POLİS OKULUNDAKİ FETÖ FAALİYETLERİ

Yıl 1994 Polis Okulunda öğrenciyim. 2. sınıf emniyet müdürü bir ders hocamız vardı. Ama hangi derse girerdi hatırlamıyorum. Çünkü bize hiç ders anlatmadı.

Okul boyunca sürekli olarak bize şu mesajları verirdi: “Çocuklar, bu teşkilatta bir yere gelmek istiyorsanız, sırtınızı sağlama alın, sağlam yere dayayın. Bana okul bitince; astsubay mı olmak istersin yoksa komiser mi? dediler. Bende komiser olmak istediğimi söyledim ve beni komiser yaptılar. Şimdi de gördüğünüz gibi (eliyle omzundaki sarı yıldızları göstererek) rütbeyse rütbe, makamsa makam. Hepsini aldım. Hatta beni 1. sınıf (il emniyet) müdürü yapacaklardı ben istemedim. Çünkü burada daha fazla hizmet (!) ediyorum”

Ha birde O tarihte yürürlükte olan 3201 sayılı ETK’ya göre rütbe atlayarak terfi etmek vardı. Kendisi rütbe atlayarak terfi ettiğini de söylemişti. Okulun sonlarına doğru bir gün mescitten çıkarken bu müdürün mescitten çıkan öğrencilerin isimlerini not ettiğini gördüm. Bana ismimi sorduğunda da sahte bir isim söyleyip geçip gittim.

Daha sonra atanacağımız illerin kurasını çektik. Ama o müdürün ismini aldığı öğrencilerinde içinde bulunduğu yaklaşık 80 kişi kura çekmedi... Biz o tarihte emniyet amiri olan (daha sonra Ankara İl Emniyet Müdürlüğü de yapan) sınıflar amirine; yaklaşık 80 kişinin neden kura çekmediklerini sorduğumuzda, bize alaycı bir gülümsemeyle  “ONLAR SIRTINI SAĞLAMA ALANLAR” dedi.

Bizler gerek kurada çektiğimiz gerekse becayiş yaparak (karşılıklı yer değiştirme) atandığımız illere gittik ve karakollarda nöbet görevimize başladık. Daha sonradan duyduk ki, kuraya girmeyen öğrenciler NOKTA TAYİNİ OLARAK daire başkanlıkları ve illere İSTİHBARATÇI, TEM’Cİ, KOM’CU olarak atanmışlar. (İstisnalar vardır tabii ki. Onlar haklarını helal etsinler)

Aradan 25 yıl geçti.... Ve çıkan her KHK’larda o sırtını sağlama alanların birer birer ihraç olduklarını görüyoruz. Buraya kadar anlattıklarıma polis okulu devrelerim şahittir.

SONUÇ: FETÖ hiçbir zaman sıfırdan bir kimseyi alıp dinen yetiştirip eğitmemiştir. Aksine, içinde Allah sevgisi olup alnı secdeye varan kişilere kancayı takmış ve maalesef verdiği fetvalarda Onları yoldan çıkarmıştır.

Diğer sonuç; O tarihte Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan ise Tansu Çiller idi. Hani dünkü çocuklar FETÖ’yü devletin içine Recep Tayyip Erdoğan soktu diyor ya; O tarihlerde Tayyip’i bilen bile yoktu...Ha birde 3 tane sarı yıldızın hepside 1994 yılında birden bire olmadı. Yaklaşık 20 yıl kadar daha geriye gitmek lazım...