Prof. Dr. Gökoğlu’ndan Antalya için korkutan kuraklık açıklaması
Antalya ve çevresinde, iklim değişikliği ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle yaşanan kuraklık, bölge halkını ve ekosistemi tehdit ediyor.
Avlan Gölü'nden Burdur Gölü’ne, bilinçsiz su kullanımı ve
iklim değişikliği, bölgenin zengin biyolojik çeşitliliğini ve tarımsal
geleceğini tehdit ederken uzmanlar acil önlemler çağrısında bulunuyor. Prof.
Dr. Mehmet Gökoğlu, “Zamanı geldiğinde içilebilecek bir suyu bulmada bile
güçlük çekeceğiz” dedi.
Küresel iklim değişikliğinin etkisiyle artan sıcaklık ve
azalan yağışlar, Antalya ve çevresindeki su kaynaklarını olumsuz etkiliyor.
Uzmanlar, vahşi sulama ve bilinçsiz su kullanımının bu süreci hızlandırdığına
dikkat çekiyor. Antalya'nın şehir merkezinden çevresine kadar birçok noktada su
seviyelerinde gözle görülür çekilmeler yaşanıyor.
Antalya ve civarında tarımsal sulamada vahşi sulama
tekniklerinin kullanılması, inşaat projelerinde yer altı sularının bilinçsizce
tüketilmesi ve yeşil alanların azalması, uzmanları endişelendiriyor. Akdeniz
Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu,
Antalya ve çevresindeki su kaynaklarının kurumasının küçükten büyüğe bir
zincirleme etkisi olacağını belirterek, “Yukarıdaki su kaynakları kuruduğunda,
aşağısı da susuz kalır” dedi.
"KURAKLIK SADECE
SU KAYNAKLARINI DEĞİL, YAŞAMI TEHDİT EDİYOR"
Prof. Dr. Gökoğlu, şöyle devam etti:
"Yukarıda Burdur Gölü, Eğirdir Gölü ve Doyran Göleti
bunlarda su çekilmeleri var ve kuruma aşamasında gittikçe su kaynaklarımızı
kaybediyoruz. Kuraklığın temel nedenleri arasında bilinçsiz su kullanımı ve
iklim değişikliği var. Su, petrolden, her şeyden önemlidir. Su, insan vücudunun
yüzde yetmişi, yetmiş sekizi su. Biz sudan oluştuk. Suyu korumamız lazım.
Özellikle Avlan Gölü gibi alanlarda drenaj yapılarak toprak kazanılmaya
çalışılması, suyun tahliye edilmesi gibi uygulamalar büyük problemlere yol
açıyor. Diğer bir neden de iklimin kurak geçmesi. Eskisi kadar yağış düşmüyor.
Bu kaynakları besleyen en önemli şeylerden bir tanesi kardır, kar da yağmaz
oldu."
"ORMANLAR
KAYBOLUYOR, YAĞIŞLAR TOPRAĞA ULAŞAMIYOR"
Prof. Dr. Gökoğlu, ormanların azalmasının etkilerine dikkat
çekerek, şu çözüm önerilerini sundu:
"Yağışların çoğu ya ani şekilde yağıyor ya da hiç
yağmıyor. Zamanı geldiğinde içilebilecek bir suyu bulmada bile güçlük
çekeceğiz. Ayrıca içindeki biyoloji çeşitlilik sınırlanıyor, alan iyice
daralıyor. Bu daralma neticesinde suya bağlı yaşam yok olmaya başlıyor. Küresel
iklim değişikliğinin etkilerinden biri. Bu yağışı tutmamız lazım. Ormanlar
suyun toprak tarafından çekilmesini sağlıyor. Ancak ormanların kaybı nedeniyle
yağışlar şiddetli bir şekilde toprağı aşındırıyor ve erozyona neden oluyor.
Ormanlaşma çalışmaları acilen başlatılmalı."
"BİLİNÇSİZ TARIM
KURAKLIĞA NEDEN OLDU"
Uzun yıllardır yaban hayatı ve kuş gözlemciliği yapan Ömer
Harpcı ise Antalya'nın Elmalı ilçesi sınırlarında yer alan, çeşitli kuş
türlerine ve yaban hayatına ev sahipliği yapan Avlan Gölü'nün, son yıllarda
iklim değişikliği ve bilinçsiz tarım uygulamaları nedeniyle kuraklıkla karşı
karşıya kaldığını ifade etti.
195 KUŞ TÜRÜ VE
ZENGİN EKOSİSTEM
2024 yılında tamamen kuruyan gölün, bölge ekosistemi için
önemli bir alarm verdiğini belirten Ömer Harpcı, Avlan Gölü'nün önemine dikkat
çekerek, şu açıklamalarda bulundu:
"Göller Yöresi'nin önemli sulak alanlarından biri olan
Avlan Gölü, Antalya'da kayıt altına alınan 354 kuş türünden 195'ine ev
sahipliği yapıyor. Kuşların yanı sıra bitki ve hayvan çeşitliliğiyle de bölge
için vazgeçilmez bir ekosistem sunuyor. Ancak, iklim değişikliği kaynaklı kuraklık
ve bilinçsiz su kullanımı Avlan Gölü'nü yok olma noktasına getirdi."
KURAKLIK VE VAHŞİ
TARIMIN ETKİLERİ
Harpcı, bölge tarımında uygulanan vahşi sulamanın ve
bilinçsiz yer altı suyu kullanımının gölün kurumasında kritik bir rol
oynadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Avlan Gölü, sadece yağışlarla besleniyor. Ancak yer
altı sularının bilinçsizce çekilmesi, su seviyesinin hızla azalmasına neden
oldu. Bu durum, ekosistemin devamını tehdit ediyor."
Kuraklıkla başa çıkmak için öncelikle kontrollü tarım uygulamalarının
hayata geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken Harpcı, çiftçilerin su kullanımı
konusunda eğitilmesinin ve bu eğitimlerin sürekli denetlenmesinin önemini
vurguladı.
YAĞIŞLARLA GELEN UMUT
Son yağışlarla birlikte, Avlan Gölü'nde hayatın yeniden
canlanmaya başladığını belirten Harpcı, şu gözlemini paylaştı:
"Kış mevsiminin gelmesi ve yağışların başlamasıyla
Avlan Gölü'nde su birikmeye başladı. Su kuşlarının göle dönmesi, bölge
ekosisteminin yeniden hayat bulduğunu gösteriyor. Yağışlı mevsimin devamı,
gölün hayata tutunmasında en büyük etken olacak."
İHA