PANİK BOZUKLUK
Panik bozukluk, tekrarlayıcı beklenmedik panik ataklarla, ataklar arasındaki zamanlarda başka panik ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma, panik ataklarının “kalp krizi geçirip ölme”, “kontrolünü yitirip çıldırma” ya da “felç geçirme” gibi kötü sonuçlara yol açabileceği bir sorundur.
***
Bu inançla sürekli üzüntü duyma ya da, ataklara ve olası
kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme, spor, ev işi yapmama, bazı
yiyecek ya da içecekleri yeyip içmeme, yanında ilaç, su, alkol, çeşitli
yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü ruhsal bir
rahatsızlıktır.
***
Hiçbir neden yokken birdenbire başlayan göğüs ağrısı,
göğüste sıkışma, çarpıntı, nefes alamama, terleme, titreme, üşüme ya da
ürperme, bazen de bulantı ya da karın ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik; düşecek
ya da bayılacakmış gibi olma, uyuşma ya da karıncalanma gibi belirtiler, kişiyi
dehşet içinde bırakır.
***
Kişi o an “kalp krizi” geçirdiğini ya da felç
geçirmekte olduğunu zannederek yoğun bir “ölüm korkusu” ya da “felç olma
korkusu” yaşar.
***
Bazen de başında bir tuhaflık, sersemlik, kendisini ya da
çevresini bir garip ya da değişik hissetme gibi duyguların ortaya çıkmasıyla,
“kontrolünü kaybetmeye” ya da “çıldırmaya başladığını” düşünerek kendisine ya
da çevresindekilere bir zarar vermekten korkmaya başlar.
***
Kişi bu belirtiler sonucunda büyük bir korku ve endişe ile
yakınları tarafından en yakın doktor ya da acil servise götürülür. Orada
yapılan bir çok muayene, çekilen film, EKG, BT ve diğer incelemelerde hiçbir
şey bulunmaz, genellikle oksijen
verilerek ya da “sakinleştirici” bir iğne yapılarak evine gönderilir.
***
Birey bu müdahale ile o an biraz rahatlamakla birlikte, bir
süre sonra yeni bir Panik Atağı ile aynı dehşet ve korkuyu yeniden yaşamaya ve
her yeni atak ile acil servislere taşınmaya başlar.
***
Her seferinde yeniden muayene, yeniden incelemeler
yapılmasına ve hiçbir olumsuz sonuç bulunmamasına rağmen kişinin yakınmaları
devam eder; hatta kalbinde ya da beyninde kötü bir şey olduğuna, ancak
doktorların bunu bir türlü bulamadığına inanmaya başlar.
***
Bu nedenle başvurulan değişik doktorlar, defalarca muayene
ve her seferinde yapılan incelemelere rağmen kişinin şikayetlerini
açıklayabilecek herhangi bedensel bir hastalık saptanamaz.