PANDEMİYİ EN AZ HASARLA ATLATTIK
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, pandemi gölgesinde geçen 2020 yılının Antalya’daki tarım ve ticaret etkilerini değerlendirdi. Lider Gazete ekibine özel açıklamalarda bulunan Başkan Çandır, zor dönemlerden geçen üreticilerin beklentilerini aktardı. Pandeminin damga vurduğu 2020 yılında tarım sektörünün canlı kalmayı başararak üretime devam ettiğini vurgulayan Başkan Ali Çandır, “Dünyada birçok ülkede tedarik zincirinde kırılmalar varken, Türkiye bunu en az hasarla atlattı” diye konuştu.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve neredeyse her sektörde derin yaralar açan koronavirüs pandemi sürecinde seralarından ayrılmayan üreticiler, tarım sektörünü canlı tutmayı başardı. Örtü altı tarımın merkezi Antalya’da artan ihracat rakamları yüzleri güldürmeyi başardı. Avrupa’da yaşanan üretim sıkıntısının Türkiye’ye fayda sağladığını belirten Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, “Tarım dinamik bir sektör. Canlı olduğu için hepimiz üretime devam ettik. Özellikle çiftçiler seralardan ayrılmadı. Dünyada birçok ülkede tedarik zincirinde kırılmalar varken, Türkiye bunu en az hasarla atlattı. İlk haftada biraz sıkıntı oldu ancak sonrasında aksaklık yaşamadan vatandaşlara gıdalarımızı yetiştirdik. Bunun yanında Avrupa’daki üretim sıkıntılarından kaynaklı ihracatımızda da artış oldu. Antalya’nın tarımsal ihracatı geçmiş dönemlere göre yüzde 40’lardan yüzde 55’lere kadar arttı. Tabi bu işin olumlu tarafı, birde olumsuz tarafı var. O da gerek döviz gerekse girdilerdeki artış nedeniyle maliyetlerin artması. Üretici fiyatları tüketiciye göre yüksek gibi görünse de aslında üretici üzerinde biriktirdiği maliyeti fiyatlara yansıtabilmiş değil. Olumsuzluklara rağmen yine de süreci canlı sektör olarak tamamladık” dedi.
“HÜKÜMETLE DİYALOG KANALLARIMIZ AÇIK”
Tarım sektöründe her ne kadar üretim devam etse de üreticilerin bazı zorlukların üstesinden gelmekte zorluk yaşadığına değinen Başkan Çandır, üyelerin taleplerini yetkililere bildirdiklerini söyledi. Pandemi sürecinde hükümetle diyalog kanallarının her daim açık olduğunu belirten Çandır, “Üyelerimizden gelen en fazla talep ise, hizmet sektörünün işçi yükleri oldu. İnsanların birikmiş borçları da önemli taleplerdendi. İhracatta biraz daha olumlu sonuç almamız için destek taleplerimiz vardı. Tüm talepleri bakanlarımıza ilettik” diye konuştu.
“ÇOK HASARLI BİR YILDAN ÇIKTIK”
Antalya’nın bu zamana kadar yaşanılan tüm krizlerden avantajlı çıktığını ancak koronavirüs krizinin derin yaralar bıraktığını kaydeden Başkan Ali Çandır, “Çok hasarlı bir yıldan çıktık. Ancak küstük oynamıyoruz deme şansımız yok. Bir şekilde elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Biz şimdiye kadar genelde krizlerden Antalya olarak avantajlı çıktık. Ancak bu kriz öyle değil. Kolumuz, kanadımız kırıldı. Bu yıl öncelikle hasarlarımızın onarılması için üyelerimizin taleplerini hükümetten isteyeceğiz. Mart ve haziran ayları arasında önemli desteklemeler oldu. Onlar biraz direncimizi artırdı. Ancak haziran, kasım ayları arası biriktirdiğimiz borçlarla ikinci dalgaya daha ağır yüklerle girdik. Bu yüklerin hafifletilmesi için çalışacağız. Bu yılki vergi sigorta primlerinin 2022 yılından sonra taksitle ödenmesini talep ediyoruz. Kredilerdeki aynı faiz oranlarıyla uzatılmasını istiyoruz. Çünkü insanlar o dönemler borçlandı ancak iş ilerlemediği için o paranın faiziyle borç daha da yükseldi. Bu anlamda destek bekliyoruz”
“KIRSALI DESTEKLEMEMİZ ŞART”
Diğer yandan tarımdan uzaklaşmaların olduğunu aktaran ATB Başkanı Çandır, kırsalın desteklenmesi konusunda önemli adımlar atılması gerektiğine dikkat çekerek, “Pandemi döneminde tarıma dönüş olmadı. Kentten kırsala göç görmedik. Aksine tarımdan uzaklaşmalar devam ediyor. Bir takım romantik yaklaşımlar var. Şehirden gidip kırsalda tarım yapalım gibi küçük örnekler var. Ancak bizim için esas olan kırsalda toprağın sahibinin çocuklarının tarıma tutunması. Motive etmek için çalışmamız gerekiyor. Tarımın önemini yıllardır dile getiriyorduk ancak anlatamamıştık. Bir virüs geldi ve herkese anlattı. Umuyoruz ki bunlardan olumlu dersleri çıkartıp, özellikle tarımda kırsal yerleri geliştirmek için önemli kararlar alınır. Yoksa şehirlerde aç kalacağız. Kırsalı desteklememiz şart” ifadelerini kullandı.
“YÖREX’İ DİNAMİK TUTUYORUZ”
Üretildiği veya yetiştirildiği yörenin adıyla anılan tarım ürünleri gıda ürünleri, el sanatı ve sanayi ürünlerini ulusal ve küresel ölçekte tanıtmak amacıyla düzenlenen Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX)’in geçtiğimiz yıl pandemi dolayısıyla yapılmadığını aktaran Başkan Çandır, “Pandemi nedeniyle 2020 yılında YÖREX’i yapamadık. O riski göze alamadık. Çünkü orada bir kişinin hastalanması bizi çok üzerdi. Onun için umarım bu yıl YÖREX’i daha da geliştirerek, mart ayındaki gidişata göre çeşitli etkinliklerle başlatacağız. Diğer yandan YÖREX’i hala dinamik tutuyoruz. Tarım İl Müdürlüğümüzle müthiş bir online eğitim seferberliği ilan ettik. Geniş katılımlı eğitimler yapıyoruz. Yine YÖREX ile ilgili ‘Sizin oraların nesi meşhur’ diye bir program yapıyoruz. İl il dolaşıyoruz” dedi.
“İHRACAT KOTASI ACİLEN KALDIRILMALI”
ATB Başkanı Ali Çandır, 2015 yılında Rus uçağının, Türk hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle vurulmasıyla başlayan krizden sonra Rusya’nın yaptırımları arasında yer alan ihracat kotasının acilen kalkması gerektiğini dile getirdi. Çandır, “Domates kotası Rusya ile yaşanan uçak krizi ile gündeme gelen bir sorundu. Kota uygulamasının tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz. Önce tamamen ihracatımız durdu sonra 50 bin tondan ihracat kapımız açılarak 250 bin tona geldi. 2020 yılının aralık ayının başında da kotayı doldurduk. Tam da yılbaşı öncesi iyi ihracat yapmamız gereken bir dönemde yapamadık. Artık dünyada bu tür kotaların ticarete uygun olmadığını ve yersiz olduğunu düşünüyoruz. Bu kotanın 2021’de tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Diğer yandan Rusya’nın aldığı bir kararla Antalya ve İzmir’den gelecek ürünlerin biber ve domates ithalatı yasaklandı. Yasağın geçmesi için de çaba sarf ediliyor” diye konuştu.
ZEYTİNDE DÜŞÜŞ VAR
Kent merkezinin en büyük yeşil alanı olan ve ATB öncülüğünde yeniden halkın hizmetine sunulan Zeytinpark’taki ürünlerde 2020 yılında düşüş yaşandığını söyleyen Başkan Çandır, “Zeytinde bu yıl yüzde 60 civarında olumsuzluk var. Ürün toplandı ancak sayısında çok düşüş var. 16-24 Mayıs tarihlerinde aşırı sıcaklık yaşandı. O günlerde bütün çiçekler yandı. Şu anda beklenen yağmurlar da henüz gelmedi. Anadolu’ya kar yağmadı. Belki de bu yıl pandemiyi de göz önünde bulundurarak iklim krizlerini, kuraklığı daha çok konuşmamız gereken bir dönemdeyiz. Şu ana kadar kuraklık riski net olarak olmasa da yazın sorun yaşayacağımız açık. Sürdürebilirlik konusunu biz 2021 yılında gündemimize almak istiyoruz. Havadan, toprağa, suya, yoksulluk ve kırsalın kalkınmasına kadar gündemimizin geniş bir yelpazesi olacak. Belki bununla ilgili kentlerin yarıştığı bir döneme gireceğiz. Sağlıklı gelişmeyi fidan dikerek değiştirmemiz gereken bir dönemeye giriyoruz” ifadelerini kullandı.
“ETİN SIRRI SÜTTE”
Son olarak et ve süt üreticilerinin yaşadığı sıkıntılara değinen Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, süt fiyatının süt üreticisini memnun etmediğini bu durumun da ete yansıdığını kaydetti. Çandır, “Etin sırrı sütte deniliyor. Sütün fiyatı eti belirliyor. Şu anda da süt yem fiyatına satılıyor. En azından yem fiyatının üstünde bir süt fiyatı olmalı. Fiyatlar süt üreticisini memnun edecek düzeyde değil. Bu konuda da temel sorunumuz yemin ham maddesini ithal ediyoruz. Bizim yerelde bir hamleyle yem sorununu çözmeden et sorununu çözme ihtimalimiz yok. Çünkü yem sorununu çözersek, yemi ucuza mal edip, yemden daha fazla paraya süt satarsak geçim sağlanabilir” sözlerine yer verdi.
FATMA ARSLAN - RÖPORTAJ ÖZEL