SABIKALI 2024

Bir yıl daha acısıyla, tatlısıyla bitiyor... 

Yeni umutlar, heyecanlar, hayaller, beklentiler ve dilekler ile bir yılı daha geride bırakmaya sayılı günler kaldı.  

***

Yeni yılın geliyor olması eskisi gibi heyecan yaşatmıyor bana... Ve her yeni yıl, bir önceki yılı fazlasıyla aratıyor. Sizler nasıl düşünüyorsunuz bilmiyorum ama yeni yılı kutlamak sadece bir günlüğüne de olsa bir eğlenceden ibaret. Yılın son günü ne kadar güzel mekanlarda, ne kadar coşkuyla o gece kutlanılırsa yeni yılda aynı güzellikte gelecek ve bir yıl öyle renkli, eğlenceli geçecekmiş gibi düşünülüyor. Oysa o iş öyle olmuyor!  

***

Her yıl artan kadın, çocuk cinayetleri, taciz olayları, hayvanlara yapılan şiddetler, ülkenin ekonomik durumu, gündemden eksik olmayan utanç verici siyasetçilerin, vatandaşların kavgaları, bitmek bilmeyen menfaat çıkar ilişkilerinin pervasızca akranlara yansıması ve daha sayamadığım birçok şey... Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette...  

***

Geleceğin gelmesinden korkar mı insan? Dürüst olmak gerekirse ben geleceğin gelmesinden korkuyorum. Çünkü gelecek her yıl başka bir faciayla geliyor. Bu kadar da olmaz dediğimiz ne varsa hepsi oluyor. Akıl ve ruh sağlığımızı korumak mümkün olmuyor. Maddi ve manevi kayıplarımız daha da büyük oluyor. Modern yaşam alanları hayal ettiğim dünyanın arka bahçesi çöp kokuyor. Herkesin bir çöplüğü var ve o çöplükte olanlar oluyor, bitenler bitiyor ve üstü bir güzel örtülüyor.  

***

2024 yılına bakacak olursak eğer temiz bir yılı geride bırakmıyoruz... Bol sabıkalı bir yılın defterini dürüyoruz. Narin cinayeti başta olmak üzere, Yenidoğan Çetesi, TUSAŞ’a yapılan terör saldırısı, polis memuru Şeyda Yılmaz’ın cani biri tarafından şehit edilmesi, cinsel istismara uğrayan 2 yaşındaki Sıla bebeğin ölümü ve daha sayısız mide bulandırıcı, insanı insan olmaktan utandıran olaylar...

***

Hal böyle olunca yeni yılın gelecek olması açıkçası ben de bir heyecan uyandırmıyor. Dedim ya her yıl daha da kötüye gidiyoruz. İnsanlar merhametlerini, sevgilerini, saygılarını, vicdanlarını, hassasiyetlerini, duyarlılıklarını yitiriyorlar. Kötü, kötülüğü getiriyor. Peşine takılıp, rüzgarına kapılıp savrulacağımız, gözü kapalı peşine takılıp güvenle arkasından  gideceğimiz bir yıl gelmiyor yani. 

***

Bir yaş daha alacağımız yeni yıldan herkesin beklentisi yüksek olsa da benim tek bir beklentim ve dileğim var. İnsan olma vasıflarını kaybetmeyeceğimiz, samanlıkta iğne arar gibi adaleti aramak zorunda kalmayacağımız adaletin yerini bulacağı bir yıl istiyorum. 

***

Bir de mümkünse eğer, insanlığını kaybetmemiş insanların sayısının artmasını canı gönülden diliyorum...