RUHSUZ OLMAZ

Kapına gelene dikkat et! Ebu Hazım Hazretleri kendisinden nasihat isteyen Medine Valisi’ne şunları söylemiştir: “Kapına iyi insanları yaklaştırırsan kötüler yaklaşamaz. Eğer kötüleri yaklaştırırsan iyiler gelmez.” Bu nasihatlerin günümüzde de geçerli olduğu muhakkaktır.

Acele, sabra mani olur muradına erişemez. Nankörlere yakın durma, onlar iyilik ve öğütleri tutmaz. Allah kuruntulu olanları, kendini beğenenleri sevmez.

Hekimler ahmaklığa bir deva bulamaz. Adalet öyle bir binadır ki asla viran olmaz. Şüphe seni hiç kimse ile dost etmez. Güzellik, huy fenalığını ve cehaleti gidermez.

Başarılı olmak için iş yerini değiştirmeye gerek yoktur, insan önce kendini değiştirmelidir. Yani insanî ve İslamî prensiplere uyacaksın.

Yüzünde gülümseme, konuşmanda nezaket ve tatlılık, davranışlarında kibarlık olacak. En önemlisi de dürüst olacaksın. İşte o zaman başarıyı bekle.

Hedefsiz insan ham ağaç gibidir, yerinde sayar. Hem de diğer canlılar gibi yiyip içip boşaltmaktan başka bir düşüncesi olmaz. Herkes hedefe aynı yoldan varamaz.

Hatalı başlangıçtan doğru netice alınamaz. Kısmetine razı olmayandan Allah-ü Teala (cc) razı olmaz.

Gaza ordusu beden, dua ordusu ise ruh gibidir. Dua ordusu olmadıkça gaza ordusu başarılı olamaz. Çünkü ruhsuz bedene hiçbir yardımın ve kuvvetin faydası olmaz.

Kabahat kürk olsa, bedava dağıtılsa bile kimse onu alıp giymez. Bir insanın özgüveni gitti ise onun telafisi çok zordur. Eğrinin -kötü niyetli kimsenin- iki yakası bir araya gelmez.

Bal arısından herkes bal alamaz, herkes sıkıntıya gelemez. Meyvesi olmayan ağaca taş atılmaz.

Bayraktar değişir bayrak değişmez. Haçlı ordusu için çarpışmakla mücahit olunmaz. Ölenin ruhu başkasına geçmez. Sultanın kapısına varan güvenlikten izin almadan içeri giremez.

Gurur hiçbir zaman boyu kadar konuşmaz. Ev sahibinin işine karışılmaz, sertlikle bir yere varılmaz.

İNSAN GAFİLDİR

Kendi hatalarını gören insan halkın ayıpları ile uğraşmak zorunda kalmaz (Ahmet Ulukaya). Yüksek makamdakilerin çoğu düşmeden düşünmez (Alaaddin Gavs). İnsan gafildir, öleceğini bildiği halde gaflet uykusundan kurtulamaz (6075). Yusuf Has Hacib