını sürdürmelidir.
Ayrıca tüm dünyanın enerji konusunda sıkıntı çekip kendilerine kaynak ararken ülkemizdeki kaynaklar arasında en başta BOR madenleri bulunmaktadır.
Bu madenlerin çıkarılması devam etmekte iken işleyecek tesisler üretme yolunda önemli adımlar atarak ve bu tesisleri ülkemize değer katacak bu yatırımları ülkemize kazandırmalıyız