PSİKOLOĞA GİTMEK AYRICALIKTIR

Antalya’nın en genç psikologlarından Simru Gemiler, uzmanlık alanı ile ilgili önyargılardan duyduğu rahatsızlığı anlattı. Hastalardan en sık aldığı 5 soruyu da açıklayan Gemiler, psikologa gitmenin delilik değil, kişinin kendisi için tanıdığı bir ayrıcalık olduğunu söyledi.

Antalya’nın genç psikologlarından Simru Gemiler, yakın zamana kadar psikoloğa gitmenin delilik olarak algılandığını, bu algının günümüzde tam olarak yok olmadığını söyledi. Günlük ve mesleki hayatında sık sık karşılaştığı önyargıların, felaketleştirici düşünce kalıplarının neler olduğundan bahseden Gemiler, en çok karşılaştığı 5 soruyu şöyle açıkladı: “Hocam randevu almak istiyorum fakat size gelmem benim sicilime işler mi? Sürekli çocukluk anılarımızı soruyor musunuz? Size bu odada anlattıklarımı bir başkasının duyma ihtimali var mı? Benim bu yaşadıklarımı daha önce kimseden duymamışsınızdır değil mi, zaten yoktur ki dünyada benim gibisi… Kaçıncı seansımızda iyileşme, bir düzelme gösteririm hocam?”. 

 

ZAYIFLIK VE DELİLİK DEĞİL

Psikoloğa giden hastaların hemen ve tek bir seansta iyileşmek istediklerini belirten Gemiler, bunun mümkün olmadığını aktardı. Kişilerin, bir psikolojik destek almayı zayıflık ve delilik gibi düşünüp, kendisini içinden çıkamadığı sorunlarının kısır döngüsü içinde bulabildiğini belirten Psikolog Simru Gemiler, şunları söyledi: “Aslında kısır döngü haline gelen, kişiyi rahatsız eden durumlar için bir psikolog desteği almak, kişinin kendisine vermiş olduğu değeri gösterir. Yani aksine bir zayıflık değildir. Bir psikoloğa gitmek için deli olmak da gerekmez. Tıpkı kalp rahatsızlığı olan bir hastanın, kalp-damar hastalıkları bölümünden alanında uzmanlaşmış bir doktordan randevu aldığı gibi ruhsal sıkıntı içinde aynı yolu izlemek, ruh sağlığı bölümünden randevu almak doğaldır ve olması gerekendir”.