PANKART SAVAŞLARI İLE DEVR-İ SABIK YARATMAK

Yerel seçim bitti. Antalya’da birçok belediye başkanlığı el değiştirdi. Bu aşamadan sonra başkanlardan tek beklenen hizmet. Ancak maalesef bu böyle olmadı, olmuyor.

Nedenleri ile kimin ne yaptığını anlatmaya çalışacağım ancak yazımın başlığındaki DEVR-İ SABIK meselesinin kısaca tarihçesine değinmek istiyorum.

Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması anlamında kullanılan bir ifade bu DEVR-İ SABIK.

Türk siyasetinde çok partili döneme geçilmesiyle birlikte 1950 genel seçimlerinde iktidara gelen DP’nin kendinden önceki 23 yıllık CHP dönemine yönelik “Devr-i sabık yaratmayacağız” açıklaması ile bilinir bu söz ve hafızalara da böyle kazınmıştır.

“Devr-i sabık yaratmak” iktidara gelen yönetimin, eski yönetimi ve icraatını hedef alarak sorgulaması ve yer yer kriminalize etmesi anlamına geliyor.

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Cumhuriyet'in laboratuvarı olarak değerlendirilebilecek olan II. Meşrutiyet döneminde bile DEVR-İ SABIK yaratılmıştı. Anlayacağınız gibi bu mesele yeni değil. Tarihimizin her döneminde var.

Şimdi, başkanlar koltuklarına oturdu ya bazı belediyelerin girişlerine ve binalarına koca koca afişler asıldı. Belediyelerin borç batağına itildiğini anlatıyor sözde.

Siz o koltuklara seçilirken vatandaş muhtemelen bu tabloyu bildiği için size oy verdi ve seçildiniz. Yani hesabı kitabı siz de çok iyi biliyordunuz. Durum öyle olmasa seçilemezdiniz ki!

Bana göre, seçim bitti ve ateşi söndü. Bu aşamada yapılacak ilk adım o ateşte ısınan demiri soğutmak. Bir başka deyişle ‘KÜÇÜK EMRAH’ gibi iki gözü iki çeşme ağlamanın bir manası yok.

Şöyle bir bakacak olursak CHP’ye geçen belediyelerin önemli bir bölümünde ENKAZ EDEBİYATI yapılıyor. Enkaz edebiyatına gerek var mı? Bu arada borçsuz belediye devralanlar hiç afiş asıp “BELEDİYENİN ŞU KADAR ÇOK PARASI VAR” demiyor!

Hemen yanı başımızdaki Alanya’dan örnek verecek olursak DEVR-İ SABIK yaratılıp ENKAZ EDEBİYATI yapıyor yeni başkan Osman Tarık Özçelik.

Manşet Şerif Ali 2024 04 19T002329.756

Belediye binasını AĞLAMA DUVARI gibi görüp kocaman bir pankart astıran Özçelik, KÜÇÜK EMRAH gibi iki gözü iki çeşme! Polemik yaparken iş yapmayı ikinci plana atmış.

Hal böyle olunca eski Başkan Adem Murat Yücel’i savunmak için de MHP ilçe yönetimi alacakları gösteren bir pankart ile bu DEVR-İ SABIK olayına cevap vermiş. İlçede resmen pankart savaşı başlamış.

Manşet Şerif Ali 2024 04 19T002413.576

Merak ettiğim bir konu var. CHP’li Başkandan yönetimi devralan yeni CHP’li Başkanlar acaba aynı tutumu kendi arkadaşları için sergileyebilecek mi? Sanmam.

Bakın DEVR-İ SABIK yaratmak gerekiyorsa hiç uzağa gitmeyin. Hemen yanı başımızdaki Döşemealtı Belediyesi’ne bakalım. CHP’li Turgay Genç’ten yönetimi devralan CHP’li Menderes Dal böyle bir şey yapıyor mu?

Oysaki Döşemealtı’nda işçiler 3 aydır maaş alamıyor, hacizler dizi dizi, kasa tamtakır kuru bakır. İlçede satılacak arazi de kalmamış durumda. Bir baktım da Menderes Dal, DEVR-İ SABIK yaratmadığı gibi KÜÇÜK EMRAH gibi de ağlamıyor. İşlerin içinden nasıl çıkacağının hesabını yapıp karar kara düşünüyor.

Bakın beyler, Belediyecilik bir kamu hizmetidir. Elbette iyi veya kötü yönetim vardır. Buna itiraz edecek bir şey yok. Ancak bir öncekini kötüleyerek zaman kazanmaya çalışmak yerine işe koyulup neyi neresinden tutarsam daha doğru bir başlangıç yaparım hesabı yapılmalıdır.

Manşet Şerif Ali 2024 04 19T002351.121​​​​​​​

Kimse şunu unutmasın seçilen hiçbir belediye başkanı yaptığı hizmetleri de çalışanların ücretlerini de köy sandığından ödemiyor. Yapılan hizmet kamu hizmeti ve kaynaklar da kamunun kaynakları.

Burada tartışılması gereken kamu kaynaklarının doğru kullanımı meselesidir. Kendi kaynağını kendisi bulan, bulduğu kaynağı verimli bir şekilde değerlendiren yönetim anlayışlarının sırtı yere gelmez.

Hakka, hukuka riayet eden, kendisi için istediğini vatandaş için de isteyerek empati yapabilenlerin her defasında konumlarını daha da güçlendirdiklerini biliyoruz. Bu hizmetin partisi olmaz.

Afiş savaşları ile vakit kaybetmek yerine hizmete kaldığı yerden ya da ilk başladığı yerden yoluna bakacaksın. Aksi takdirde halkın verdiği krediyi çok erken tüketirsiniz.