Pekmez kazanları kaynamaya başladı
Antalya'nın Akseki ve İbradı ilçelerinde pekmez kazanları kaynamaya başladı. Pekmez yapımının Antalya'daki güçlü geleneksel kökleri, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel bir değer de taşıyor.
Antalya'nın Akseki ve İbradı ilçelerinde geleneksel olarak üzüm pekmezi yapımı, yüzyıllardır süregelen bir yöntemle gerçekleştiriliyor. Hasat edilen üzümler, özenle seçilip ayıklandıktan sonra eziliyor, ardından şırası çıkartılıp kazanlarda saatlerce kaynatılarak koyu kıvamlı bir pekmez elde ediliyor. Geleneksel yöntemlerin bir parçası olarak, bu süreç odun ateşi üzerinde gerçekleştirilirken, pekmeze tat vermesi için şıranın içerisine yöreye özgü özel toprak veya meşe külü dökülerek ayrı bir tat veriyor. Yörede üzüm pekmezi sadece lezzetiyle değil, bölge ekonomisine sağladığı katkılar da dikkat çekiyor.
Pekmez özellikle kış aylarında doğal bir enerji kaynağı ve
hastalıklara karşı koruyucu bir besin olarak tüketiliyor. Ayrıca Akseki ve
İbradı ilçelerinde üretilen pekmezler meşhur olduğu için pazarlama sorunu
bulunmayarak bölgenin ekonomisine önemli bir katkı sağlıyor. Yaklaşık 5
kilogram üzümden ise 1 kilogram pekmez elde ediliyor. Pekmezin kilogramı ise
250-300 liradan satışa sunuluyor.
“AKSEKİ'DE ÇİMİ'NİN BEYAZ
TOPRAĞI İLE YAPILIYOR'
Akseki'nin Taşlıca Mahallesinde bağcılık ile uğraşan Fatma
Pınarbaşı ise şıranın içerisine kaynatmadan önce Akseki'ye özgü sadece Çimi
Mahallesi'nde bulunan özel beyaz toprak attıklarını dile getirerek, “İçerisine
karıştırmış olduğumuz bu özel toprak şıranın asidini alıyor. İçerisindeki
asidin çıkmasına yardımcı oluyor. Şıranın burukluğunu alır ve tatlandırır.
Şıranın asitten ayrıştırılması ile kaynatılan pekmezin tadı bir başka oluyor.
Akseki pekmezinin lezzeti ise buradan geliyor” diye konuştu.
“HER YIL ANNEME VE
BABAMA YARDIMA GELİYORUM”
Antalya'da yaşayan Asalet Karakaş, annesine ve babasına bağ
bozumu ve pekmez yapımına yardım etmek için her yıl İbradı'nın Ürünlü köyüne
geldiğini söyledi. Kendisinin normalde Antalya'da oturduğunu söyleyen Karakaş,
“Her yıl bağ bozumu zamanı anneme pekmez yapımına yardım etmek için Ürünlü'ye
geliyorum. Bağ bozumu yalnız olmaz. Mutlaka yardımlaşma ile oluyor. Annem ve
babam yaşlı olduğu için onlara yardıma geliyorum” dedi.
“İNCİRİN YANINDA
PEKMEZİ İLE DE ÜNLÜ KÖY”
Ürünlü köyünün üzümü, inciri, pekmezi ve mimarisi ile
ünlenmiş bir köy olduğunu söyleyen Karakaş, “Ürünlü köyünde Eylül ve Ekim
aylarında üzümlerin olgunlaşmasına göre bağ bozumu yapılır. Pekmez yapımı bağ
bozumundan başlayarak üç gün sürer. Öncelikle bağdan üzümleri kesiyoruz.
Yıkıyoruz. Sabahleyin üzümlerimizi şarahmanada meşe ağacından oyulmuş üzüm
sıkma düzeneğine üzümlerimizi döküyoruz. Burada üzümleri eziyoruz. Üzüm
salkımlarının posaları çıkıncaya kadar sıkıyoruz.
“MEŞE KÜLÜ
KARIŞTIRILIYOR”
Şarahmana ismi verilen meşe ağacından yapılmış havuzda
saatlerce süren ezme işleminin ardından ezilen üzüm sularını kazanlara
aktardıklarını belirten Karakaş, “Elde ettiğimiz üzüm sularını kazanlara
koyarız. Üzüm sularının içerisine döktüğümüz meşe külünü karıştırarak 4-5 saat
kaynatıyoruz. Kaynatılan şıralar ise kazanın içerisinde sabaha kadar
bekletiyoruz. Sabah ise temiz şıra haline geliyor. Daha sonra ise süzerek
tavaya döküyoruz. Tavada kızgın ateşte 5-6 saat dumansız odun ile kaynatıyoruz.
Bu süreç içerisinde pekmez haline geliyor ve sofralık pekmez haline
getiriliyor. Tabİi ki bu oldukça meşakkatli bir iş. Üzümü pekmez haline
getirmek için 3 gün emek veriyorsunuz. Çalışmak ve üretmek çok güzel bir şey.
Üretmediğimiz sürece büyümeyi, refahı ve güzel yaşamayı asla hayal bile
edemeyiz” şeklinde konuştu.
“POSALARINI İSE EL
YAPIMI SİRKEDE KULLANIYORUZ”
Üzümün posalarını dahi değerlendirdiklerini söyleyen
Karakaş, “Sıkılan üzümlerin posalarını dahi değerlendiriyoruz. Üzümün
sıkımından sonra posaları bir araya topluyoruz. Üzerini örterek sıcak tutuyoruz
ve birkaç gün sonra ise üzüm sirkesi haline getiriyoruz. Hem sofralarımızda
kullanıyoruz, hem de bunun turşusunu yapıyoruz” dedi.
“ORMANA'NIN ÜZÜMÜ
MEŞHURDUR”
İbradı'nın Ormana mahallesinde annesinde pekmez yapan Naime
İnan, Ormana'nın kendine has üzüm bağlarının bulunduğunu ve üzümünün meşhur
olduğunu söyledi. Üzümün şırasını bakır tavalarda kızgın ateşte 4-5 saat
kaynatıldığını ve pekmez köpürünce pekmezin kıvamına geldiğini söyleyen İnan,
“Çok zahmetli bir iş. Pekmez kaynamaya başlayınca kesinlikle başından
ayrılamıyorsun. Kızgın ateşte kaynadığı için taşma riski vardır. Pekmez
kıvamına gelince tavaları indiririz” dedi.
İHA