RAMAZAN-I ŞERİF AYI VE FAZİLETLERİ

Ramazan-ı Şerif öyle bir aydır ki, o ayda insanları doğru yola sevk eden Hakk’ın açık bir delilleri olan, hak ile batılı ayırt eden Kur’an-ı Kerim’i indirmiştir. “Artık sizden her kim o aya erişirse orucunu tutsun. Kim de hastalık ve yolculuk halinde bulunursa başka günlerde, tutamadığı günler kadar oruç tutsun (orucunu kaza etsin)” Bakara Suresi, Ayet 185.

Saygıdeğer okuyucu, daha evvel hoca efendilerden duyardık: “Recep, Şaban derken işte geldi mübarek Şehr-i Ramazan” Hepimizce malumdur ki, Ramazan ayı Müslüman’ın ahiret yolculuğundan evvel günahlardan arınma ve temizlenme ayıdır.

Bu ay öyle mübarek bir aydır ki Yüce Rabbimiz biz insanoğluna dünya ve ahiret huzuru veren, ilahi mektup değişmez anayasa Mukaddes kitabımız Kur’an-ı Kerim’i bu ayda indirmeye başlamıştır.  Yani en son ve en mübarek kitabı zaman dilimlerinin en mübareğinde, yer yüzünün en mübarek mekanında, alemlerin yaratılmasına sebep olan en mübarek insana, gündüzünden bile parlak olan bir gecede inmeye başlamıştır.

Mahallemize halı yıkamacı gelince, yıkamacı geldi ise bana ne diyebilirsiniz. Fakat bir Müslüman 11 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif gelmiş bana ne diyemez. Ramazan-ı Şerif gelince sanki 11 aydır hasretle beklediğimiz bir yakınımız gelince gösterdiğimiz ilgi ve alâka gibi heyecanla ilgilenmeliyiz.

Eskiden dolmuşlarda kendini bilmez bazı tiryakiler sigara yakar, oruçluları rahatsız ederdi. “Arabadan inince içseniz daha iyi olmaz mı” deyince “o zaman özel arabaya bineceksin” gibi kaba davranışlarla karşılaşırdık. Bu gibi cümleler bize yakışmaz. Oruç tutanlara karşı tutamasak bile saygılı olmaya özen göstermeliyiz.

DUA

Allah’ım siz Ashâb-ı Kehf’in köpeğini bile cennete koydunuz. Halbuki biz Hz Muhammed’in (SAV) ümmetiyiz.

Ne olur

Peygamber Efendimizin    

İslam büyüklerinin

Ve şu mübarek Ramazan-ı Şerif hürmetine

Bizi de af edip cennetine koy (amin)