Manavgat D-400 kara yolunda, geçen yıl 2 Ağustos'ta Naci Dirlik'in kullandığı 31 KJL 49 plakalı Rus turistleri taşıyan tur midibüsü önce bariyerlere çarptı, daha sonra karşı şeride geçerek devrildi. Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine çok sayıda ambulans ve polis ekibi sevk edildi. Kazada Rus turistler Nadezhda Tiagushcheva (71), Melnik Taras (35) ve Moshko Anna (15) hayatını kaybetti. Yaralanan şoför Naci Dirlik ile 16 Rus turist, ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Kazanın ardından gözaltına alınan Naci Dirlik, işlemlerinin ardından sevk edildiği sulh ceza hakimliği tarafından tutuklandı.

'ARKA SAĞ LASTİK PATLAYINCA KONTROLÜ KAYBETTİM'

Kazayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, trafik kazasının oluşumu aktarılarak, Naci Dirlik'in, 'Kesinlikle uyumadım. Diş ağrısı nedeni ile kullandığım ilaçların ve karşıdan güneş vurması nedeni ile bir an kendimden geçmişim. Bu esnada aracın arka sağ lastiği patlayınca kontrolü kaybettim ve kaza meydana geldi. Kazadan dolayı üzüntülüyüm' dediği anlatıldı. İddianamede, kazayla ilgili alınan bilirkişi raporlarında Naci Dirlik'in kusurlu olduğunun kaydedildiği belirtilerek, şüphelinin 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan cezalandırılması talep edildi.

'SU KANALINA SAPLANIP ARAÇ TAKLA ATTI'

Kazayla ilgili dava Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkemede ifade veren Naci Dirlik, Alanya'daki otellerden Rus turistleri alarak Antalya Havalimanı'na doğru yola çıktığını, bu sırada midibüsteki rehberin Okurcalar Mahallesi'nde indiğini söyledi. Naci Dirlik ifadesinde, şunları söyledi:

"Manavgat'ta seyir halindeyken 'bom' sesinin gelmesiyle birlikte çarpma oldu. Ben aracı durduramadım, kontrolünü kaybettim, su kanalına saplanıp araç takla attı. Ben kendime geldiğimde havada asılı kaldığımı fark ettim, emniyet kemerinin takılı olması nedeniyle bu şekilde kalmışım. Ardından camı kırıp dışarı çıktım, araçtakilere yardımcı olmaya çalıştım. Araç sağ tarafa doğru yan yatmıştı, sonradan aracı kaldırdılar. Ölenlerden 2'si en arka koltukta oturanlardı, merdiven boşluğuna düşmüşlerdi. Kaza nedeniyle üzgünüm."

Naci Dirlik, seyir esnasında uyumadığını, uyumuş olsaydı kaza anını hatırlamayacağını söyledi. Sanık avukatı Sevda Ünlü de mağdurların ifadelerinde bir patlama sesi geldiğini söylediklerini anlatarak, "Mağdur Elena Melnik ifadesinde şoförün uyuduğunu düşündüğünü ancak baktığında uyumadığını, aracı şeride sokmaya çalıştığını gördüğünü söylemiştir. Bu kişi şoförün sağ yan koltuğunda oturmaktadır ve şoförü en net gören yolcudur" dedi. Avukat Ünlü, davada 'basit taksirle ölüme sebep olmak' hükümlerinin uygulanmasını ve müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Davada savcı tarafından hazırlanan esas hakkındaki görüşte ise makine mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; lastik patladığı zaman yolda jant izinin olduğu ancak kazada yolda herhangi bir ize rastlanmadığı, lastiğin patlamasının kaza olduktan sonra gerçekleştiği kanaatine varıldığı kaydedildi. Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından verilen raporda da sürücünün yola gerekli dikkatini vermediği, şerit izleme kurallarına uymadığı direksiyon hakimiyetine gerekli önem ve özeni göstermediği, sevk ve idare hatası gösterdiği aracın yoldan çıkmasıyla meydana gelen kazada 'asli kusurlu' olduğu belirtildi. Savcı, sürücünün cezalandırılmasını talep etti.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanık Naci Dirlik'in 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçunu işlediğini, suçta asli kusurlu olması sebebiyle 3 kişinin ölmesi ve 16 kişinin yaralanmasından sorumlu olduğu için 12 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve sürücü belgesinin 2 yıl 6 ay süre ile geri alınmasına karar verdi. Sanığa verilen cezada indirim uygulamayan mahkeme heyeti, karar hakkında Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'ne itiraz edilebileceğini belirtti.

DHA