RUHUMUZA İŞLEMİŞ, BU ADALETSİZLİK

Dün akşam Antalyaspor için tarihi bir gün yaşandı. 55 yıllık kulüp tarihinde 21 yıl aradan sonra ikinci kez Türkiye Kupası’nda final maçını Süper Lig’in son şampiyonu Beşiktaş ile karşılaştı. Maçtan önce İzmir Gürsel Aksel Stadı'nda müthiş bir atmosfer vardı. Göztepelilerin neredeyse tamamı Antalyaspor destekçisi idi.

Ziraat Türkiye Kupası finalinde azda olsa seyirci maça girebildi ama kırmızı beyazlılar için yine adaletli davranılmadı. BJK taraftarı daha fazla yer aldı tribünlerde. İşte bu noktada Antalyaspor Başkanı Mustafa Yılmaz protokol tribününde isyan etti. O bildiğimiz beyefendi, naif Mustafa Yılmaz bu adaletsizliğe avazı çıktığı kadar bağırıp isyan etti, stadı ayağa kaldırdı.

Öylesine haklıydı ki isyanında.

Fakat bu haklı isyana kimse cevap veremedi sustu.

Sonuçta ‘sükut ikrardan gelirmiş (yanıt verilmesi gereken bir şey karşısında susuluyorsa bu kabul etmek) demektir. Sırf kırmızı beyazlıları boğdurmak için önceden planlanmış bir cinayet işlendi aslındı Gürsel Aksel’de dün gece. Hem de göz göre göre.

Adaletsizlik bizim ruhumuza işlemiş nedense. Azıcık kapı aralığı bulduk mu fırsatı değerlendirip canına okuyoruz her şeyin. Bu adaletsizlik dün bana göre sahadaki futbolun önüne geçti, tribündeki adaletsizliğin psikolojik etkisi takıma da yansıdı.

İyi başlayamadı maça Akrep ve ilk yarı erken gollerle kupa uçup gitti. Adaletsizlik sadece taraftar tribününde değil basın tribününde de yaşandı.  Antalya medyasından sadece 13 gazeteci akredite edildi. 21’de hem İstanbul hem de İzmir medyasına yer verildi.

Yani her yerde yaşanan adaletsizlik bize maçı yorumlamak yerine bunları ön plana çıkarmamıza itti.

İNANMIŞLIĞIN RESMİ

Antalya kupa için öylesine inanmışlık yaşadı, koskoca bir şehir yöneticisinden en küçük taraftarına kadar inanmıştı bu kupayı alacağına. Antalya’daki maçta bile, yan yana gelmeyen birçok siyasi dün İzmir’deydi.

AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, AK Parti milletvekilleri Mustafa Köse, Kemal Çelik, Atay Uslu,Tuğba Vural Çokal,  MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan, CHP Antalya Milletvekilleri  Cavit Arı ve Çetin Osman Budak, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç, ATSO  Başkanı Davut Çetin, AESOB Başkanı Adlıhan Dere el ele vererek takıma sinerji oluşturmak için tribünde yer aldı.

Hatta eski Başkan Ali Şafak Öztürk bile bu manada babası Fikret Öztürk ve annesiyle maça geldi. Ama olmadı, bu bile yetmedi. Çünkü ilahlar kupanın Anadolu’ya gitmesini istemedi ve adaletin kılıcı yine nalıncı keseri gibi İstanbul’dan yana vurdu.

HAYATIN RENGİ AMA…

Aslında seyircisiz maç oynamak, ‘Hayattan rengi alın, geri neyi kalır ki!’ sözünü aklıma getirdi. Filli Boya’nın reklamında Fahir Atakoğlu’nun piyanosu ve çeşitli sanatçıların sesleriyle kulağımızdan kalbimize işleyen bu sözler. Futbol ailesini bir arada tutan sözler gibi!

Renkler… Ne çok rengimiz varmış bizim farkına varamadığımız, ya da varıp da söyleyemediğimiz, söylemeye fırsat bulamadığımız, ya da söylemekten kaçındığımız. Meğer 2 yıldır neredeyse unuttuğumuz muhteşem bir tabloymuşuz birlikte, rengarenk ve rengahenkli tribünlerde seyircili maçı görmek.

Dün İzmir’de bunu gördük ve yaşadık. Ancak Akrepler’in yaşadığı tribün adaletsizliği bu renge gölge düşürdü, gök kuşağı biranda grileşti, içimizi yine kararttı. Dün büyük umut ve inanmışlıkla maça çıkmıştı Akrepler. Futbolun tadının gelmesi için tuzunu attık ama o tadı maalesef tribün adaletsizliği yüzünden bulamadık.

İnsanın “Keşke tribünler taraftara açılmasaydı da seyircisiz oynayıp BJK’nin boyunun ölçüsünü alaydık” diyesi geliyor. Adalet olmadı mı ne tat kalıyor ne de tuz. Futbolun rengine ve ruhuna gölge düşüyor, düşürülüyor.

Zaten bunun böyle olacağı maçtan bir gün önce seyircisiz oynanacak denmesine rağmen tribünlere BJK’lilerin doldurulmasıyla belliydi. Antalyaspor ‘un lig başlarken stada astığı ‘YENMEMİZ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR’ pankartı dün yaşananlarla birlikte Başkan Mustafa Yılmaz’ın maçtan bir kaç gün önce hatırlattığı su sloganın ne kadar önemli olduğunu kanıtladı.

Antalyalılar dün yine de dik duruşlarını mertliklerini bozmadı. Çünkü Torosların yiğit delikanlıları, kupayı alamasa da hayallerinden vazgeçmedi. Bu kez olmadı, ‘Canınız sağ olsun’ deyip geçecek kadar mert olduğumuzu da gösterdik.