PORTAKAL ORADA KAL!

Portakalı soydum

Baş ucuma koydum

Ben bir yalan uydurdum

Duma duma dum…

***

Eskiden böyle bir tekerleme vardı; mahalle aralarında oyun oynanırken çok söylenirdi. Bizim Antalya’nın Altın Portakalı da günümüzde işte o tekerleme gibi yalan olmaya başladı desek, herhalde haksızlık etmeyiz diye düşünüyorum.

***

Tam 58 yıldır hem Antalya’nın tanıtımı yapılsın hem de Türk sinemasına katkı sağlansın diye düzenlenen her yıl ekim ayında yaptığımız festival…

***

Yıllar önceki heyecanı kaybolmuş, kime hizmet ettiği belli olmayan adeta siyasilerin artistler gibi kırmızı halıda boy gösterdiği bir yer haline geldi.

***

Günümüzde hangi siyasi parti iktidarda ise ona yakın isimlere davetiye gider, açılış ve kapanış töreni adeta onların siyasi şovuna dönüşür bir duruma geldi bizim festival.

***

Peki, eskiden öyle miydi?

Günler öncesinden hazırlıklar başlar, şehrin birçok noktası bayrama hazırlanır gibi süslenir, Yeşilçam’ın isim yapmış sanatçıları Antalya’ya akın eder, üstü araçlarla şehir turu yapar insanlar onları görmek, dokunmak hatta bir kare fotoğraf çektirmek için adeta bir birleri ile yarışırdı.

***

Gelen sanatçılar filmleri nerde gösteriliyor ise oraya gider vatandaşlarla birlikte kendi filmlerini izler sonra da en ücra mahalle okullarına giderek öğrencilere sinemayı, sanatı, kültürü ve hayat tecrübelerini anlatırdı.

***

Peki, şimdi ne hale geldi?

Ne zaman nerede nasıl bir etkinlik var, hangi sanatçılar geliyor, sinema ve sanat adına ne gibi etkinlikler yapılıyor tam olarak bilen yok.

***

Bırakın sade vatandaşı neredeyse basın mensupları bile etkinliklerden habersiz hale geldiler.

***

Elbette bazı etkinliklerin duyurusu yapılıyor, davetiyeleri geliyor ama insan ne olursa olsun o eski festivalleri özlüyor.

***

ESKİYİ ARAR OLDUK!

Halkın katılımının sağlandığı, sanatçıların halkla bütünleştiği şehrin o coşkuyu doya doya yaşadığı tekrar görebilir miyiz bilmiyorum ama bu gidişle festivalle ilgili söylenecek bir söz kaldı ki o da; Portakal orada kal!