“ÖZEL PIŞŞIK EKREM” TİYATROSU BAŞLADI!
"Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından birisi
kopmuş demektir" demiş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu veciz söz, birçok
kesimi sanata yönlendirmiş, toplumumuz da sanatı ve sanatçıyı sevmiştir.
***
Hele ki bazı kesimler var ki, onlar Atatürk'ün bu sözünden
ziyade kestikleri faturalardan dolayı sanatçıları çok severler. Hatta faturanın
karşılığında elde edilen paralar üzerindeki Atatürk'e bayılırlar. Sorsanız, en
büyük Atatürkçü ve sanatsever bunlardır.
***
Atatürkçülük kısmına belki diyerek şüpheyle bakabilirim ama
sanatseverliklerinden hiç şüphem yok. Hele hele son dönemde çevirdikleri
filmler var ki, usta sanatçılar bile ellerine su dökemez. Mesele bu tiplerden
iki örnek: Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu.
***
Bir tiyatro oyununa başladılar. Oyunun adı "Özel Pışşık
Ekrem Tiyatrosu"... Turneye çıkacaklar mı, yeni bölümlerle tiyatrodan dizi
filme mi yönelecekler, orası tam bir muamma. Tıpkı koskoca bir çınarı bugün
sürükledikleri meçhul yolculuk gibi.
***
Ortada fol yok yumurta yokken, daha üç yıldan fazla bir
zaman varken seçimler için şimdiden adaylık macerasına girişmeleri ve partideki
birlik ile bütünlüğü bozmaları buna en güzel örnek olabilir. Buna bir de ön
seçim ayağı yaparak tabanın gazını alma operasyonunu eklersek, farkındalığı
herhalde artırmış oluruz, öyle değil mi?
***
Kurgulanmış, hazırlanmış ve senaryosu kimler tarafından
yazılarak ellerine tutuşturulduğu belli olmayan bu tiyatro oyununda, parti
tabanını figüran olarak kullanmaya çalışmaları, bu muhteşem ikilinin (!) ne
kadar başarılı bir şekilde oyun oynadıklarını ortaya koyuyor.
***
Mansur Yavaş'ın "Hele durun bakalım, kim kalacak o
günleri bir görelim" diyerek oyunu bozmak için yaptığı hamle bile oyun
tarihini değiştirecek gibi durmuyor. Elbette Türk Milleti'nin gördüğü bu
tiyatroyu CHP'nin üyeleri de görüyordur. Gördüklerine de inanıyorum. Ama
inşallah oyunun sonunda kendilerine gelip "Kim bizi hipnoz etti?"
demezler.
***
Ancak asıl merak edilen, bu tiyatro sahnesinin perde
arkasında kimlerin olduğu... Senaryoyu yazanlar kim? Kulislerde fısıldanan
isimler kimler? İşte esas mesele burada başlıyor. CHP içinde bazı odakların,
partiyi farklı bir noktaya çekmeye çalıştığı iddiaları giderek güçleniyor.
Peki, bu oyun gerçekten bir liderlik mücadelesi mi, yoksa çok daha büyük bir
planın parçası mı? İşte bunu zaman gösterecek.
SON SÖZ
Parti içindeki kırılmalar derinleştikçe, kimin gerçekten
halkın ve tabanın sesini duyduğu, kiminse sahne ışıklarına kapılıp kendini
başrol sanarak hareket ettiği daha net anlaşılacak.