RAHMET YÜKLÜ BİR AYA

Duygu yüklü bir Müslüman lazım.

Bu ay insanın nefsâni arzu ve isteklerinin frenlendiği bir aydır.

Aydınlık ruhların kanatlandığı bir aydır.

İçinde feyzin ve bereketin bol olduğu bir aydır.

Dünya üzerinde en çok Kur’an-ı Kerim’in okunduğu bir aydır.

Çölleşmiş kalplerin ibadetle yeşerdiği bir aydır.

Tövbe edenlerin dualarının çokça kabul olduğu bir aydır.

İslam’a ilgisi az olanların bile oruç tuttuğu bir aydır.

İftar vaktinde içilen suyun Kevser lezzetinde olduğu bir aydır.

Ramazan-ı Şerif ayında verilen sadaka ve zekatlarla fakirlerin bayramdan evvel bayramı yaşadıkları bir aydır.

Rabbime şükürler olsun ki bu sene de 30 tane oruç ve teravih ibadetlerimi yapabildim diye sevinenlerin olduğu bir aydır.

Bahçelerimizdeki güller gibi günlerimizin ve gecelerimizin güzelleştiği bir aydır.

11 aylık günah, kir ve pasların yandığı bir aydır.

Kara kara yazılmış, sıra sıra çizilmiş o mübarek harflerin altında mânâların gizlendiği Kur’anın bolca okunduğu bir aydır.

Kadir Gecesi’nde nurdan yaratılan meleklerin insanoğlundan iman ehlini topluca ziyaret ettikleri bir aydır.

SONSÖZ

Herhangi bir sebepten ötürü oruç tutamasak bile açıkta yiyip içmeyelim. Oruç tutanlara karşı saygılı olalım. Rabbim kalbimize ibadet sevgisi versin.

HATIRA

Yabancı bir seyyah Ayasofya’da öyle düzgün bir Kur’an tilaveti dinler ki, kalpleri yumuşatan bir sesten. Aynı anda camiinin dışında sesi pek de güzel olmayan birisi de Kur’an okumaktadır. Seyyah dışarıda okuyan kişiye yüklüce bir para verir.

Yanında bulunanlardan biri dayanamayıp sorar “çok güzel okuyana hiçbir şey vermedin de neden dışarıda sıradan okuyan kişiye bir sürü para verdin” diye.

Seyyah cevap verir “Camiinin içinde okuyan kişi az kalsın beni dinimden döndürüp İslam’a geçirecekti. Onun için dışarıda okuyanı mükafatlandırdım”.