ÖZEL ÇOCUKLARA ‘MÜZİK’ TERAPİSİ

Son dönemde Türkiye’de popüler hale gelen müzik terapisi özel çocuklar başta olmak üzere bireylerin fiziksel, psikolojik, sosyal ve zihinsel sorunlarının çözümüne katkı sunuyor.

Fatma ARSLAN/İrem GÜNEYBAZ

Antalya’da özel bir klinikte uygulanan müzik terapisiyle otizm, down sendromu,  serebral palsi gibi hastalıklarla psikolojik sorunlar, dikkat bozukluğu ve hiperaktivite ile mücadele eden özel çocuklar sosyal hayata kazandırılarak yaşama tutunuyor.

“GENİŞ BİR YELPAZEDE UYGULANIYOR”

Konuya ilişkin Lider Medya’ya özel açıklamalarda bulunan müzik terapisi uygulayıcısı Nilgün Karaduman,  müzik terapisinin geleneksel tıp dalları arasında yer aldığını anlattı.

Özel bireylerin yaşadığı çeşitli rahatsızlıkların müzik terapisi kullanılarak azaltıldığını ya da yok edildiğini ifade eden Karaduman, “Müzik terapisinin çok geniş bir yelpazesi var. Yetişkinlerde Alzheimer hastalığında, uyku bozukluğuna çocuklarda ise otizmden serebral palsi hastalığına kadar çeşitli durum ve hastalıklarda uygulanabiliyor” diye konuştu.

“MÜZİĞİN ŞİFASINI KULLANIYORUZ”

Karaduman yapılan araştırmalarda müziğin insan bedeninde birçok olumlu etkisi olduğunun ortaya koyulduğunu söyleyerek, “Müzik dinlerken insan beyninin iki tarafı da çalışıyor. Herhangi bir enstrüman çalmadan sadece müzik dinlerken bile beynin birçok noktasında hareketlenmeler yaşanıyor. Biz de müzikteki bu şifayı özel çocuklar üzerinde kullanıyoruz. Çocukların hastalıklarına göre beklenen ya da istenmeyen davranışların şekillendirilmesi için uğraşıyoruz “ diye konuştu.

Özellikle otizmli, down sendromlu ve serebral palsi hastası çocukların ailelerinin müzik terapisine başvurduğunu aktaran Karaduman, “Bu gibi çocukların sosyal hayata kazandırılması, kendilerini ifade etmesi, yürüyebilmesi ve konuşabilmesi konularında müzik terapisi oldukça büyük bir verim sağlıyor. Elbette bu çocuktan çocuğa da değişiyor. Örneğin biz terapilerimizde bedensel rahatsızlığı olan çocuklarımızı canları yandığı için yapmak istemedikleri hareketleri ve davranışları müzik ile dikkatlerini dağıtarak onları sakinleştirerek yapmalarını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

BİRÇOK ENSTRÜMAN KULLANILIYOR

Karaduman çocukların bedensel ve fiziksel gelişimlerini sağlayacak enstrümanlar kullandıklarını da vurgulayarak, “Terapi sürecinde seanslarımız çocuklarımızı tanıma sürecinde 6 ila 8 hafta sürüyor. Bu süreçte ailelerle görüşerek hedefler belirliyoruz. Çocuklarımızın hedeflerini belirledikten sonra öncelikle dikkatlerini çekecek enstrümanları ayırt ediyoruz. Burada amacımız çocuklara bir müzik aleti öğretmek değil, ağlayarak geldikleri terapiden gülümseyerek çıkarmak. Buraya gelen her çocuk aynı enstrümana yönelmiyor ya da aynı çocuk bir önceki hafta ilgilendiği enstrümanla bir sonraki hafta ilgilenmiyor” dedi.

OLUMLU SONUÇLAR ALINIYOR

Müzik terapisinden birçok bireyin olumlu sonuç aldığını da dile getiren Karaduman, şunları kaydetti:

“Örneğin yürüyemeyen bir çocuğu önce emekletmeye, ayağa kaldırmaya ve yürütmeye çalışıyoruz. Bunu da müzikle yapıyor, ilgilerini çekiyoruz. Diğer bir çocuk ise kolunu kaldıramıyorsa, kolunu kaldırmasını gerektirecek ya da yardımcı olacak enstrümanlara yönlendiriyoruz. Örneğin otizmli çocukların istemsiz ve sıklıkla tekrarlayan el hareketlerini azaltmak için bize aynı hareketi enstrümanla yaparak eşlik etmesini sağlıyoruz ve zamanla istenmeyen bu hareketler sönmeye başlıyor. Bu anlamda özellikle özel çocukların bu alandan birçok farklı şekilde faydalandığını söyleyebiliriz.”

MÜZİK TERAPİSİNE ERGOTERAPİ EŞLİK EDİYOR

Öte yandan Karaduman müzik terapisi ile birlikte yürütülen Ergoterapi uygulamalarının da özel çocuklar üzerinde büyük fayda sağladığını bildirdi.

Konuya ilişkin ise Ergoterapi uzmanı Şule Aşık bilgi verdi. Aşık, Ergoterapi yöntemleri ile anlamlı ve amaçlı aktiviteler yapılarak bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız kalmalarının amaçlandığını belirterek,  “Terapilerimizle özel bireylerle fiziksel çalışmalar yapıyoruz. Böylelikle sosyal hayatlarına destek oluyor, beden hareketlerini düzenliyor ve günlük yaşamlarında bağımsız kalmalarını sağlıyoruz.  Çocukların kendilerine bu alışkanlıkları kazanmaları için gerekli motivasyonu sağlıyoruz çünkü kendileri öğrendiklerinde öğrenme daha kalıcı hale geliyor” dedi.