PES DEDİRTEN İHMALKARLIK

CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Cansel Çevikol Tuncer, mart ayının 7'si ya da 8’i gibi bazı belirtiler görüyor vücudunda, belki geçer diye bekliyor…

Geçmeyince 12 Mart sabahı kendisinden şüphelendiği için koronavirüs testi testi yaptırıyor. Test sonucunu beklemeden çeşitli programlara ve ziyaretlere katılıyor, onlarca kişi ile temas kuruyor...

Bunların içinde çocuklar, vali bey, Muhittin Böcek, öğretmenler, belediye bürokratları, şoförü, koruması, belediyeden Deniz Filiz, Mustafa Gürbüz, Ramazan Demir gibi daha niceleriyle temasta bulunuyor.

Programlar yapıyor, akşam son programı ASAT’da toplantı yaparken, Cansel hanıma telefon geliyor; “Testiniz pozitif çıktı, koranavirüse yakalanmışsınız” Bunun üzerine Cansel hanım ASAT’tan ayrılıyor...

3 gün geçmesine rağmen, Cansel hanım sosyal medya sayfasından, “Testim pozitif çıktı. Benimle temas kuranlar kendini izole etsin” diye bir paylaşım yapmadı, yapamadı ve sessizliğini koruyor.

Yapması gerekirdi çünkü çocuklar ve birçok kişi ile yakın temas yapmıştı. Herkesin bir ailesi var. Yapılacak bir uyarı belki bir can kurtaracak bunu bilemeyiz...

En azından temas edenler önlem alırdı diye düşünüyorum, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Muhittin Böcek’in de bu konuda sessiz kalması, Antalya kamuoyunda tepkilere neden oldu…

Sorunlu mu, sorumlu mu? Hayat seçeneklerden ibarettir. Seçtiğimiz yolların sonunda karşılaştığımız sokaklar, ya çıkmaza ya da çıkışa ulaştıracaktır...

Tabii ki tercihlerimiz dönüp dolaşıp ,aynı sokaktan yüzlerce kere geçip sonuçlandırmamak, sadece gezmek değilse, insanların çoğunu kandırabilirsiniz ama kendinizi kandırmak kolay değildir.

Sorunu, sonucu veya sonuçlarını bilirsiniz. Bilmezden gelip, yok da sayabilirsiniz ama bu gerçeği gerçek olmaktan çıkarmaz... Başkalarını kandırabilirsiniz, yok sayabilirsiniz, hatta inkâr bile edebilirsiniz. Ne sorunu ortadan kaldırır, ne de sorumluluğunuzu...

Sırtınızda bıçaktan bile keskin sorumluluk heybesini yüklenmeye talip olmuşsunuz, cesaretle benliğinizi sermişsiniz, yüklemişsiniz onlarca, yüzlerce masumun günahına inşallah girmiş olmazsınız.

Hayır! Bunu yapamazsınız. Bu ölümcül bir illet, ölümcül bir hastalık sizin bir paylaşım yaparak insanları uyarmanız gerekirdi. Nihayetinde günahıyla, sevabıyla taşıyacaksınız bu sorumluluğu taşımalısınız... Ya gerçeklerin acıtan yüzünü ki, herkes için geçerli açıklayın ya da tarihe "sorumluluk nasıl taşınmazı" altın harflerle kazıyın...

Cansel Çevikol Tuncer hanımefendi, oturduğunuz makamın ağırlığını taşıyın çünkü; sorumluların yarattığı sorumsuzluğun vebali daha büyük olur…

Kalın sağlıcakla...