ANTGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sert ve dernek üyelerinin katıldığı toplantıda, pandemi sürecinde ekonomiye yönelik alınması gereken önlemler hakkında önerilerde bulundu. Toplantıda şu önerilerde bulundu:

"Yurtdışına bağımlı olunan ve tedarik zincirinde, yurtdışı girdisi olan sektörlerde, dövize bağlı olarak artan ve dolayısıyla maliyetleri artıran kalemlerle ilgili yerlileştirme çalışmalarının yapılması, döviz bağımlılığının kaldırılarak yerli üretimin artırılması ve ithal ara girdiye alternatif yerli üreticinin desteklenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu konuda somut sonuçlara ulaşılana kadar ithal ara mamül girdisi olan sektörlerdeki KDV oranının düşürülmesi ve üreticinin korona sürecinde maliyetlerinin hafifletilmesini, özellikle gıda sektöründe önemli bir girdi olan tarım ürünleri konusunda yerli üretimin artırılması ve teşvik edilmesi, tarım sektöründeki kredi borcu yüzünden zora düşen çiftçinin teşvikler, destekler veya kredilerle faaliyetlerinin önünün açılması ve tarımda yerli üretimin arttırılması gerekmektedir."

KGF DESTEKLİ KREDİLERİN KOLAY ULAŞILABİLİR OLMASI

"Özellikle yüz yüze iletişimin gerekli olduğu, hizmet sektörü gibi sektörlerde, ticari faaliyetin sürdürülebilmesi ve işletmelerin hayatına devam edebilmesi için çoğu zaman insan sağlığını riske atan faaliyetlerin devam ettirilmesi gerekmektedir. Korona sürecinde yaşanan teşvikler kapsamına hizmet sektörünün de dahil olması, KDV oranlarının düşürülmesi, diğer teşvik alan sektörler gibi KDV oranının yüzde 18'den yüzde 1'e düşürülmesini, özellikle koronadan etkilenen sektörlere tedarik sağlayan veya hizmet veren bağlı sektörlerde yüzde 80'inin üzerinde ciro kaybı olan sektörler olduğu, bu sektörlerde yaşanan nakit akış problemi, biriken krediler, ödemeler dengesi ve kredilerin ulaşılamaz veya pahalı olması sorununun çözülmesi için kredi garanti fonu (KGF) destekli kredilerin kolay ulaşılabilir olması, mevcut kredilerin geri ödemesiz 6 ile 12 aylık vadelerde ötelenmesi gerekir."

DESTEKLERİN SİMETRİK VE EŞİT HAKLARLA ADİL OLARAK DAĞITILMASI

“Sektördeki rekabet dengesini bozucu, piyasa dinamiklerine zarar veren, aynı sektörde ve benzer özelliklerdeki işletmelerden birisine destek verilirken diğerinin mağdur edilmesine sebep olan desteklerin dengelenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, korona sürecinde yaşanan problemlerden bazıları, devlete olan kira borçları alınmaz veya ötelenirken diğer kira borçları konusunda herhangi bir destek verilmemiş olması, çıkan vergi afları ile vergi borcu olanlara destek verilirken, vergisini düzenli ödeyenlere verilen desteklerin çok düşük kalması, korona sürecinde yapılan desteklerin büyük ölçekli firmaları hedef alması ve hiçbir destekten faydalanamayacak durumda olan çok sayıda KOBİ olması ve özellikle küçük ölçekli firmaların desteklenmemesi, destek alan bazı işletmelerin bu destekleri suistimal etmesi ve kontrolünün yapılmıyor olması gibi problemler şeklinde görülmektedir. Çözüm olarak yapılan her destek için dengeleyici teşviklerin kurulması, şimdiye kadar devlet arazisinde kiracı olan oteller, teknopark/teknokentlerde kiracı olan işletmelere yapılan hibe desteklerin aynı oranında hibe desteğin, aynı sektördeki diğer işletmelere doğrudan hibe olarak yapılması, yapılan kira ötelemesinin de aynı oranda diğer işletmelere kredi olarak kullandırılmasının, bu sayede piyasa dinamiklerinin ve rekabette haksız avantajın önüne geçilmesi gerekir."

"Korona sürecinde devletin vermiş olduğu destekler ve özellikle KGF destekli krediler için istenen evrak yükünün azaltılması, süreçlerin kolaylaştırılması ve işletmeler üzerindeki SGK maliyetlerinin azaltılması, korona sürecinde dahi yeni işe alımların, işten çıkarılmasının yasak olmasının, yeni personel alımları üzerinde direnç oluşturduğu, bir işletmenin personeli eskisi kadar rahat işe alamadığı, 2 aylık deneme süresini eskisi gibi kullanamadığı, işe alınan personelin çıkarılması yasak olduğu için istihdam artışının önünde engel oluşturduğu gözlemlenmiştir. Pandemi sürecinde işe alınan personelin, daha önceden olduğu gibi işletmeler tarafından deneme süresi boyunca denenebilmesinin, deneme sürecinde işten çıkarmanın önünün açılmasını, bu sayede işletmelerin çok daha rahat personel alımı yapabilmesinin önünün açılması gereklidir."

KISA ÇALIŞMA BAŞVURUSUNUN YA TAMAMEN KAPATILMASI YA DA SAAT OLARAK VERİMSİZ SÜRELERE İNDİRİLMESİ

"Kısa çalışma ödeneğinin ya tamamen kapalı ya da belirli oranlarda kapalı işletmelere destek olarak sunuluyor olması, bu desteklerden faydalanan işletmelerin, zor korona süreçlerinde değişen piyasa şartlarına göre kendilerini yeniden yapılandırması gereken işletmeler olduğu düşünüldüğünde daha çok çalışması gereken, işletmelerini, yönetimden operasyona, finanstan argeye kadar yeniden dönüştürmesi gereken bu anlamda eskisine göre daha çok çalışması gereken ancak mevcut personelin faaliyetleri üzerinden, eskisi gibi doğrudan kar sağlayamayan işletmeler olduğu düşünülürse, tam zamanlı çalışan, ancak gelirleri pandemi dolayısıyla düşen işletmelerin, dönüşümleri ve yeni ekonomik dinamiklere ayak uydurabilmesi için de personel faaliyetlerinin kısa çalışma ödeneği kapsamında desteklenmesi gerekir."

KOBİ'LERE ÜCRETSİZ YÖNETİM DANIŞMANLIĞI HİZMETİNİN VERİLMESİ

"Bu kapsamda, yeni ekonomik dinamiklere işletmelerin ayak uydurabilmesi için şehirlerde yerel problemlerle ilgilenebilecek ve yerel danışmalık yapabilecek, üniversiteler ve STK'ların öncülüğünde finansal bilim kurullarının kurulması, bu kurulların desteğinde özellikle küçük ölçekli işletmelere yönetim danışmanlığı, dijital dönüşüm danışmanlığı, finansal ve hukuki danışmanlığın verilmesi, devlet eliyle verilen destek ve teşvikler konusunda, sahadaki uygulamaları gözlemleyerek, yaşanan suistimaller, haksız, asimetrik ve adil olmayan teşvikler konularında yerel problemleri ve uygulamaları içeren tavsiyelerle devlete destek olması, gerekli durumlarda dijitalleşen ve dönüşen dünyaya ayak uydurmak için halkı ve işletmeleri bilgilendirmesi gerekir."

TÜRK MALLARININ TANITIMI

"Pandemi sürecinde, dünya çapında, özellikle uzakdoğu mallarına karşı yaşanan talep düşüşü ve Türkiye'nin Avrupa'ya yakın bir üretim üssü haline gelmesi, ihtimali artmış, bu konuda yurtdışından gelen taleplerde olumlu bir artış gözlemlenmiştir. Ancak farklı ülkelerde Türk mallarına karşı uygulanan itibar düşürücü propagandaların da ihracatı azaltıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Başta TOBB, ATSO, DEİK, TİM ve KOSGEB gibi kurumlar öncülüğünde, bütün işletmelerin ihracat konusunda bilgilendirilmesi, e-ihracat konusunda işletmelerin gerekli bilgi ve iş ağına ulaşmasının sağlanması, bu ismi geçen kurumlarda yürütülen benzer faaliyetlerin bilinirliğinin artırılması, yurtdışında Türk mallarına karşı yürütülen olumsuz propagandaların önüne geçilmesi, gerekiyorsa Türk mallarının tanıtımının yapılması ve ihracatın teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyor ve durumu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Gerekli paydaşları ve sorumluları, düzenleyici tedbirler almak için göreve çağırıyoruz."

HABER MERKEZİ