Prof. Dr. Naci Görür: Deprem siyaset üstüdür
Türkiye’nin hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacağını ve depremlerin bitmeyeceğine dikkat çeken Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür,
Türkiye’nin hiçbir zaman depremlerden kurtulamayacağını ve depremlerin bitmeyeceğine dikkat çeken Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür,
Antalya Büyükşehir
Belediyesi tarafından düzenlenen Anttalks etkinliği kapsamında Yer Bilimci
Prof. Dr. Naci Görür, Atatürk Kültür Merkezi (AKM)'de 'Deprem Dirençli Antalya'
söyleşisiyle Antalyalılarla buluştu. Prof. Dr. Naci Görür, Antalya'da deprem
bekleniyor mu? Depreme nasıl hazırlıklı olmalıyız? konularını ele aldı.
Söyleşiye vatandaşların yoğun katılım gösterdiği görüldü.
"BİZ BURADA
PARTİCİLİK YAPMIYORUZ, DEPREM SİYASET ÜSTÜDÜR”
Türkiye’nin 13 milyon yıl önce levha hareketleri sonucu oluştuğunu belirten Prof. Dr. Naci Görür, “Türkiye’de levhalar dörde ayrılır, bu levhaların hareketleri sonucu büyük faylar gelişti. Türkiye hiçbir zaman bu depremlerden kurtulamayacak, depremler bitmeyecek ve sona ermeyecek. Kendi kendimizi aldatmayalım. Yapılacak şey deprem dirençli alanlar meydana getirebilmek. Türkiye’nin de deprem dirençli yerleşim alanlarına sahip olması lazım. Her depremde 80-90 bin bir gecede insanımızı toprağa veremeyiz. Ayıptır, günahtır, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye’de uyandığınız zaman herhangi bir yerde 7 ve üzeri deprem olabilir, bu depremlerde büyük afetlere neden olabiliyor. 5 ve üzeri depremler inanılmayacak derecede ölüme neden oluyor. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Halk olarak siz olmadan bu iş olmaz. Siyaset halkın dediğini yapar ve ona göre plan program yapar. Halk da nedense bu işi ciddiye almıyoruz. Ne zaman ciddiye alacağız onu da merak ediyorum. Biz ne zaman denetim ve gözetimi sürdüreceğiz. Halk olmadan siyaset ne yapabilir. Karar veren sissiniz. Biz burada particilik yapmıyoruz, deprem siyaset üstüdür” dedi.
Antalya’nın bir an
önce depreme hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Görür, "Antalya depreme
dirençli hale gelecek. Ne demek bu? Deprem Antalya’ya geldiği zaman depremi
minimum atlatacak demektir. Hatta günlük yaşamı bile değiştirmeyecek. 7 Şubat
depremlerinden sonra Japonya’da 7.6 büyüklüğünde deprem oldu 131 kişi hayatını
kaybetti. O deprem Türkiye’de onlar on binleri toprağa verirdik. Bu tur
ülkeleri geri kalmış ülke sınıfına dahil ediyorlar. Antalya bir koy halinde
bulunuyor. Sadece denizi düşünmeyin kuzey kısmını da duşunun. Antalya daha genç
çökerlerin üzerinde bulunuyor. Bu çökerlerin Antalya’nın kireç taşlarından veya
alüvyon dolgularında ibaret. Antalya’nın çok büyük bir kısmı oturduğu zemin
sağlam bir zemin değil. Falezlerde sağlam değil. Bu akarsular önemli miktarda
alüvyonları körfeze depoluyorlar. Antalyalılar ilk binalarını öyle çok yüksekte
yapmamış, zemine uygun yapmış. Şimdi gördüm ki rant hastalığına yakalanmış.
Gökdelenler dikilmeye başlanmış, ne kadar çok yaparsanız tehlike o kadar buyur.
Bu gökdelenlerden uzak durun, deprem dirençli bir Antalya için bunlar gerçekten
son derece sakıncalıdır” ifadelerine yer verdi.
“HER AN 7 VE
ÜZERİNDE DEPREM ÜRETEBİLİR”
Antalya’nın üzerinde oturduğu körfez dolgusunun problemli olduğuna dikkat çeken Görür, “Hem doğudan hem batında hem de kuzeyden aktif faylar ile çevrilidir. Bu fay kuşaklarında olacak bütün depremler Antalya’yı önemli ölçüde etkiler. 100 kilometrelik çap depremden etkilenir. Antalya’nın güneyinde Akdeniz’in içerisinde Kıbrıs Girit bölgesinde dalma batma zonu var. Gayet büyük depremler üretebilir. Girit yakınlarında 8 ve üzerinde depremler üretmiş. Her an 7 ve üzerinde deprem üretebilir. O halde ne yapmak lazım? Bu fay sistemlerini yok sayamazsınız. Bu deprem kaynaklarını bilmeden deprem dirençli yapamazsınız. Antalya’da bazı depremler olmuş. 1459’da ve 1473’de 1851’de depremler olmuş. 1900 yılından bu yana çoğu Akdeniz’de genellikle 6 ve 6.1 büyüklüğünde depremler. Bunlar bize bir fikir verir, ama depremin ne zaman ne büyüklükte olacağı hakkında çalışma yapılarak doğru hesaplar elde edilebilir. Daha büyük depremler de olabilir. Seçeceğiniz belediye başkanına Antalyalı demeli ki ‘beni yönetmeye mi talipsin o zaman Antalya’yı deprem dirençli yap’” dedi.
“BİZİ YIKAN YERİN
ALTI KİMSE YERİN ALTINA BAKMIYOR”
Antalya’da önce
mikro bölgeleme çalışması yapılması gerektiğine dikkat çeken Görür, “Bu
çalışmayı yapmak için fay analizi yapacaksınız. Bunlar incelenecek, bu faylar
harekete geçerse nasıl bir risk oluşur onları hesap edeceksiniz. Bu bölgenin
topoğrafyası çok önemlidir. Jeolojisini ayrıntılı olarak inceleyeceksiniz. Daha
sonra yer altı jeolojisi çalışılacak. Bunların bir kısmı yapılmış. Bunların
Antalya’ya özgü yapılması gerekir. Antalya’da VS30 kayma hızının haritalanması
ve dağılımı yapılması lazım. Bu dalgalar nerede yavaşlıyor nerede hızlanıyor
bunları çalışılması lazım. Antalya zemininde ivmenin çok fazla olduğu yerde
yapılar yıkılır. Sen önce deprem dalgalarının girdiği zaman Antalya’nın
yapısının uyumunu ortaya koymadan zemin üzerine ne yaparsa yap doğru dürüst
anlamlı yapmıyorsun demektir. Asıl dinamik alttadır. Bizi yıkan yerin altı
kimse yerin altına bakmıyor. Yerin üstünde 30 katlı apartman yapıyoruz. Neden
yapıyoruz, onu ben de anlamıyorum” ifadelerine yer verdi.
“BELEDİYENİN
BİRİNCİ GÖREVİ HALKIN DEPREM KÜLTÜRÜ HAKKINDA ÇALIŞMA YAPACAK”
Depremi büyüklüğünü
açığa çıkan enerji olarak yorumlayan Görür, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“6 Şubat depremlerinde 5 milyon ton dinamitin patlaması gibi bir enerji ortaya çıktı. Antalya’nın neresi nasıl hissedecek, bunu şimdiden çalışmak gerekir. Böyle bir depremde Antalya’nın doğusu çok hasar görür. O kesime de şimdi gökdelenler dikiyorlar. Belki batısında binalar çok yüksek olmaması kaydı ile biraz daha dirençli olabilirler. Bina sanki suyun içerisinde gibi hareket etmiş oluyor. Ya dönüyor ya batıyor, bakıyorsun 8 katlı binalar 3 kat olmuş. Deprem şiddeti haritalarını da çizmek gerekir. Zeminin geo-teknik özelliklerini bilmek gerekir. Antalya’nın bütün alanlarında zemin dağılım haritasını yapmak gerekir. Tsunami nereden gelir bunları ele almak gerekir. Başkanın şunu düşünmesi lazım. ‘Bu tehlikeler gelirse Antalya’nın nasıl davranacağını da biliyorum.’ Bu deprem dalgaları nasıl zarar verecek onu düşünmesi gerekir. Antalyalı depremin ne olduğunu bilmezse Antalya’yı asla depreme hazırlayamazsınız. Toplumu önce bilgili hale getireceğiz. İmar ve iskan konusunda yapıların kontrolünde son derece hassas olması gerekir. Halk ve belediyenin birleşik olması gerekir. Bu konularda çok dikkatli olmak gerekir. Belediyenin birinci görevi halkın deprem kültürü hakkında çalışma yapacak. Ondan sonra alt yapı çalışmalarını ele alacak. Bunları şimdiden inceleyecek. Dayanmayacakları dayanaklı hale getirmesi gerekir.”
“MARMARA’DA
SANAYİ ÇÖKERSE TÜRKİYE DİZ ÜSTÜ ÇÖKER”
Depremler karşısında betonarme borusunun en kırılgan boru olduğuna dikkat çeken Görür, "Daha farklı malzeme kullanıyorlar. Borular taşın cinsine göre depremlerden etkileniyor. Hangi taşın içerisinde geçiyor, depremde etkisi ne kadar hiç bu konuda çalışma yok. Alt yapı yapılınca millet de alkışlıyor. Depremde bunlar karşımıza çıkıyor. Bir kenti depreme hazırlamak bina yapmakla olmaz. 11 ile bakalım yol yok, su yok. Yapılan bina sağlam olsa ne olur? Alt yapın yok. Yanlışa gitmemek gerekir, deprem bölgesinde nüfusu arttırmamak, yapı stokunu arttırmamak lazım. Antalya’nın o hale gelmemesi gerekir, ekosistemini korumalıyız. Güneydoğuda 100 milyon ton moloz taşındı. İstanbul’da 350 milyon tona yakın moloz çıkacak, bunu nasıl geri dönüşüme tabi tutacaksınız. Bunun cevabını kimse bilmiyor. Bunu Marmaray’a dökerseniz Marmara da sizi öldürmeye başlar. Antalya’nın ekonomisi denilince ilk aklıma turizm geliyor. Deprem geldiği zaman turizmin ayakta durması lazım ki kent kendini toparlasın. Turizmcilerin depreme hazır olması gerekir, sanayicilerin İstanbul’da depreme hazır olması gerekir. İstanbul’da deprem olursa Marmara bölgesinde sanayi çöküyor. Marmara’da sanayi çökerse Türkiye diz ustu çöker. Sanayici bilmiyor, sadece benim binam sağlam diyor. Deprem olduğu zaman her şeyi kaybediyorsun, depremden sonra kapını çalacak adam bulamıyorsun. Güneydoğuda doğru dürüst üretim yok, yıllarca da olmayacak. Antalya’da turizmin hasar görmemesi için gerekenler yapılmalıdır” dedi.
“15-20 SENE
İÇERİSİNDE BÜTÜN ÜLKEYİ DEPREM DİRENÇLİ HALE GETİRİRİZ”
Prof. Dr. Naci Görür
konuşmasını şöyle tamamladı: “Bizim birinci görevimiz yapı stoku değil bütüncül
olarak depreme hazırlayacaksın. Ekonomisi deprem dayanıklı olacak. Bunlar
olduktan sonra tesadüfen birkaç kişi ya ölür ya ölmez. Çin’de ve Japonya’da
deprem olsa günlük hayat değişmiyor. Sistemi anlattığımız gibi yapmışlar.
Depreme dirençli hale getirmedikten sonra biz bu dertten kurtulamayız. Tarihin
çöplüğüne gideriz, gerçek beka meselesi budur. Marmara bölgesindeki sanayinin
Anadolu bölgesine taşınmasını önerdim. İstanbul’un nüfusu da azalır. Her yeri
Marmara bölgesine toplamak stratejik olarak doğru değildir. Japonya ve
Amerika’daki gibi deprem eğitimini ilköğretimden itibaren sürekli anlatmamız
gerekir. Aklı başında davranalım. Bu topraklar bizim, buranın deprem üreten bir
mekanizmaya sahip olduğunu bilmemiz gerekir. 15-20 sene içerisinde bütün ülkeyi
deprem dirençli hale getiririz."
İHA
Antalya'nın Gazipaşa ilçesinde şiddetli fırtına nedeniyle 250 hektarlık sera alanı zarar gördü.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, Antalya'nın Aksu ve Serik ilçelerinde hortum, fırtına ile kuvvetli sağanaktan zarar gören tarım alanlarında incelemelerde bulundu.
Antalya'da meteorolojinin Cumartesi gecesi için saatte 70 ila 100 kilometre hızında fırtına uyarısına saatler kala, rüzgar etkisini göstermeye başladı. Dev dalgaların oluştuğu sahil kesimlerinde Rus bir turist tehlikeye aldırış etmeden denizin keyfini çıkardı. Rüzgarın etkisinden dolayı martı ve kargalar uçmakta güçlük çekti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Özellikle 'sosyal medya mahkemeleri' olarak nitelendirdiğimiz, yargıyı yıpratmaya yönelik yalan beyanlara kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Çünkü bu tür girişimlerin amacının, yalnızca yargıya değil, doğrudan devlete olan güveni sarsmak olduğunu çok iyi biliyoruz." dedi.
Antalya'nın Aksu ilçesinde dün akşam birer saat arayla oluşan hortum seraları vurdu. Saat 20.00 ve 21.00'de aynı noktalarda yaşanan hortum sebebiyle yaklaşık 18 dönüm sera arazisi kullanılamaz hale geldi.
Antalya'nın Serik ilçesinde dün akşam çıkan hortum, sera ve evlerin olduğu kısımdan geçti. Seralara zarar veren hortum, o anları cep telefonuyla çeken vatandaşlara korku dolu anlar yaşattı.
Antalya'da evdeki küçük bir kafeste bulunarak el konulan rhesus cinsi maymun, Antalya Doğal Yaşam Parkı'ndaki sağlık kontrolü ve rehabilitasyon sürecinin ardından kendisine uygun yaşam koşulları altında ziyaret edilmeye başlandı.
Cumhur İttifakı'nın liderlerinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Lider Medya heyetini makamında kabul etti. Ziyaret sırasında Bahçeli, Lider Medya’nın çalışmalarını yakından takip ettiğini belirterek, milliyetçi ve vatansever medyanın toplumdaki önemine dikkat çekti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Antalya’nın şehir içi trafiğine çözüm getirecek kavşak projelerinin yakında başlayacağını duyurdu.
Türkiye İş Bankasının Akdeniz Turizm İhtisas Antalya Şubesi düzenlenen törenle açıldı.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz