ÖZSEVER (NARSİSİSTİK) KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Özsever anlamına gelen Narsisist kavramı, ismini yunana mitolojisindeki bir hikâyeden almaktadır.
Hikayeye göre göl kıyısına su içmeye inen avcı Narkissos,
sudaki yansımasına âşık olur ve günlerce kendini izlemekten, yemeyi içmeyi
unutur ve onun bu kendine olan âşkı hayatının son bulmasına neden olur.
***
Narsisizm, ilk kez 1898’de psikanalitik kuramcı Havelock
Ellis'in bu hikayeden yola çıkarak kullandığı bir kavramdır. Öz sevgi, herkes
için temel duygusal bir gerekliliktir.
***
Her birimiz hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz su kadar,
sevmek ve sevilmek ihtiyacı ile dünyaya geliriz ve son nefesimizi verene kadar
buna ihtiyaç duymaya devam ederiz ve sevgiye doymak isteriz. Ancak bazen öz
sevginin dozu, kişinin ve çevresindekilerin hayatını zorlaştıracak boyutlara
ulaşabilir.
***
Bireyin kendisine karşı beslediği sevginin abartılı bir
şekle dönüşmesi, çevresinden aynı yoğun sevgiyi ve ilgiyi beklemesi, 12 farklı
kişilik bozukluğundan biri olan Narsisistik Kişilik Bozukluğunun belirtisi
olabilir.
***
Narsisist bireylerde, kendileri ile ilgili abartılı bir
beğeni ve güven gözlenmekte, bu durumun çevreleri tarafından da onaylanmasını
bekledikleri görülmektedir. Çevrelerindeki bireylerden bekledikleri ilgiyi
bulamadıklarında ise özgüvenlerinin, yerini kırgınlığa, hayal kırıklığına
bıraktığı görülmektedir.
***
Bu kırılganlık sonucunda içlerine kapanarak dış dünyayla
bağlarını kopartabilecekleri gibi tehlikeli öfke atakları da
yaşayabilmektedirler.
Çoğunlukla empati, anlayış, hoşgörü gibi becerilerinin
baskılandığı, benmerkezci bir yaklaşım sergiledikleri ve haksızlığa uğradıkları
düşüncesiyle kurban rolüne bürünebildikleri görülmektedir.
***
Narsisist Kişilik Bozukluğunun neden ortaya çıktığı ve nasıl
geliştiği ile ilgili pek çok görüş bulunmaktadır. Freud’un "Narsisizm
Üzerine" isimli makalesinde, bazı bireylerin cinsellikle kendi bedenleri
üzerinden tanıştıkları otoerotik dönem ile diğer bireylere yöneldikleri fallik
dönem arasında sıkışmış bir cinsellik algısı kazandıklarını ve bunun da
narsisizmi doğurduğunu savunur.
***
KUTU
NARSİSİSTİK KİMLİĞİ
Bir başka psikanalist Otto Fenichel ise bireyin birincil
evrede oluşturduğu benlik sevgisinin ikincil evrede oluşan obje (diğer
bireyler, dış dünya...) sevgisine baskın geldiğini ve bu yüzden narsisistik bir
kimlik edindiğini söyler.